English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Exactly like you

Exactly like you translate Turkish

1,354 parallel translation
And she looks exactly like you.
Ve o tam olarak sana benziyor.
She looks exactly like you.
Sana çok benziyor.
- Exactly like you're people
- Aynı insanlar gibi
I wish I could meet someone exactly like you.
Keşke tam senin gibi biriyle tanışabilsem.
I mean I look exactly like you.
Demek istediğim, tam olarak sana benziyorum.
You're exactly like your description.
Tam olarak yazdığın gibisin.
You know, this is exactly like a dream I had once, except it wasn't in a garage.
Varya, bu tam bir zamanlar kurduğum bir hayal gibi, tabii garajda olması hariç.
Here's the new line. And they want you to say it Exactly like this.
Yeni bir şey buldular ve aynen bu şekilde söylemeni istiyorlar.
That's exactly like the jacket they award you when you win the masters.
Masters Turnuvasında birinci gelince verilen ceketin aynısını.
- It's exactly like money but you can only spend it at Top Shop.
Aynen öyle ama sadece Top Shop'ta harcayabiliyorsun.
You know, I vaguely recall seeing footage somewhere... of something exactly like this that leads me to believe this probably won't work.
Biliyormusun, bir yerlerde bi b.kluk var ve bu da bena tamamen bu işin böyle yürümeyeceği ihtimalini düşündürüyor.
Yeah, you're exactly like Jesus.
- Evet, tıpkı İsa gibisin.
Excuse me, I would like to know why exactly you... felt it necessary to move from casino to casino?
Affedersiniz ama, neden tam olarak kumarhaneden kumarhaneye dolaşma gereği duyduğunuzu öğrenmek isterdim?
The Montecito will provide you with everything exactly the way you like it.
Montecito istediğiniz her şeyi sunmaya hazır.
You sound exactly like Hans. He would do anything to make his films stand out.
Filminin fark edilmesi için her şeyi yapabilirdi.
You knew exactly what he looked like...
Neye benzediğini görmüştün.
Exactly 10.Just the way you like it.
Tam olarak 10.Senin sevdiğin gibi
You know, the victim in the robbery or the guy in the boiler room had his throat cut exactly like this.
Soygundaki kurbanın da kaynama odasında ki adamın da boğazları aynen bu şekilde kesilmişti.
Yeah, sounds exactly like what you always hear about L.A... a lot of shallow superficial assholes, desperately trying to be what they're not.
L.A. için her zaman söylenilenlere benziyor. Bir kaç sığ, sıradan pislik, çaresizce olmadıkları biri gibi olmaya çalışıyorlar.
You know, when I was a small girl, we had a dog exactly like that one.
Ben küçükken buna benzeyen bir köpeğimiz vardı.
How do you think your friends would react if they found out that you were exactly like me?
Tıpkı benim gibi olduğunu bilseler sence arkadaşlarının tepkisi ne olurdu?
I'm like an explorer I'm exactly like christopher columbus, except, you know, I've
Ben kaşif gibiyim Kesinlikle Cristof Colomb gibiyim. tabi bilirsin,
Seeing as people like me have historically been victims and food. But just for clarity who exactly are the people like you?
Özellikle de benim gibilerinin tarih boyunca ya kurban ya da yiyecek oldukları düşünülürse.
Well first of all, I'd like to know exactly how you managed to let your ex-wife throw you out of my house.
Her şeyden önce, eski karına kendini benim evimden attırmayı nasıl başardığını bilmek istiyorum.
If you do exactly like I tell you, he will be perfectly behaved.
Dediklerimi uygularsan hiç sorun çıkartmaz.
Look, my wife doesn't exactly like to role-play so I gotta get my kicks elsewhere, you know?
Eşim bu konuda örnek teşkil edecek biri değildir ben de çözümü başka yerlerde arıyorum.
Sandy! Sandy, you know, this is exactly like one of your satires.
Sandy, bu tam da senin hicivlerinden birine benziyor.
You look exactly like him, lad.
Ona çok benziyorsun, delikanlı.
I like your energy, your spunk, your candidness... and I think with the right support... you're gonna give me exactly what I'm looking for.
Enerjini, cesaretini ve saflığını takdir ediyorum... ve sanırım gerekli destek sağlanırsa... istediklerimi tam olarak vereceksin.
Now, if you look at it, you'll see it's exactly like all the other atrocities committed against the people by the Church.
Eğer incelerseniz kilise tarafından başka insanlara da aynı acımasız uygulamaların yapıldığını göreceksiniz.
I mean, when has anything Rico told you not happened exactly like he said? RICO : You saying I lie to you?
Rico ne zaman sözünün arkasında durmadı?
You are exactly what you look like!
Tamamen öyle bir şeye benziyorsun!
RODRIGUES : What exactly don't you like about it?
Tam olarak hoşlanmadığın ne acaba?
You think exactly like the oomio book hero, Chaoha Chaudhary!
Çizgi roman kahramanı Chacha Chaudhary gibi düşünüyorsun!
You think exactly like the comic book hero, Chadla Chaudhary!
Çizgi roman kahramanı Chacha Chaudhary'a benziyorsun!
But I should say that you shine exactly like I imagined to the girl of the movie.
Ama şunu söylemeliyim ki sen tam filmlerimizde görmek isteyeceğimiz tipte birisin.
I'd like to show you exactly what I meant when I said, "Change my face."
Bu da yüzümü neden değiştirdiğimi sanırım size tam olarak açıklıyor
Look, aside from forgiving all of Pip's awful faults, what exactly would you like to do for the rest of your life?
Bak, Pip'in berbat hatalarını affetmenin yanı sıra sen hayatının kalanında tam olarak ne yapmak isterdin?
I credit you as exactly that, madam, which is to say as having limits like the rest of us, and to urge upon you the humility of not asking more of yourself than is reasonable.
- Aksine sizi kesinlikle öyle görüyorum. Yani sizinde bizler gibi bir sınırınız var. Mütevazilik edip kendinizden mantık dışı bir beklentide bulunmayın.
Exactly, exactly- - like-like just now, when I saw you doing the chicken dance out there,
Kesinlikle, kesinlikle.
It's just that you... You look exactly like my mother.
Siz sanki sizi kesinlikle anneme benzettim.
Uh, I don't wanna tell you what those bags smell like. Well, that's exactly what they are. That's fertilizer.
Bunlar tam olarak gübre
What exactly was it about him you didn't like?
Tam olarak nesini sevmedin ki adamın?
You are exactly like me.
Tam olarak benim gibisin.
I'm sorry... So, what is it exactly that you'd like to know...
Şu anda hiçbir şey önemli değil.
Don't look like that. You know exactly what I'm talking about.
Ne dediğimin sen de bal gibi farkındasın.
Exactly. Okay. Well, sometimes the gift is really about the gesture, you know, like, what it means instead of what it is.
Kesinlikle, Tamam, pekala, aslında, hediye gerçekten jest ile ilglidir.
Our moms say Reggie looked exactly like I did when I was his age. You don't see it?
Annelerimiz, Reggie'nin, onun yaşındaki halime benzediğini söylüyorlar.
You look exactly like this calendar in my uncle's garage.
Amcamın garajındaki takvimdeki kıza benziyorsun.
You are basing this on what exactly, that I don't like the phone?
Sadece telefonlardan hoşlanmadığımı baz alarak bunu mu çıkardı?
Someone like you, exactly.
Senin gibi biri, tam olarak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]