English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ü ] / Üzgün olduğumu söyledim

Üzgün olduğumu söyledim Çeviri Portekizce

73 parallel translation
- Arnold, üzgün olduğumu söyledim.
Já disse que lamento.
Sana üzgün olduğumu söyledim!
Eu já pedi desculpa!
Kitt.... üzgün olduğumu söyledim.
KITT? KITT, eu já te pedi desculpa.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Eu pedi desculpa.
Jenny, üzgün olduğumu söyledim.
Jenny, já te pedi desculpa.
- Fazla sert vurmadım. - Olamaz, olamaz. - Annemi arayıp, üzgün olduğumu söyledim, o da evine dön dedi.
E depois liguei à minha Mãe e ela disse que fosse para casa, e portanto vou-me embora.
Sana burnunu kırdığım için üzgün olduğumu söyledim. Kavgamız gerçekçi görünmeliydi yoksa Beecher tanışıklığımızı anlayabilirdi.
Pedi-te desculpas, mas a briga devia parecer real ou Beecher tivesse notado a verdade.
Hey, üzgün olduğumu söyledim!
Já te pedi desculpa!
Sana, yeni bir... tünel kazdığımı söylemediğim için, benimle beraber gel demediğim için üzgün olduğumu söyledim. Daha ne yapayım?
Pinjente que o sentia, que não te disse que fazia um novo túnel, que não te pedi que escapasse comigo.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Já pedi desculpa... - Odeio-te!
Ayakkabılar için üzgün olduğumu söyledim, dostum.
Calma meu, já pedi desculpa por causa dos sapatos.
üzgün olduğumu söyledim, af diliyorum her şey bitti, en azından şimdi benimle konuş konuşmazsan bunu nasıl yapacağız
Já acabou... Pelo menos fala comigo agora Como é que vai se você não fala?
Birçok bayrak katlayıp, onu kadınlara, babalara ve çocuklara verdim, ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
Dobrei a bandeira e dei-a a muitas viúvas, pais e filhos e disse-lhes que lamentava imenso.
- Sana ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
- Já te disse que lamento. - Podes ir.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Já pedi desculpa.
- Ona üzgün olduğumu söyledim
- Eu já te pedi desculpa.
- Bak üzgün olduğumu söyledim.
- Olhem, já pedi desculpa.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
- Eu pedi desculpas.
Sana üzgün olduğumu söyledim.Bu tür şeyleri sınırlayan bir kanun yok mu?
Eu pedi desculpas. Não há um limite para este tipo de coisas?
Hadi, üzgün olduğumu söyledim.
Já pedi desculpa.
Evet, Rodney, seni vurdum, üzgün olduğumu söyledim.
Sim, Rodney, eu atingi-te e eu já disse que lamento.
Bak, üzgün olduğumu söyledim.
Olha, já pedi desculpa.
Hey, dostum. Sana üzgün olduğumu söyledim.
Meu senhor, eu já lhe pedi desculpa.
Onu tuttum ve üzgün olduğumu söyledim.
Eu abracei-o e pedi-lhe desculpa.
- Sana bunun için üzgün olduğumu söyledim.
- Eu pedi desculpa, está bem?
Onunla konuştum, ne kadar üzgün olduğumu söyledim. Açılışına gidemediğim için.
Disse-lhe que estava muito arrependida por não ter ido à inauguração dela.
Sana üzgün olduğumu söyledim. Gönlünü almaya çabaladım.
- Pedi-te desculpa, quis compensar-te.
Dinle, üzgün olduğumu söyledim.
Escuta, eu pedi desculpa.
Pekâlâ, üzgün olduğumu söyledim.
Já te pedi desculpa.
- Ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
- Lamento imenso. - Não, raios.
Bak, üzgün olduğumu söyledim budala.
Já pedi desculpas, idiota.
- Ayrıca üzgün olduğumu söyledim.
- Sim. Além disso, eu pedi-te desculpa.
Sana üzgün olduğumu söyledim, Rose!
Eu pedi desculpas, Rose.
Daha önce üzgün olduğumu söyledim di mi? - Emin değilim.
Já pedi desculpa, está bem?
Ve üzgün olduğumu söyledim.
Continua a insistir.
Al, çiftler randevusu şeysi için üzgün olduğumu söyledim ama artık sert davranmanın vakti geldi.
Al, eu pedi desculpa pelo encontro duplo. Mas está na hora na terapia de choque.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Já pedi desculpas.
Size üzgün olduğumu söyledim.
Lamento.
Sana üzgün olduğumu söyledim, değil mi?
Pedi desculpa, não?
Bak üzgün olduğumu söyledim.
- Ouve, já disse que lamento.
Böyle utanç verici birşey yaptığım için ne kadar üzgün olduğumu sana söyledim. Lütfen, bak O'na!
Já pedi desculpa por ter feito algo tão vergonhoso Por favor, olha para ele!
Laksman'ı bilirsin hala kızların peşinde oraya götür, öğreneceksin hayır Tawari Radha'ya bak başkası değil düşün Laksman, düşün benden korkma zavallı genç çok üzgün biliyorsan söyle ona ama bilmiyorum tüm bunlar benim yüzümden oldu ben sadece görevimi yapıyordum, üzgün olduğumu söyledim, doğru değil mi?
Conhece o Laxman? Ele faz sempre olhinhos às raparigas Leva-o lá.
Bak üzgün olduğumu söyledim. Benden başka ne yapmamı istiyorsun?
Até breve.
Sana üzgün olduğumu ve seni sevdiğimi söyledim.
Já pedi desculpa e disse que te amava!
Dondurmacıya üzgün olduğumu söyledim.
Eu pedi desculpa ao tipo dos gelados.
Hey, üzgün olduğumu söyledim.
Olha, eu já pedi desculpa.
Sana üzgün olduğumu daha önce söyledim.
Olhe, eu já lhe disse que sinto muito.
Hey, Clare, sana üzgün olduğumu söyledim.
- Mas eu pedi desculpas.
Ona iyi olduğumu söyledim ama sesi üzgün geliyordu.
Disse que estava bem, mas parecia triste.
Onu vurduktan sonra, o kan gölünde yatarken onun için üzgün olduğumu, hâlâ benim uslu çocuğum olduğunu ve onu sonsuza kadar seveceğimi söyledim.
Depois de dispararem nele, quando estava caído cheio de sangue. Disse-lhe que sentia muito, ele ainda era o meu bom menino. E eu iria amá-lo para sempre.
Bak, üzgün olduğumu sana söyledim.
Já pedi desculpa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]