English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No more lies

No more lies translate Turkish

263 parallel translation
He won't hand us no more lies.
Daha fazla yalan söyleyemez artık.
- Then you'd tell no more lies.
- O zaman bir daha yalan söyleyemezsin.
No more lies.
Artık yalan yok.
No more lies.
Artık yalan istemiyorum.
No more lies or I strike.
Artık boş laflarınızı kesin! Sadece gerçek, yoksa delerim! Hayır!
No more lies!
Yalanlara hayır!
No more lies!
Artık yalan yok!
No more lies.
Başka yalan olmasın.
No more lies.
Başka yalan yok.
No more lies, Hank.
Artık yalan yok Hank.
Please, Josie, let there be no more lies between us.
Lütfen Josie,... artık yalan yok.
And no more lies, okay?
Artık yalan söyleme.
That was the deal... no more lies.
Anlaşmamız böyleydi. Yalan yoktu.
But you gotta promise us, Uncle Joe, no more deception, no more games, no more lies.
Ama bize söz vermelisin Joe amca, artık sahtekarlık, oyun ve yalan yok.
No more lies, ambassador.
Yalan söylemeyin, büyükelçi.
No more lies!
Yalan yok!
No more lies!
- Daha fazla yalan istemiyorum!
He ´ ll tell no more lies.
Yalan söylemeyecek.
No more lies, all right?
artık yalan yok, tamam mı?
please, no more lies.
Lütfen, Yalan söylemeyi bırak.
All right, no more lies.
Tamam, artık yalan yok.
No more lies. "
Başka yalan yok. "
- I want no more lies. - You can't be serious.
Daha fazla yalan dinlemeyeceğim.
First of all. no more lies.
Artık başka yalan yok.
No more lies.
Daha fazla yalan yok.
No more lies, understand?
- Artık yalan yok, anladın mı?
No more lies.
- Artık yalan yok.
No more lies, John.
Artık yalan yok John.
No more lies!
Daha fazla yalan yok!
I'll tell you no more lies
# SANA YALAN SÖYLEMEYECEĞİM #
No more lies. This doesn't seem like one of those... "truth will set you free" situations.
Bu "gerçeği söylersen serbest kalırsın" tarzı bir duruma benzemiyor.
From now on, no more lies.
Şu andan itibaren, daha fazla yalan yok.
So no more lies.
Artık daha fazla yalan söylemek yok.
No more lies, no more secrets.
Artık yalan ve sır yok.
And no more lies!
Bu kadar yalan da yeter!
No more lies.
Artık yalan söylemek yok.
No more lies.
daha fazla Yalan yok.
No more lies, Anna.
Artık yalan yok, Anna.
- No more lies. Understand?
- Artık daha fazla yalan yok.
No more lies from you.
Daha fazla yalan söyleme.
There can be no more "us." No more secrets, no more lies, that's it.
Artık "biz" diye bir şey olamaz. Gizli kapaklı işler bitti, yalanlar bitti.
Someplace where there are no more secrets, no more lies.
Sırlar ve yalanlar olmayan bir yere.
Okay, no more lies.
Tamam, başka yalan yok.
The trick lies in obliterating just so much and no more, so that... an identification still can be made based on... as I say, general dimensions... plus a credible sequence of events.
Şöyle ki, kimlik yok etme işlemi yapılabilecek en iyi şekilde yapılsa dahi, gene de bazı şeylerden kimlik tespiti yapılabiliniyor mesela, genel vücut ölçülerinden birde ek olarak gelişen olaylar zincirinin tutarlılığından.
" Where lies the final harbor, whence we unmoor no more.
" Son rıhtıma ulaştığımızda, artık halatımızı bağlamayacağız,
I hope your lies will no more shout What's in my eyes, what's in your snout.
Ağla ve şüphe bile etme Ağzından kan gelerek geber
No more lies for me.
- Bende artık yalan kalmadı.
No, my talent lies more in the realm of imitation, rather than creation.
Hayır, yeteneğim yaratıcılıktan ziyade taklit etme üzerine.
No. Leave if you want, but more lies.
hayır gitmek istiyorsan git, ama daha fazla yalan söyleme.
There ´ s more... someone who wants to share your nights and your days will never get far your life lies behind in the flickering lights and no-one will know who you are.
Dahası var... gecelerini paylaşmak isteyen biri var ve günler asla uzamayacak hayatın titrek ışıklar altında uzanıyor ve kimse kim olduğunu bilmeyecek.
- [Mabel] No more lies, Freddie.
- Artık yalan yok, Freddie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]