One of you translate Turkish
57,218 parallel translation
I will find him, and if either one of you gets in my way, I'm coming for you next.
Onu bulacağım ve eğer içinizden biri yoluma çıkarsa onun peşine de düşeceğim.
If any one of you are infected, you could wipe out millions!
Herhangi biriniz bulaşmışsa milyonları hasta edebilirsiniz!
Uh, but is my apartment really so bad that you have to murder one of your friends because of it?
Ama dairem arkadaşını öldürmek zorunda kalacağın kadar berbat mı yani?
One of you talk.
Biriniz konuşun.
Maybe you can ask one of your plants.
Belki bitkilerinden birine sorabilirsin.
But tonight. I will kidnap and torture one of you to expose the truth.
Ama bu gece gerçeği ortaya çıkarmak için birinizi kaçırıp işkence edeceğim.
This woman does not know what she is talking about, and if you're not careful, Oliver, one day she will be the source of your greatest pain.
O kadın ne dediğini bilmiyor ve kendine dikkat etmezsen Oliver günün birinde en büyük acının kaynağı o olur.
You're one of us.
Bizden birisin.
Well, that's why it saddens me to tell you that there was an attempt by Solntsevskaya Bratva to crash these festivities and assassinate every one of these government officials here tonight.
Bu nedenle sizlere bu gece Solntsevskaya Bratva'nın baskın yapıp buradaki hükümet yetkililerini infaz etme niyetinde olduğunu bildirmekten üzüntü duyuyorum.
Oliver, look, maybe we should have talked her out of Helix, maybe not, I don't know, but the point is we're here now, and you're the only one she will listen to.
Oliver, belki onu Helix'ten vazgeçirmeliydik ya da geçirmemeliydik bilemem ama artık iş bu noktaya geldi. Sözünü dinleyeceği tek kişi sensin.
- I-- - one of the reasons I fell in love with you is because you were always willing to do what was right, no matter what the cost, even if it's unbearably hard.
Sana aşık olmamın sebeplerinden biri de sonucu ne kadar ağır olursa olsun doğru olanı yapmayı seçiyorsun.
You're the one who seems to have a problem with the way that I've been running Argus, which is particularly interesting to me since neither one of us has a job that fits the conventional definition of morality.
Argus'u yönetme şeklimle sorunu olan senmişsin gibi duruyor ki bu bana çok ilginç geliyor çünkü ikimizin işi de klasik ahlak kurallarına uymuyor.
- You did a half of one.
- Yarım barfiks oldu. - Yarım.
If you have one of those smart ideas,
Zekice fikirlerinden varsa şu an çok iyi gider!
You are many things, Oliver Queen, but until today I did not count naive as one of them.
Sen birçok şeysin, Oliver Queen ama bugüne kadar saf olduğunu düşünmemiştim.
I was thinking of the Pacific Crest Trail for a night or, you know, just one night under the stars and then definitely a manicure / pedicure afterwards.
Ben de Pasifik Zirve yürüyüşüne gidip bir geceliğine yıldızları falan izleyip sonra manikür pedikür yaptırmaya giderim.
And... you, Simon Lewis, are the one person on the planet that even has a chance of getting the Seelie Queen to change her mind and work with us.
Ve..... sen, Simon Lewis, Seelie Kraliçesi'nin fikrini değiştirip bizimle çalışmasını sağlayabilecek tek kişisin.
We need to consider the possibility that one of these people were assaulted by Walker. The question is, which? What the hell have you done?
Bu kişilerden birinin David Walker tarafından taciz edildiğini göz önünde tutmalıyız.
And maybe you follow him... from work..... on one of those nights when he always said that he had late meetings.
Belki de onu iş çıkışı takip ettin şu "geç saatte toplantım var" dediği gecelerden birinde.
One of those nights when he came home smelling of booze and something else, something that scared you.
Eve geldiğinde ağzı içki ve başka şeyler kokup seni korkuttuğu o gecelerden birinde.
You definitely think she was there, at one of these gatherings?
Kadının o toplantılara kesin katıldığını mı düşünüyorsun?
They're trying to trace more of the victims of the activities inside this Brentford house, and if they do, they think they could support the allegation you were present on at least one occasion.
Brentford'daki evde başka kurban ve olay olduysa bulmaya çalışıyorlar. Bulurlarsa bu senin en azından bir olaya karıştığına dair iddiaları destekleyecek.
We could knock Mars out of our sky for good. Did you know that martian marines always train at one g, earth gravity? If it comes to that.
İş oraya varırsa gökyüzümüzden Mars'ı kalıcı olarak da silebiliriz.
- You one of us now.
- Artık bizden birisin!
But just the sight of a lawyer, much less one asking you questions, is going to make you nervous.
Ama insan bir avukat görünce, hele de sorgulanınca telaşlanır.
You may indeed stop all of this with but one word.
Tek bir kelimenle, bütün bunları gerçekten durdurursun.
And that you yourself are in the process of becoming one.
Bizatihi dul olma aşamasında olduğunu da.
You see, there can only be one narrative of the witch panic in Salem.
Malum, Salem'daki cadı paniğine dair tek bir öykü kalabilir.
Sidney's just one of our topics in here, a better way to understand you.
Sidney, buradaki konularımızdan sadece bir tanesi. Seni anlamanın kolay yolu.
Look, you haven't killed one of my kind, have you?
Dinle, benim ırkımdan kimseyi daha öldürmediniz değil mi?
I'm not paying you because you're not the one getting fucked face-first by your credit card company because of massive AWS hosting fees.
Size para ödemiyorum çünkü yüklü sunucu ücretleri yüzünden bankalarla karşı karşıya gelenler sizler değilsiniz.
But you didn't slaughter every one of the Starks.
Ama Starkların her birini öldüremediniz.
One bottle of rum. You think we'll make it?
Bir şişe de rom, sence varır mıyız?
You have many enemies, my king, but I swear to you, I'm not one of them.
Çok fazla düşmanın var kralım ama yemin olsun ben onlardan biri değilim.
You know, we oughta get one of them... Past due stamps.
Bunlardan bir tanesine zamanı geçmiş damgası vurmak lazım.
Let me teach you in one of my classes.
Ders verip, öğretirim.
I'll tell you where to find a whole murder of gods, demi and otherwise, every goddamn one of them.
Sürüsüyle tanrıyı nerede bulacağını söyleyeceğim. Yarı tanrı veya başka türlü. Her tanrının cezası tanrıyı.
Did you rub one out of him, darling?
Sıvazlayarak mı çıkartıyorsun canım?
I'll tell you where to find a whole murder of gods, demi and otherwise, every goddamn one of'em.
Bir sürü tanrıyı nerede bulacağını söyleyeceğim. Yarı tanrı veya başka türlü. Her tanrının cezası tanrıyı.
Off the ship you were sold as an indentured servant to the one who would take the cost of your skin out in your labor.
Gemiden indikten sonra seni, canın çıkana kadar çalıştıranlara senetli işçi olarak satıldın.
The night of Samhain, the spirits can spill freely into our world, but if you wear a disguise, like that, then they'll take you for one of their own.
Samhain gecesinde ruhlar özgürce dünyamıza gelebilirler. Ama bunun gibi bir kıyafetle kendinizi saklarsanız sizi kendilerinden biri sanarlar.
If you wanted to bring back someone from one of these, what would be your next step?
Bu tüplerin içindeki insanlardan birini hayata döndürmek isteseydin sonraki hamlen ne olurdu?
I have one question for all of you :
Hepiniz için bir sorum var :
The rage from that day continues to burn inside of you, feeding on your pain, blinding you from everything else, and, if left unchecked, will one day consume you.
O günün öfkesi, içini yakmaya, acını büyütmeye diğer şeyleri görmeni engellemeye devam ediyor. Ve kontrolsüz kalırsa, seni bir gün tüketecek.
We're gonna have to give you a badge or something one of these days.
Bu günlerden birinde sana bir rozet veya başka bir şey vermemiz gerekecek.
All this, everything the Court of Owls set in motion, everything I have done, has been to prepare you for this moment, and afterward, I will bring you to the one whose vision has singled you out.
Tüm bunlar,... Baykuşlar Divanının harekete geçirdiği her şey,... yaptığım her şey, seni bu ana hazırlamak içindi ve bundan sonra seni seçmiş vizyona sahip kişiye götüreceğim seni.
You know, one of these days, I'm gonna say "never."
Günün birinde sana "hiç" diyeceğim.
What you saw was one possibility of the future.
O gördüğün sadece olası geleceklerden biriydi.
Didn't you just have one of those?
- Daha yeni içmedin mi?
One faction... one group of fans... they believed, you know, the future's ever-changing.
Bir grup hayran geleceğin sürekli değiştiğine inanıyordu.
I made an investment in you, and one day, that investment's gonna pay off when you use that... crazy way of thinking you have to help me out.
Ben sana yatırım yaptım ve bir gün bu yatırımın karşılığını, o delice düşünme tarzınla bana yardım ederek ödeyeceksin.
one of yours 39
one of us 165
one of these days 218
one of them is 20
one of my favorites 32
one of each 28
one of a kind 52
one of them 249
one of the best 51
one of these 53
one of us 165
one of these days 218
one of them is 20
one of my favorites 32
one of each 28
one of a kind 52
one of them 249
one of the best 51
one of these 53
one of mine 19
one of those 110
one of the 57
one of many 31
one of my best friends 16
one of ours 44
one of those things 19
one of 44
one of who 26
of yours 40
one of those 110
one of the 57
one of many 31
one of my best friends 16
one of ours 44
one of those things 19
one of 44
one of who 26
of yours 40
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
yourself 387
your own 34
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
yourself 387
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423