Very closely translate Turkish
396 parallel translation
Dr Mark Young is an astrobiologist looking very closely at Yellowstone's hot springs.
Dr Mark Young, Yellowstone'nin sıcak pınarıyla yakından ilgilenen bir astrobiyolog.
As a matter of fact, it's very closely held.
Hisseler hep az sayıda kimsenin elindeydi.
Now, watch Ali very closely as he places his head...
Şimdi Ali'yi çok yakından izleyin.
Watch Ali very closely as he places his head... upon the head of Sinbad and points his toes to the sky.
Şimdi Ali'yi daha yakından izleyin. Başını Sinbad'ın başının üzerine koyarak ayaklarını göklere uzatıyor.
Well, I wasn't watching very closely.
Onu çok yakından izlemiyordum.
I want you to listen to me very closely, Mrs. Dvorak.
Beni çok dikkatle dinlemenizi istiyorum, Bayan Dvorak.
I have had the opportunity of observing Madam Curie very closely and I can assure you, gentlemen that she is remarkable scientist as scrupulous as she is brilliant and furthermore...
Madam Curie'yi çok yakından tanıma fırsatım oldu ve bayım sizi temin ederim ki o olağanüstü bir bilim insanı, zeki olduğu kadar titiz ve daha fazlası...
I didn't question him very closely about where he belonged.
Sahibi konusunda fazla araştırma yapmamıştım.
You'll probably recognize him when you peer very closely.
Yakından bakınca herhalde onu tanıyacaksın.
He resembles Yoshitsune very closely.
Yoshitsune'ye çok benziyor.
That means I examine the psychology very closely.
Psikolojiyi çok yakından inceliyorum.
I don't follow tennis very closely.
Tenisi yakından izlemiyorum.
You know, I worked very closely with your people in Ning-po during the war, Father O'Shea.
Bilirsiniz, savaş sırasında Ning-po'daki halkınızla... çok yakın bir şekilde çalıştık, Peder O'Shea.
For if you listen very closely, you will hear the words "bath tub"
Çünkü iyice dinlersen, Bu gecenin senaryosunda sözü edieln şu sözleri işiteceksin "banyo küveti".
His description fits our friend, Dr. Stein, very closely.
Tarifi dostumuz Dr. Stein'a epey uyuyor.
I'd work very closely with you.
Sizinle birlikte çalışacağım.
But if you look very closely... you'll see that the leprosy bacillus is slightly fatter and longer.
Ama yakından bakarsan... cüzzam basilinin biraz daha kalın ve uzun olduğunu görürsün.
I'm going to watch you very closely, Miss Marple...
Sizi çok yakından izleyeceğim Bayan Marple...
However, I'll tell you one of my secrets... a very closely guarded one.
Yine de, sana sırlarımdan birini açıklayacağım- -... en ihtiyatlı olanlarından birini.
The Earth need not resemble Venus very closely for it to become barren and lifeless.
Dünya'nın ıssız ve terk edilmiş olması için Venüs'e çok da benzemesine gerek yok.
Watch me very closely.
Beni çok iyi izleyin.
But I should always advise you to examine very closely what you think to be inevitable.
Ama kaçınılmazın ne olduğuna dair fikirlerini açıklamanı tavsiye etmeliyim.
- You'll be working very closely with her.
- Onunla yakın temas içinde çalışacaksın.
I've studied it very closely.
Onu çok iyi çalıştım.
The Kommandant and I work very closely together.
Kumandan ve benim çalışma yöntemlerimiz benzerdir.
Khan said to watch him very closely.
Khan, onu yakından izle, dedi.
I'm sure he will work very closely with you, Leech.
Seninle yakın çalışacağına eminim, Leech.
while this i alugo the apartment and we are the two very closely.
Bu dâireyi kirâlarsam, birbirimize çok yakın olmayacak mıyız?
Look very closely.
Dikkatli bakın.
I looked at those slippers very closely.
O terliklere yakından göz attım.
Settle down and listen very closely.
Sakinleşip çok iyi dinleyin. Size ne yapacağımızı anlatmak istiyorum.
I follow your career very closely, you know.
Kariyerini çok yakından takip ediyorum, biliyorsun.
- Watch me very closely.
- Beni yakından takip et.
The saving grace of the present is that it's too damned stupid to look very closely at the past.
Zamanımızın kazandıran tutumu, geçmişe çok yakından bakıldığında fazlasıyla ahmaklıkmış.
Although they are conventionally dead... they're capable of very closely imitating the living.
Gerçek anlamda ölü olmalarına rağmen yaşayanları taklit etmede çok yeteneklidirler.
I've been studying Detective Ciello's file very closely.
Ben de Dedektif Ciello'nun dosyasını yakından inceliyorum.
You will all be very closely guarded.
Daha sıkı takip edileceksiniz.
Don't you follow the ladies very closely.
Bayanları çok yakından takip etmiyor musun.
You're gonna have to work very closely with him.
Onunla çok yakın çalışmak zorunda kalacaksın.
- I'll watch Sportsworld very closely.
- Spor Dünyası'nı ilgiyle izleyeceğim.
I had been following him very closely...
Ben çok onu yakından takip etmiştim..
As he did this, he discarded the smaller ones or those that were cracked. For now he was examining them very closely.
Bunu yaparken küçük yahut çatlamış olanları ıskartaya ayırdı şimdilik onları özene bezene inceliyordu.
I want you to know I've been watching you very closely lately.
Son zamanlarda seni çok yakından izlediğimi bilmeni istiyorum.
Please watch very closely.
- Lütfen çok dikkatle izleyin
If you look very closely, you'll see he has several tiny little mailbags notched on his leash.
Dikkatli bakarsan tasmasında çok sayıda küçük posta çantası olduğunu görebilirsin.
Mais, mesdames et messieurs, I want you to observe something very closely.
Bayanlar ve baylar, bunu çok dikkatle izlemenizi istiyorum.
And with his dying breath, he told me that this was the very asp that Cleopatra clutched so closely to her bosom. One stroke, two, and she was dead.
Son nefesinde, bana dedi ki bu, Cleopatra'yı ısıran yılandır.
I have very little time, so please listen closely.
Çok az vaktim var o yüzden beni dinleyin.
I'd appreciate you working very closely with Dr. McCoy. - Yes, captain.
- Evet, Kaptan.
For a man of such remarkable powers, you show very grave concern for those light forces observing us so closely.
Olağanüstü güçleri olan bir insan için bizi yakından gözleyen o ışık güçleri konusunda fazla endişeli görünüyorsun.
If the Earth were started over again intelligence might very well emerge but anything closely resembling a human being would be unlikely.
Eğer dünyada herşey yeniden başlasa zeka yeniden şekillenebilir ama insana yakın hiç bir şey gelişemezdi.
closely 21
very good 5015
very nice 1581
very pretty 229
very well 4412
very good indeed 31
very much 852
very true 116
very interesting 246
very soon 239
very good 5015
very nice 1581
very pretty 229
very well 4412
very good indeed 31
very much 852
very true 116
very interesting 246
very soon 239
very cute 99
very cool 195
very beautiful 164
very funny 1225
very sad 109
very exciting 93
very impressive 348
very well indeed 16
very good job 17
very well done 68
very cool 195
very beautiful 164
very funny 1225
very sad 109
very exciting 93
very impressive 348
very well indeed 16
very good job 17
very well done 68
very bad 256
very clever 301
very much so 233
very slowly 104
very important 172
very sorry 246
very sweet 97
very little 114
very smart 125
very kind 91
very clever 301
very much so 233
very slowly 104
very important 172
very sorry 246
very sweet 97
very little 114
very smart 125
very kind 91