English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What he means is

What he means is translate Turkish

235 parallel translation
What he means is, if you two ever quarrel and you decide... not to go on some night, Dinah. Bert felt you should have an understudy.
Demek istediği, ikiniz tartışırsanız ve Dinah bir gece... sahneye çıkmayacak olursa diye Bert bir yedek gerektiğini düşündü.
What he means is...
Demek istiyor ki...
What he means is...
Ne... - Ne demek istiyorsun?
What he means is...
Demek istediği...
No, no, I suppose what he means is I spoke to his missus.
Hayır, hayır, sanırım onun kastettiği benim onun karısıyla konuştuğum.
What he means is that you're afraid of enclosed areas.
Anlatmaya çaliştiği senin kapalı alanlardan korktuğun.
- What he means is, you got the part.
Demek istediği rolü aldın.
What he means is a piece of the world!
Demek istediği dünya kendisinin olursa.
I think what he means is, "that is a thing, with which he has a problem."
Sanırım demek istediği bununla ilgili bir sorunu olduğu.
What he means is the gloves come off.
Demek istediği artık eldiven çıktı.
I think what he means is, I'm like Santa Claus.
Kast etmek istediği, Noel Baba gibi olduğumdu.
What he means is, is that if we do you a favour then we should get one in return.
Demek istediği, sana bir iyilik yaparsak, o zaman senin de bize bir iyilik yapman gerekir.
What he means is that it's obvious that you keep your house as neat as a pin.
Onun demek istediği evinizi çok temiz tuttuğunuz besbelli.
I think what he means is... that... none of us are.
Sanırım demek istediği hiç birimizin olmadığı.
What he means is, take that warrant... ... and shove it up your ass.
Şunu söylemeye çalışıyor ; o emri eline al ve kıçına sok.
When a man says he has principles, what he means is... he can`t be bought cheap.
Birisi "ilkelerim var" diyorsa, bunun anlamı "biraz pahalıya mal olur" demektir.
What he means is £ ¬ you've got some imagination there £ ¬ Debra.
Demek istediği hayal gücün çok iyi Debra.
I think what he means is you're the girl.
Sizin kız tarafı olduğunuzu söylüyor galiba.
What he means is, "masturbate."
Mastürbasyon yaparak yani.
What he means is, getting charge of the business like Anurag if Vivek blesses Vinod and Prem and sends them out of the house.
Onun kahvaltısını yukarıya çıkar Ben onunla konuşacağım Sangita ile konuştum O çok mutlu
What he means is, there's another heartbeat.
Demek istediği, bir kalp atışı daha var.
What he means is, I'm doing him a favour.
Demek istedigi, Ben ona iyilik yapiyor olacagim.
- What he means is he won't spruce.
- Boyatmayacağım demek.
I think what he means is the wick is the centre of the candle, and ostensibly a great leader, like yourself, is essential to the... whole ball of wax.
Sanırım anlattığı şey şu, fitil, mumun merkezinde yer alıyor ve görünüşteki lideri temsil ediyor, sizin gibi, ve bu, mum kütlesinin... temeli.
What Horace means to say is... that he'd like to make a clean breast of the whole thing.
Horace her şeyi itiraf etmek istiyor.
It sometimes means that there was a man named Napoleon... but that any similarity between what he did in life... and what he's going to do in this movie is strictly miraculous.
"Napolyon adında biri vardı..." falan diye başlar bu sözler ama o kişinin yaşamda yaptığı şeyle bu filmde anlatılan şey arasındaki benzerlik tam anlamıyla hayret vericidir.
Anders is my brother, and you know what he means to me.
Anders benim kardeşim, benim için önemini biliyorsun.
I think what Mr Tinkham means is that he figured anybody too yellow to fight wouldn't mind making a couple of dollars off the war.
Bence Bay Tinkham'ın düşüncesi hiçbir korkak birkaç dolar için savaşı göze almaz.
General, what he really means is...
- General, demek istediği...
See, if he ain't for sale, what that means is that he ain't gonna sell him to you.
Eğer satılık değilse, bu sana satmayacağı anlamına geliyor.
But I wonder what he means, by "an honest job."
Ama dürüst bir iş derken, ne merak ettim. "
What Mr. Lewis means is he shot six robots scientifically programmed to look, act, talk and even bleed just like humans do.
Bay Lewis altı robotu vurdum demek istiyor : Bilimsel olarak insan gibi görmeye, davranmaya, konuşmaya ve hatta kan kaybetmeye programlanmış robotlar.
What the master means is that there was no one left to work here, so he had to rent new machines which he paid grain for, as he does with you all.
Efendinin demek istediği, burada çalışmak için kimsenin kalmadığıdır, ve o da yeni makinalar kiralamak zorunda kaldı, tahıl için para ödedi, hepinizin yaptığı gibi.
What he means, Father, is that he won't make any official announcement until after he's had certain of the data analyzed.
Anlatmak istediği, baba, her hangi resmi bir duyuru yapılmamasıdır, veri incelemede kesin sonuçlara sahip olana dek.
What he means, ella, is they want to test for oil.
Söylemek istediği şu Ella : Petrol için test yapacak.
What the colonel means is that he'd like you to join us. Become one of our team.
Albayın demek istediği, bize katılın, ekibimizin parçası olun.
What he means, Quayle, is this is your chance for redemption.
Demek istediği, Quayle, bu senin kurtulman için bir şans.
- He means what planet is this? - I beg your pardon?
- Burası hangi gezegen demek istedi.
Whoever He Is. If He Ever Shows Up Within 1,000 Yards Of Me, He'll Find Out What The Word Punished Really Means.
Eğer bana 100 metre yaklaşırsa, cezalandırmanın gerçekten ne demek olduğunu öğrenecektir.
He is a doctor with a bad reputation, if you know what that means.
O işinde usta bir doktor, ne kastettiğimi anlıyorsan tabi.
But that means nothing when what he says is such rot.
Ama saçmalıklarının yanında.. bu saydıklarım beş para etmez.
What he means by that is, while this is a very nice gift maybe it's not something a boyfriend gives.
Tatlım, aslında demek istediği, bunun güzel bir hediye olduğu, ama belki de bir erkek arkadaşın vereceği türde bir hediye olmadığı.
CAME OUT OF HIS NECK. NOW, I THINK WHAT THAT MEANS IS THAT HE KNEW EVEN THEN
Bunun anlamı şu ki ; taa o zamandan öleceğini biliyormuş.
He understands a lot throughout His career about what the role of the Hero means to other people, to American society How limiting that is in a way How valuable it is to kind of break out of that and be able to admit to mistakes to try to atone for tbem, to try to somebow make tbings better.
Meslek hayatı boyunca, kahraman rolünün... diğer insanlar ve Amerikan toplumu için ne anlama geldiğini... kahraman olmanın sınırlayıcılığını... bu sınırı aşarak hatalarını kabul etmenin değerini... ve hataları için diyet ödemenin... ve her şeyi daha iyi hale getirmenin değerini anlamıştır.
Tradicionally, a man means what he says, he'll put his blood where his mouth is.
Geleneksel olarak bir adam sözünün eriyse kanını... ağzından çıkanın üstüne damlatır.
What Mr. Broderick means is that he can speak for himself.
Bay Broderick kendi açıklayabilir.
Oh, what he means, sir... the wormhole is degenerating, and stabilization has been unsuccessful so far
Ah, demek istediği, efendim... solucan deliği bozuluyor, ve dengeleme çabaları şu ana dek sonuçsuz kaldı
What he's lacked until now is the means to carry them out.
Şu ana kadar başarısız olmuş olması, hiçbir işe yaramayacağı anlamına gelmez.
That's what he means... by it, that is what he's saying.
Söylediği şey başka, söylemek istediği başka.
What he means to say is you kick ass.
Demek istediğim kıçını tekmelemek.
I think what he means, Kostya, is that when you say, "Funny you should say that,"
Demek istediği şu "Bunu söylemen komik," dediğinde bu, aklına başka bir hikaye geldiği anlamına gelir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]