English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ready for you

Ready for you translate Turkish

7,207 parallel translation
We're ready for you in five seconds.
Beş saniye sonra hazırız.
We're ready for you, Layla.
Hazırız, Layla.
I'm sorry, but they're ready for you.
Özür dilerim, sizi bekliyorlar.
Mr. Arred's ready for you. Oh, all right.
- Bay Arred sizi bekliyor.
but really it's that this town isn't ready for you.
Ama asıl gerçek bu kasaba senin için hazır değil.
I thought I'd get it ready for you.
Ben de sizin için hazırlayayım dedim.
HEY, SHAN, I LAID OUT YOUR UNIFORM AND THE SHOWER'S HOT AND READY FOR YOU.
Shan, üniformanı çıkardım ve banyoda sıcak su var.
I'll have a plane ready for you in 30 minutes.
- Uçağınız 30 dakika içinde kalkacak.
I can have the Ambassador Suite ready for you right away, Mr. Secretary.
Sizin için Büyükelçi suitini ayırttım Sayın Bakan.
This is your incident report, ready for you to sign.
Bu senin şikayet dosyan, imzalaman için bekliyor.
-'Are you ready for your call?
Araman için hazır mısın?
- And if I can't? - We can still do it for you, but your consciousness won't like being yanked out when it's not ready.
- Yine senin yerine yapabiliriz ama bilincin hazır değilken çıkartılmaktan hoşlanmaz.
You sure we're ready for this?
Buna hazır olduğumuza emin misin?
Are you ready for this?
Hazır mısın?
Are you ready for me to make love to you now?
Seninle sevişmeme hazır mısın?
Unless you're ready for him to run wild, sniffing after every bitch.
Tabii mahalleyi elden geçirip gördüğü her kahpeye yanaşmasına hazırsan başka.
You ready for that catch?
Oynamaya hazır mısın?
We are ready and waiting for you to come out.
Biz hazırız ve senin çıkmanı bekliyoruz.
It's time for us to get you ready.
Sizi hazırlama vakti geldi.
I want to, but... I don't think you're ready for a relationship right now.
İstiyorum ama bir ilişkiye hazır olduğunu sanmıyorum.
You guys gotta be ready for a fight.
Siz de dövüşe hazır olmalısınız.
You're not ready for this place, are you?
Burası için hazır değilsin, değil mi?
I'm not ready to be vulnerable for you.
Kendimi sana karşı savunmasız bırakmaya hazır değilim.
- Is this because of the maze? "I'm not ready to be vulnerable for you"?
Labirentle mi ilgili? "Savunmasız bırakmaya hazır değilim" konusu mu?
You ready for me right now?
- Şimdi benim için hazır mısın?
'cause when you're in here, all strapped in, ready for takeoff, just go to sleep, never wake up ever again.
Çünkü buraya geldiğinde,... kayışla bağlandığında,... kalkışa,... uyumaya gitmeye,... ve bir daha asla uyanamamaya hazırlanırsın.
I'm ready to give up everything for you. - Why are you doing this?
Senin icin her seyden vazgecmeye hazirim.
You ready for the last treatment you'll ever need, lieutenant?
İhtiyacın olacak tek ve son tedaviye hazır mısın, Lieutenant?
You get your people ready to go, but you wait for me to come back, do you understand?
İnsanların hazır olsun ama yine de benim dönmemi bekle, anladın mı?
Why can't you ever be ready for school this early?
Neden okul için bu kadar erken hazırlanamıyorsun?
ANNOUNCER : Hey, Northwest Ohio, are you ready for sectionals?
Hey, Kuzeybatı Ohio bölgesel yarışmaya hazır mısınız?
Look, you're not ready for this.
- Henüz buna hazır değilsiniz.
Have your slippers waiting for you by the fire, your dinner ready.
Şöminenin yanında terliklerin seni beklese. Akşam yemeğin hazır olsa.
Dear Roman, you must be standing in the lobby now, ready to leave for the airport, but I won't be coming.
Sevgili Roman, herhalde şu anda lobide havaalanına gitmeye hazır olmalısın, fakat ben gelmeyeceğim.
You're not ready for the truth.
Gerçek için hazır değilsin.
This Jake Simmons is not just a metahuman, he is a killer and you're not ready for that.
Jake Simmons sadece bir meta insan değil, aynı zamanda bir katil. - Hazır değilsin.
If you're through with the you and the who... " Ladies, are we ready for the dance rehearsal?
Eğer sohbet faslı bittiyse, Bayanlar ve Baylar dans provasına hazırız.
Are you ready for that?
Buna hazır mısın?
I came here to help you get ready for them.
O zaman annenin yanına geri dön.
You ready for the scariest part?
İşin en korkunç kısmı için hazır mısın?
I-I got swept up, and I-I pushed for something that you're not ready for.
Düşünmeden yaptım... ve seni hazır olmadığın bir şey için zorladım.
Are you guys ready for a bombshell?
Bir bombaya hazır mısınız?
Maybe you're more ready for this than you care to admit.
Belki buna hazır olduğunu kendine itiraf edemiyorsundur.
You really ready for all of this?
Tüm bunlar için hazır mısın?
You ready for that?
Bunun için hazır mısınız?
You ready for that rain check?
Numaranı yapmaya hazır mısın?
Now, for me, when I got here, I was... I was ready to throw you all away, and that's messed up, and I know that.
Şimdi ben, buraya geldiğimde, seni uzaklara atmaya hazırdım, çok berbat bir şeydi, bunu biliyorum.
And then you're gonna be ready. Ready for what?
- Sonra da hazırlanış olacaksın.
You know, getting ready for the day.
- Güne hazırlanıyordum.
You ought to get ready for this.
Buna hazır olman gerek.
You're gonna be in rehab for a couple weeks, be a sling, but you'll be good as new and ready to kick ass at ASU next year
Birkaç hafta rehabilitasyona gidip kolunu askıda tutacaksın ama eskisi gibi olup gelecek sene ASU'da kıç tekmelemeye hazır olacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]