English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nine minutes

Nine minutes translate Turkish

410 parallel translation
Entry into orbit from the original trajectory in nine minutes.
9 dakika içinde yörüngeye girilecek.
Attention, entry into orbit in nine minutes.
Dikkat, 9 dakika içinde yörüngeye girilecek.
Landfall nine minutes, Skipper.
9 dakika sonra kara görünecek, Skipper.
Now it's nine minutes and 56 seconds.
Dokuz dakika 56 saniye kaldı.
There is nine minutes left.
9 dakika kaldı.
Estimated time of arrival, nine minutes.
Tahmini varış zamanı 9 dakika.
We have nine minutes, 53 seconds to power zero.
Gücün sıfırlanmasına da 9 dakika, 53 saniyemiz var.
We should have been over target nine minutes ago.
Hedefin üzerine on dakika önce gelmeliydik.
Nine minutes of my life has been lost.
- Hayatımın dokuz dakikası kayboldu.
Between the time I tried to beam down to Gideon and the time I found myself here alone, nine minutes have disappeared, just like that.
Gideon'a ışınlandığım anla, buraya geldiğim an arasındaki dokuz dakika yok oldu.
Now, what happened during those nine minutes?
Bu zaman zarfında ne oldu?
Nine minutes and counting.
Geri sayıma dokuz dakika.
You've censored all but nine minutes.
9 dakika hariç hepsini kesmişsiniz.
Nine minutes late.
Dokuz dakika rötarımız var.
You got nine minutes and ten seconds.
Dokuz dakika on saniyen var.
There will remain only five cubic feet of oxygen, adequate to keep him alive for just nine minutes and 12 seconds.
Sadece dokuz dakika oniki saniyelik bir süre için onu hayatta tutmağa yetecek iki metreküp oksijen olacaktır.
There will remain only five cubic feet of oxygen, adequate to keep him alive for just nine minutes and 12 seconds.
Onu sadece 9 dakika 12 saniye hayatta tutmağa yeterli olacak iki metre küp oksijen bulunacak.
- Nine minutes!
- Dokuz dakika.
- Between eight and nine minutes.
- Sekiz ve dokuz dakika arası.
We're whipping along South Factory and should be coming into the old mintaroonie in about nine minutes at 11 oo.
Güney Fabrikası civarı, 9 dakika sonra darphanede olacağız.
Nine minutes to intercept.
Buluşmaya 9 dakika.
Fourteen hours, nine minutes and twenty seconds.
Kabaca... Ondört saat, dokuz dakika ve yirmi saniye kalmış.
Are you saying failure to restore heartbeat within nine minutes... in itself constitutes bad medical practice?
Kalbi on dakika sonra yeniden çalıştırmanın kendi başına kötü bir tıbbi uygulama olduğunu mu söylüyorsunuz?
Almost nine minutes to restore her heartbeat... which caused massive irreversible brain damage.
Kalbinin yeniden atması için geçen dokuz dakika, çok büyük ve onarılmaz bir beyin hasarına neden oldu.
Nine minutes ago, outboard number one was struck by lightning.
Dokuz dakika önce, dış taraftan birinciye yıldırım çarptı.
From our last sync check, nine minutes and 30 seconds.
Son karşılıklı kontrolden sonra dokuz dakika otuz saniye.
You got nine minutes, then you're gone!
9 dakikan var, acele et!
Data, we've eight or nine minutes.
Data, sekiz veya dokuz dakikamız var.
That's four hours And nine minutes ago.
Bunlar 4 saat 9 dakika önce oldu.
Nine minutes.
Dokuz dakika.
Well, it's located 26 degrees, four minutes north longitude, 80 degrees, nine minutes west latitude.
26 derece 4 dakika kuzey boylamı ve 80 derece 9 dakika batı enleminde.
Two hours, nine minutes.
2 saat, 9 dakika.
Latitude, 20 degrees, nine minutes north.
- Hassasiyet faktörünü 4.4'e ayarlayın.
You've got less than nine minutes.
9 dakikadan az zamanınız kaldı.
Which she received at 20 minutes to nine. - Exactly.
Onu da gelinliğini giyerken saat 8.40'ta almış, değil mi?
It's ten minutes to nine.
- Saat 9'a 10 var.
- At ten minutes past nine o'clock?
- Dokuzu on geçe?
Now, it says just 10 minutes of nine.
Şu an saat 9'a 10 var.
Now motionless for nine hours, 47 minutes.
9 saat ve 47 dakikadır hareketsiziz.
Longitude ninety-nine degrees six minutes and forty-five seconds.
Boylam : 90 derece, 6 dakika, 45 saniye.
On BBC 2 now it'll shortly be six and a half minutes past nine.
BBC 2'de az sonra 9'u altı buçuk geçecek.
It took you exactly nine minutes and 40 seconds... to say something even remotely connected with sex. What was that?
- Ne dedin?
- Nine hours, ten minutes.
- 9 saat, 10 dakika.
Well, X.O., after 11 days, nine hours and eight minutes,
Pekala, İkinci Kaptan., 11 gün, Dokuz saat ve sekiz dakika sonunda,
Just go over the bridge, and there are only three minutes to nine exit.
Sadece köprüden git... ve dokuza üç kala oradan çık.
In my opinion, it took much longer - nine, ten minutes.
Bence, çok daha uzun bir süre - dokuz, on dakika geçmiş.
It didn't necessarily take nine or eight minutes.
Mutlaka dokuz ya da sekiz dakika geçmesi gerekmez.
Nine-twenty. Now, that gives me 40 minutes.
9.20 Bu bana 40 dk veriyor.
In nine hours and 23 minutes you'll be mine.
Dokuz saat ve 23 dakika sonra benim olacaksın.
It was just a few minutes after nine o'clock, sir.
Dokuzu sadece beş dakika geçiyordu bayım.
Latitude, 20 degrees, nine minutes north.
Enlemi, 20 derece, 9 dakika kuzey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]