English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your brain

Your brain translate Turkish

4,593 parallel translation
Has the cancer found its way into your brain?
Kanser beyninize mi çıktı yoksa?
You fell two stories, you broke several bones, and your brain suffered some trauma.
İkinci kattan düştün birkaç kemiğin kırıldı ve beyin travması yaşadın.
It gets the blood flowing faster to your brain, thus causing an increase in productivity, sir. Um.
Beyindeki kan akışını hızlandırıyor, ve verimlilikte artış sağlıyor, efendim.
I read somewhere that the light you see before you die is just your brain releasing massive amounts of endorphins to ease the pain of death.
Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin
Yeah, which rots your brain, turns it into this.
Evet, beyninizi çürütüp buna dönüştüreceği için.
- Yeah, you don't interview with your brain. You interview with your heart.
- Evet, sen beyninle değil kalbinle röporttaj yaparsın.
Use your brain! Who would buy an ugly painting like this?
Kim böyle bir fiyasko resmi satın alırdı ki?
Use your brain.
Beynini kullan.
The doctor says we need to keep your brain as rested as possible.
Doktor olabildiğince beynini dinlendirmemiz gerektiği söyledi.
I wish the accident hadn't messed with your brain.
Keşke kaza kafanı karıştırmamış olsaydı.
Your brain's been mixing in with the sawdust.
Kafan karışmış.
And I'm laying in bed, and I can't stop thinking about them, have you ever had something like that, that's just in your brain, and it's burning and burning and...
Ve yatakta yatarken de onları düşünmeden duramayınca... Hiç böyle bir durum yaşadın mı? Kafanın içinde dönüyorlar, dönüp duruyorlar..
- Your nerves are eating your brain, Bird.
Gerginlikten çatlayacaksın Bird.
She'll be out of your brain.
Aklından çıkacak.
I was hoping to pick your brain a bit.
Biraz seni meşgul ederim diyordum.
We'll see how funny you think it is with your brain splattered against that wall.
Beynin şu duvara dağıldığında ne kadar komikmiş göreceğiz.
No, no, no, you're... your brain is being deprived of oxygen.
Hayır, hayır, hayır sen... beynin oksijenden mahrum kalıyor.
They fear that, perhaps, it's your brain...
Beyninden kaynaklı olmasından korkuyorlar.
We haven't all got your brain, matey.
Herkeste sendeki beyin yok.
They'll cut the secrets from your brain as they'd hack a ring from your finger.
Bir yüzügü parmagindan kesip alir gibi sirlarini da beyninden kesip alacaklar.
Maybe you're not really ready to get married, dude, I mean, obviously your brain is trying to tell you something.
Belki gercekten hazir degilsin evli, ahbap almak icin, yani, Acikcasi beynin sana bir sey soylemeye calisiyor.
Please, just switch your brain off.
, Sadece beyin kapatin lutfen.
That magnet mess with your brain?
Mıknatıs beynine bir şey mi yaptı?
She'll put a transmitter in your brain and lobotomize you.
Beynine bir verici koyacak. ve lobotomi yapacak.
It is hardwired into your brain.
Beynine bağlanmış durumda.
Something's wrong with your brain!
Senin beyninde bir sorun var!
All that loving with your new girl has got your brain scrambled.
Şu kızla yaşadığın aşk olayları beynini bulandırmış.
It's just your brain made it up.
Bilincinin uydurduğu bir hayal bu.
It's a shiatsu massage for your brain.
Sanki beynine shiatsu masajı yapıyor.
We can create molecular electrodes by embedding carbon nanotubes into microscopic transistors that can bond with every neuron in your brain.
Mikroskobik transistörlerin içine karbon nanotüpler yerleştirerek moleküler elektrotlar yaratıp beynindeki her nöronu birbirine bağlayabiliriz.
I don't like this. I mean, we were plugged into your brain every day and never had any idea that you were even thinking something else.
Her gün beynine bağlandık ve senin başka şeyler düşündüğünü bilmiyordum.
- I admire your brain, Mr. Nadir.
- Beyninize hayranım Bay Nadir.
Your brain was helping... a frightened child..., to accept what he saw.
Beynin içindeki korkak çocuğa oyunlar oynayıp gördüklerini kabul ettiriyor.
I am willing to bet that this mass in your brain... It's a tuberculoma.
Bahse varım ki beynindeki o kütle de tüberkülom.
Okay, let's imagine that this is your brain.
Bunun senin beynin olduğunu varsayalım.
Okay, so the signals from your brain to your limbs... They are literally crossed right now.
Beyninden kollarına gelen sinyaller tamamen karışmış durumdalar.
I'm a firm believer in self-control, but your brain was altered during surgery.
Kendine hakim olmaya gerçekten inanan biriyim ama beynin ameliyat sırasında değiştirilmiş.
Okay, Dean, we're going to do a P.E.T. scan now and take a look at what's going on inside your brain.
Dean, şimdi seni pozitron emisyon tomografisine sokacağız. Ve beyninin içinde olup bitene bir göz atacağız.
We use electrodes to pass a current through your brain in order to induce a tonic-clonic seizure.
Beynine akım vermek için elektrotları kullanacağız. Böylece tonik klonik bir nöbet başlatacağız.
You're supercharging your brain for Step 2.
2. seviye sınavı için beynini uyarıyorsun.
Most of your brain is fine...
Beyninin büyük kısmı iyi durumda.
After it passes the blood-brain barrier, your heart rate would shoot up to 160.
Zehir kan beyin bariyerini geçtikten sonra, Kalp atış hızınız 160'a çıkar.
The doctor says it's natural for a brain in your state to get that much rest.
Doktor, senin durumunda bir beynin bu kadar dinlenmesi gayet doğal diyor.
I just read all your research on the human brain.
İnsan beyni hakkındaki araştırmalarınızın hepsini okudum.
I read your theory on the use of the brain's capacity.
Beyin kapasitesinin kullanımı konusundaki teorinizi okudum.
- My brain is at your service, ma'am.
- Beynim hizmetinizde efendim.
Your thoughts won't change, it's... just that... The brain isn't affected.
Beyin etkilenmiyor.
I mean, I know your writer's brain wants to make us into some love story of the ages or something.
Biliyorum senin yazar beynin, bizi yüzyılın aşkı gibi bir şey yapmaya çalışıyor.
Now that we're bypassing your BCI and connecting brain to brain directly, we don't even need a programmer anymore!
Senin yazdığın kodu es geçip beyinden beyne direkt bağlanabiliriz. Artık program yazan birine ihtiyacımız bile kalmadı!
Why is this so confusing for your little brain?
Bu senin küçük beynin için neden bu kadar kafa karıştırıcı?
The reason your tremor exists is because this part of the brain isn't working properly.
Titremelerin, beynin bu kısmının düzgün çalışmamasından kaynaklanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]