Have mercy translate Turkish
1,906 parallel translation
Oh God, oh Buddha, have mercy on me.
Oh tanrım, oh buda. Bana acıyın!
O Lord Jesus Christ Son of God, have mercy on me, a sinner.
Tanrım bu günahkar kuluna af eyle.
O Lord, have mercy...
Tanrım beni affet.
O all-holy Trinity, have mercy upon us.
Tanrım merhametin hep üstümüzde olsun.
O Lord Jesus Christ Son of God, have mercy on this sinner.
Yüce Tanrım ve İsa bu günahkar kuluna bağışla lütfen.
Have mercy upon me, O Lord,
Bana merhamet et Tanrım.
Harken the prayers of our Holy Fathers, O Lord Jesus Christ our God, have mercy on us.
Tüm kendilerini sana adamış, bu Kutsal Peder'lerin merhametini işit Tanrım.
Forgive me and have mercy!
Beni affet ve merhamet eyle.
Forgive me and have mercy!
Tanrım beni bağışla ve merhamet et.
O Lord Jesus Christ, have mercy on us.
Yüce Tanrım bizi bağışla.
Buddha, have mercy.
Buda, merhamet et.
Buddha, have mercy!
Buda aşkına, merhamet!
Buddha, have mercy.
Budda, sen bana acı.
Proud and strong, Lord have mercy, we're still here.
Gururlu ve güçlüyüz. Tanrı merhamet etsin. Hâlâ buradayız.
When we find him, we won't have mercy on him.
Onu bulunca merhamet etmeyeceğiz!
Lord have mercy.
Bağışlayan Tanrım.
Lord, have mercy!
Tanrım, bağışla!
Lord have mercy.
Tanrı merhamet etsin.
God have mercy on our souls.
Tanrı ruhlarımıza merhamet göstersin.
- Please have mercy!
- Lütfen, acıyın!
Please have mercy!
Lütfen, acıyın!
Have mercy!
Acıyın!
He said : " Have mercy,
Dedi ki, " Merhamet edin,...
Have mercy.
Hayır, lütfen!
May God have mercy on his soul.
Allah ruhuna merhamet etsin.
God have mercy!
Tanrı merhamet etsin!
" May God have mercy.
Tanrı günahlarımı affetsin.
Have mercy on the sinners.
Günahkarları affetmeni istiyorum.
W-Wait! Have mercy!
Beni bağışla!
Have mercy!
Beni affet.
God have mercy. "
"Tanrı affedicidir."
Lord have mercy!
Tanrım sen bize yardım et!
- May God have mercy on his soul.
Tanrı ruhuna acısın.
I may just listen and have mercy.
Belki dinler ve merhamet ederim.
have mercy on us! have mercy on us! have mercy on us!
Bize merhamet et!
May God have mercy on him.
Allan sonunu hayır etsin. Çok üzüldük.
Please, Father, have mercy.
Lütfen, peder, merhamet et.
Please have mercy.
Lütfen merhamet edin.
* doomed from here * * to eternity * * lord have mercy * * on such as we * * bah, bah, bah * Bone dry.
* buradan * * tüm kainata kadar yok ettiğinde * * tanrı merhamet etsin * * bize de * Dibini gördüm.
Have mercy!
Acıyor!
Have mercy on me, save me
Bana acı, beni kurtar.
God, have mercy...
Tanrım, merhamet et...
Have a little mercy here and give me another chance?
Beni çıldırtıyorsun.
Have some fucking mercy!
Biraz kahrolası merhamet!
Lord have mercy Do what I can, I'll either be hanged or You know it, killed by Kira.
Başka biri de deftere çizdiğim şeklin aynısını hücresinin duvarına çizdi.
You never did have any mercy in you, IIIya...
Hala çok acımasızsın Ilya...
You don't have to transfer to mercy west.
Mercy West'e gitmen gerekmiyor.
You called New York Mercy to have Foreman's job interview killed.
Foreman'ın iş görüşmesini iptal etmek için New York Mercy'i aradın.
Mr. Whaley, absent your explanation, i'm gonna have to arrest you on seven counts of murder in the first degree, which is a very different crime from mercy killings.
Bay Whaley, daha açıklama bile yapamadan 7 kişinin ölümünden birinci derece sorumlu olarak tutuklanırsınız. Kaldı ki, ötenazi cinayetten oldukça farklı bir şeydir.
My soul aches for my son and daughter and all the young ones who will be adrift, at the mercy of all these corrupt people who have thrown this country into total chaos. It's immoral.
Ruhum oğlum için acıyor ve kızım ve tüm gençler için başıboş kalacaklar, bu yozlaşmış insanların merhametine teslimler bu ülkeyi tam bir kaosa atmış insanların merhametine.
Not that you have to fall down on your knees, and beat your breast and say what a terrible rabid sinner you have been and plead for mercy at the mercy gate, which is the literalist point of view.
İncil'deki metne dayalı olan yaklaşımdaki gibi dizlerinizin üzerine çöküp, göğsünüze vura vura ne kadar azılı bir günahkar olduğunuzu söyleyip, rahmet kapısında merhamet için yalvarmak zorunda olduğunuz değildir.
have mercy on me 47
have mercy on us 39
mercy 371
have some 140
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have you eaten yet 24
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have mercy on us 39
mercy 371
have some 140
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have you eaten yet 24
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have you eaten 167
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530
have a nice evening 85
have a seat 2672
have a nice night 84
have a good week 16
have you eaten 167
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530
have a nice evening 85
have a seat 2672
have a nice night 84