Worried about you translate Turkish
8,473 parallel translation
He's worried about you, but he's been good.
Biraz endişendi ama şu an daha iyi.
Should I be worried about you, Raemundo?
Senin için endişelenmeli miyim, Raemundo?
We were worried about you yesterday in the pub.
Dün barda olanlar yüzünden endişelendik.
Yeah, we've been worried about you.
Evet, senin için endişelendik.
I was worried about you!
Senin için endişelendim!
Ah. I'm also worried about you.
Ayrıca göremeyince endişelendim.
We're here because the other imaginary friends and I are worried about you, buddy.
Hayır. Buradayız çünkü diğer hayali arkadaşların senin için endişeleniyor dostum.
I'm worried about you losing more votes than you'd gain... old-time supporters of his, christians.
Eski kafalı yandaşlar, koyu hristiyanlar.
HAHN : She's worried about you, brother.
- Senin için endişeleniyor kardeşim.
She's worried about you.
Senin için endişeleniyor.
But considering how late it is, I'm thinking your parents are gonna be a little worried about you.
Ama saatin ne kadar geç olduğunu düşünürsek bence ailen endişelenmeye başlamıştır.
- She's worried about you.
- Senin için endişeleniyor.
- Because I'm a little worried about you.
Çünkü senin için biraz endişeleniyorum.
We were so worried about you.
Senin için çok endişelendik.
You're worried about your sister.
Ablan için endişeleniyorsun.
– He was worried about you.
- Senin için endişeleniyordu. - Benim için mi?
We've been worried about you, man.
Senin için endişelendik.
Well, your niece was very worried about you.
Yeğenin senin için çok endişelendi.
No, I know that it's because you're worried about me.
Hayır, benim için endişeleniyorsun. Bu yüzden kızıyorsun, biliyorum.
You're worried about Cadet Golan?
- Öğrenci Golan... -... için mi endişeleniyorsun?
Aren't you worried about the police?
Polis için endişelenmiyor musun?
( Scoffs ) Fine. But I don't see what you're so worried about.
Neden endişelendiğini bir türlü anlamıyorum.
That's what you're worried about?
Canını sıkan şey bu mu?
You know I'm not worried about how you keep the Bat Cave.
Yarasa mağaranı nasıl tuttuğunla ilgilenmiyorum.
Ohh. If you're worried about my feelings, there's nothing to worry about.
Eğer hislerim yüzünden endişeleniyorsan endişelenecek bir şey yok.
Well, the whole of Stamford is worried about Chloe, but how are you feeling?
Bütün Stamford Chloe için endişeli. Peki sen nasıl hissediyorsun?
Are you worried about me? "
Benim için mi endişeleniyorsun? "
I'm worried about you.
Senin için endişeliyim.
You're worried about rewarming shock? Yep.
- Isınırken şok geçirmesinden mi korkuyorsun?
Mom, I just told you a car smashed into our house, and that is what you are worried about?
Sen bunun için mi endişeleniyorsun?
You don't seem the least bit worried about the pending charges against your secretary.
Sekreterini bekleyen suclamalara... karsın hic de stresli degilsin.
You know, I was worried about them, pulling them out of school and away from their friends and my folks, but they are the happiest people on this plane.
Onlar için endişelendiyordum. Okullarından, arkadaşlarından ve annemlerden ayırdık. Ama şu an dünyada onlardan mutlusu yok.
You, I'm not worried about.
Sen beni korkutmuyorsun.
Aw. You were worried about us.
- Demek bizim için endişelendin.
April is the only thing you two should be worried about.
April ikinizin de endişelenmesi gereken tek şey.
So you're not worried about Lily embarrassing herself. You're worried about Lily embarrassing you.
Yani Lily'nin kendini değil, seni rezil etmesinden korkuyorsun.
Are you worried about me, Miss Eddelrittuo?
Endişelendiniz mi Eddelrittuo-san?
In fact, if I were you, I'd be more worried about their safety ;
Aslında yerinizde olsam güvenlikleri için daha fazla endişe ederdim.
She's smiling. What are you worried about?
Kız gülümsüyor, neye taktın ki?
No, I was worried about this when you two left this morning.
Hayır, siz sabah çıkarken de bundan ötürü endişeliydim zaten.
Hey, why do I get the feeling you're more worried about my fiancée than I am?
Hey, Neden benim nişanlım hakkında benden daha fazla endişelendiğin hissine kapılıyorum?
I don't know what you're worried about, Caroline.
Niye endişelendiğini anlayamıyorum, Caroline.
And believe me, there are plenty of real threats right outside these doors for you to be worried about.
Ayrıca inanın bana, evinizin hemen önünde endişelenmeniz gereken başka bir sürü gerçek tehdit var.
That's what you're worried about?
- Derdin bu mu?
That woman there... is the target of a vicious crime syndicate, and you're worried about yogurt?
Şu gördüğün kadın, azılı bir suç birliğinin hedefi olmuş ve senin dert ettiğin şey yoğurt mu?
Look, about the routine... I know you're worried, but...
Bak, performans hakkında endişeli olduğunu biliyorum ama- -
Well, it's you that I'm worried about at the moment.
Peki, şuan endişelendiğim kişi sensin.
Because you're worried about Booth? Yes.
- Booth için endişelendiğiniz için mi?
I was a little worried about what you think on who you work.
Kime çalıştığını sanıyorsan san umurumda değil.
Are you worried about something?
Bir şey hakkında mı endişeleniyorsun?
What are you so worried about?
Ne hakkında endişeleniyorsun?
about you 267
about you and me 17
about yourself 16
about your dad 25
about your mother 24
about your 17
about your age 24
about your father 21
you know 156049
you know what 23733
about you and me 17
about yourself 16
about your dad 25
about your mother 24
about your 17
about your age 24
about your father 21
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24