English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For my

For my translate Turkish

121,796 parallel translation
He could have taken credit for my work. He didn't.
Çalışmalarımı kendine mal edebilirdi ama etmedi.
And we'd also have to make room for my family,
Ayrıca ailem için de yerimiz olmalı.
So thank you... for my life.
Hayatım için teşekkürler.
I usually save my day dates for my grandma.
Genellikle gündüzlerimi büyük anneme ayırıyorum.
I'm waiting for my friends, and then we're going to the mall.
Arkadaşlarımı bekliyoruz, sonra da AVM'ye gideceğiz.
Ever get in a street fight, and you're like, " Careful for my neck.
Sokak kavgasında şöyle denir mi : " Boynuma dikkat et.
Mr. Johns! I was told there was some sort of a settlement for my brother's death.
Bana kardeşimin ölümü için bir çeşit anlaşma olacağı söylendi.
Lady, I'm begging your pardon for my somewhat colourful description of life as a Dane.
Dan olarak hayatı hareketli bir şekilde tarif ettiysem sizden af diliyorum Leydim.
Just a lamb, Lord, for my family.
- Ailem için sadece bir koyun çaldım Lordum.
For my family, Lord!
- Ailem için Lordum!
But now, I will fight for my God - and my freedom, it seems!
Ama şimdi, Tanrım için savaşacağım - Ve benim özgürlüğüm, öyle görünüyor!
For my brother.
Ağabeyim için!
You forged a painting for my husband.
Kocam için bir resmin taklidini yaptın.
How many paintings did you forge for my husband?
Kocam için kaç tane resmi taklit ettin?
I started at the bottom, as a Colt for my father. And believe me, I trained ten times as hard as my sisters.
Babam için bir çaylak olarak en dipten başladım ve inan bana en az on kez kız kardeşlerim kadar sert eğitildim.
I'd been searching for a reason to, but I have to do what's best for my girls.
Bunu yapmak için bir sebep arıyordum ama kızlarım için en iyisini yapmak zorundayım.
It doesn't exist anymore. I wore a suit to work. And I wore three suits home underneath it on my last day... sold them on the side to pay for college.
Kendinin farklı yönlerini keşfettiğin için mutlu olsam da şu anda sadece anı yaşamayı kaldırabilecek durumdayım.
So when I've been governor for 12 years, they'll know my fucking name.
12 yıl boyunca vali olduğumda adımı bilecekler.
'Cause he can end my world, burn my contacts, and keep every cent of my bonus for himself?
Dünyamı mahvedebileceği, irtibatlarımı koparabileceği ve ikramiyemin her sentim kendisine saklayabileceği için mı?
My wife dings me for that all the time.
Karım bu yüzden başımı sürekli ağrıtıyor zaten.
Time for me to make my preparations.
Hazırlıklarımı yapma vakti geldi.
Not gonna wait for them to finish off my entire family.
Bütün ailemi almalarına izin vermeyeceğim.
I wanna thank you for standing by my boys and by Troy, and for trying to stop what's coming.
Sana teşekkür etmek istiyorum... oğullarımın arkasında durduğun, Troy'un arkasında durduğun ve... bize yardım etmeye çalıştığın için.
I'm still pissed at them for stealing my life story for "Pretty Woman."
"Özel Bir Kadın" da hayatımın hikayesini çaldığı için hala kızgınım ona.
My name is Marcel, and I will be the curator for this evening's cinematic experience.
İsmim Marcel. Bu akşamki sinema tecrübenizde sizden sorumluyum.
Did I cover my bed in "Dexter" tarp for nothing?
"Dexter" muşambasını yatağıma boşuna mı koydum?
Well, thank you for ruining my self-indulgent misery.
Narsist ıstırabımı mahvettiğin için teşekkürler.
As you know, my Lord, my legion is searching for them.
Bildiğiniz üzere Lordum birliğim onları arıyor.
That's for taking my muffin, Steve. - Oh.
Benim kekimi aldığın içindi bu, Steve.
But then Bob Lackey from WayneBev pulled the idea for Wayne Light Lime out of his ass and he took my spot!
Ama sonra Bob Lackey WayneBev'den çıkıp geldi Wayne'in kıçının peşinde ışıklı lime fikriyle geldi. ve benim yerimi aldı!
And I'm gonna send you the bill for that dinner me and my friends are gonna enjoy.
Artı arkadaşlarımla birlikte keyfini çıkaracağımız akşam yemeğinin faturasını da sana göndereceğim.
But I do spray that on my clothes if I forget to do laundry, so points for that.
Ama yıkamadığım çamaşırlarıma onu sürüyorum, o yüzden aferin.
Thanks for planting that image in my mind.
Aklımda canlandırdığın için sağ ol.
My client regrets not coming forward with this information sooner, and for that, he is very sorry.
Müvekkilim bu bilgiyi geç verdiği için pişman ve çok üzgün.
Need to puke my guts out for a minute.
Bir dakikalığına cesaretimi kusmak istiyorum.
I'll be spending my day convincing the Senate to vote for me, so there's no speeches necessary.
Bugün Senato'yu bana oy vermeye ikna edeceğim. Konuşma yazısına ihtiyacım yok.
I've been sitting in here for hours busting my ass, getting some results.
Saatlerdir burada kıçımı yırtıyorum, sonuç elde ediyorum.
Not a drop of ale has passed my lips for ten days or more.
On günden fazladır dudaklarımdan bir damla bile bira geçmedi.
You should ask for food and ale, lord, my belly believes my throat is cut.
Yiyecek ve ale isteyin, efendim Göğsüm boğazımın kesildiğine inanıyor.
But first I'm gonna make him suffer for what he did to me and my brother.
Ama önce bana ve ağabeyime yaptıkları için acı çektireceğim.
The windmill I helped my father build to grind the corn for the sheep.
Babama koyunlara mısır öğütmek için yardım ettiğim yel değirmeninde.
I've been waiting here for you, my friends.
Ben de sizi bekliyordum, arkadaşlarımı.
I needed a distraction, so... thank you for... dragging me out of my rut.
Dikkatimi dağıtacak bir şey lazım. Yani, beni çürümekten kurtardığın için teşekkür ederim.
Thank you for being so quick to take up my invitation, Mr. Clios.
Davetime bu kadar hızlı icabet ettiğiniz için sağ olun Bay Clios.
Whereas, you're merely a deluded loser, don't ask my daughter for favors again.
Oysaki, yalnızca aldatılmış bir eziksindir. Kızımdan bir daha iyilik dilenme.
Which is good for me,'cause I plan on winning all my money back.
Bu benim için çok iyi çünkü tüm paramı geri kazanmak istiyorum.
I compromised at the conclave. I traded my principles for empty promises. But the lives of the innocent are at stake.
Toplantıda uzlaşmaya varıp boş vaatler için ilkelerimi değiştirdim fakat masum kişilerin hayatları tehlikede.
I think he'd leap at the chance for mine. Okay, well, I will stop in my office and see what I can find, and I will meet you between I and K streets.
Tamam, ofise uğrayıp ne bulabileceğime bakacağım.
I assure you upon my honor, every one of us will be with you for every step of this journey, and Molly's safety is absolute paramount.
Ş ž erefim üzerine sizi temin ederim, bu yolculuğun her adımda her birimiz yanınızda olacak. Molly'nin güvenliği asıl öncelik.
My strength is replenished, and I am ready for battle once more.
Gücüm yerine geldi... Ve savaş için bir kez daha hazırım.
It is for that reason and that reason alone I'm willing to throw my full support behind you... On one condition.
Bu sebep yüzünden sadece bu sebeple size bir şartla tam destek vermeyi düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]