Will you come in translate Turkish
1,139 parallel translation
Will you come in, please?
- Lütfen içeri gelir mısin?
Will you come in?
İçeri buyurur muydunuz?
3PO, will you come in!
3PO! Cevap versene!
- And Willard, have the chef come'round and take Mrs. Flint's order, will you?
- Willard, şefi de gönder de Bayan Flint'in yemek siparişini alsın. - Peki efendim.
Masseur. Come in here, will you?
Masör, buraya gelir misin?
I could let you cry in misery alone, but fair Inez may come, and who will repair your nonsense?
Sizi yalnız başına mutsuzluktan ağlamaya bırakırdım, fakat güzel Inez geliverirse bu saçmalığı kim düzeltir?
I have come to tell you, in person, that you will never see me again.
- Size şunu söylemeye geldim beni bir daha asla görmeyeceksin
The county magistrate has to come and... Tell us himself that he will cut our provisions lfyou still act so stubborn, we'll break in We're ordered to spare no mercy for you guys one step further and I'll kill her
önce bölge hakimi gelip... vergileri indireceğini söylemeli böyle davranırsanız, zor kullanırız hiç merhamet göstermememiz emredildi bir adım atarsanız, kız ölür
My husband will come and fetch you in a few minutes.
Kocam birkaç dakika içinde burada olacak.
The rest of you, come out with your hands up or we will come in shooting.
Pekala. Geri kalanlar. Ya elleriniz havada çıkın ya da vurmak için biz giriyoruz.
I daresay that one night, in years to come... you will remember another strange night on the American desert... when you dined at Fort Clendennon.
Bütün cesaretimle söylüyorumki... Amerikan çölündeki böyle bir geceyi de unutmazsınız... Clendennon Kalesindeki bu akşam yemeğini.
In the days to come, you will see very little of me for Max Bialystock is launching himself into little-old-lady land.
Önümüzdeki günlerde beni pek göremeyeceksin. Çünkü Max Bialystock kendini yaşlı kadınlar diyarına fırlatacak.
Come on, lean in, will you?
Hadi, eğilir misin?
Though you feel now a deep sense of loss, in time you will come to understand
Kaybının derin üzüntüsünü hissediyor olsan da zamanla anlayacaksın ki...
If you do not come with me, your engines will be destroyed and you will remain in orbit here forever.
Gelmediğiniz taktirde, motorlarınız yok olur, sonsuza dek bu yörüngede kalırsınız.
Come on, will you? ls there anything I could say right now that you wouldn't interpret in your own suspicious way?
Senin şüpheli davranışlarını yorumlamamam için söyleyebileceğim herhangi bir şey var mı?
I suppose you'll think it in bad taste for me to mention it, but I must point out that your share alone from the November exhibition will come to $ 30,000.
Sanırım bundan bahsetmemin uygunsuz olduğunu düşüneceksin ama Kasım sergisinden sadece senin payına 30,000 Dolar düşeceğine dikkat çekmek zorundayım.
If you are in trouble — and I mean serious trouble — he will come to you and he will give his name.
Başınız derde girerse, yani ciddi bir derde girerse o size gelecek ve ismini verecektir.
In time, you will come to regard me not only with respect and awe but with love.
Zamanla sadece saygı ve korkuyla değil aynı zamanda sevgiyle de beni saymayı öğreneceksin.
Will you come to see me in prison?
Hapishanede ziyaretime gelir misin?
I have come thus far with you, Oliver, in our great cause but I will not sign this warrant.
Büyük davamızda seninle buraya kadar geldim Oliver ama bu emri imzalamayacağım.
When you marry your laces will come undone going up the aisle and the man that you marry will tumble over and smash his nose in.
Evlendiğinde kilise yolunda ayakkabı bağın çözülecek ve evleneceğin adam ona takıIıp burnunu kıracak ve sen de evde kalacaksın.
Mademoiselle, merely by tasting this wine... you will give me the pleasure of seeing the sun come out in your eyes.
Kadehlerimiz geldi. Bu şarabı tadarak bana gözlerinizde gün doğumunu görme zevkini bahşedeceksiniz hanımefendi.
You'll come to the small door below the tower, and I will put a candle in the window.
Kulenin altındaki küçük kapıya gelirsiniz. Ben de pencerede bir mum yakarım.
Where will you hide, all of you, the next time soldiers come riding in?
Bir dahaki sefere, askerler at sırtında geldiğinde nerede saklanacaksın? Hepiniz?
Wenlie, you should rest We will stay here You leave first, and come back in the afternoon
Wenlie, dinlenmelisin biz refakat ederiz sen evine git, öğleden sonra gelirsin
The voice of God is in you and no harm will come.
Tanrının sesi içinizde ve hiçbir zarar gelmeyecek.
I will come back to collect you in five hours.
Beş saat sonra seni almaya geleceğim.
If you don't, the caller will come here in person.
İzin vermezsen arayan kişi buraya gelebilir.
Come in here and rob our bank, will you?
Demek bankamızı soyacaktınız!
This same Jesus, who has been taken from you, will come back in the same way you have seen him go. "'
İsa onları kendi tarafına aldı, O geldiği yere tekrardan geri dönecek. "
Marcus, you do not know that Blake will come.
Marcus, Blake'in geleceğini bilmiyorsun.
Shirley, come in here a minute, will you?
Shirley, bir dakika buraya gel, olur mu?
Come on in here a minute, will you?
Bir dakika gelir misin?
Gradually, the games starts to take shape, constraints appear, possibilities come to light : there is one card already in its proper place, over here a single move will allow you to arrange five or six in one go, over there a king that is in your way cannot be moved.
Gitgide, oyun bir şekle giriyor kısıtlanmaya başlıyorsun, olasılıklar gün ışığına çıkıyor zaten yerli yerinde olan bir kart var şuradaki tek bir kağıdı oynattığında beşli altılı bir grubu bir kerede yerine koyabilirsin şurada da kıpırdatamadığın, seni engelleyen bir papaz var.
- Come in here and I will tell you.
- Buraya gelin de söyleyeyim.
He will come to see you in Hong Kong.
Seni Hong Kong'ta görmeye gelecek
I have come yet again, and it will be the last time, to offer you a share in my kingdom here on Earth.
İşte yine sana geldim, ve krallığıma katılman için... sana son teklifimi sunuyorum.
If you decide to come back... your brother will meet you in Liverpool.
Buraya dönmeye karar verirsen kardeşin, Liverpool'da seni karşılayacak.
One night in shame you will come back.
Bir gece mahcup, geri geleceksin. Çıkmayacak!
One night in shame you will come back.
Bir gece mahcup, geri geleceksin.
"Wait and see," he said with such a twinkle in his eye that it made me wonder if he'd come to you recently to make an alteration in his will.
"Bekle de gör" dedi, gözleri parlayarak. Bu da beni meraklandırdı, vasiyetinde bir değişiklik için son zamanlarda sana geldi mi diye!
Come and you will see inside its throat and farther down, in the stomach of the great Mouna...
Boğazından aşağı yürüyün ve yüce Mona'nın rahminin derinliklerine ulaşın.
- Will you come to my room... in half an hour?
- Efendim? - Yarım saat sonra, odama gelir misin?
The new owner will come in a few days to talk to you.
Yeni mülk sahibi bir iki gün içinde sizinle konuşmaya gelecek.
If I get stuck in the mud again in the same place, tomorrow at the same time, will you come and help me?
Yarın aynı yerde, aynı saatte çamura saplansam yardıma gelir misin?
If I get stuck in the mud again, will you come and help me?
Çamura saplansam yardıma gelir misin?
You've come from the dew in the forest and there they will be waiting for you.
Ormanın içinde bir çiğden geldin ve orada seni bekleyeceklerdir.
No one will come in now. You may come out.
Şimdi kimse gelmez. gelebilirsin.
I guess I'm a little paranoid. Well, look. If I come and sit beside you everybody will think we're together and you'll be able to watch in peace.
Eğer yanınıza gelirsem herkes birlikte olduğumuzu düşünür ve siz de rahat rahat filmi izlersiniz.
Give me about five minutes, then ask him to come in here, will you?
Bana beş dakika ver, sonra buraya gelip ona sor, olur mu?
will you 5002
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24
will you help me 291
will you excuse me 209
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111
will you sit down 52
will you help me 291
will you excuse me 209
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111
will you sit down 52