English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your foot

Your foot translate Turkish

2,780 parallel translation
Listen, this is a spring mine, so just keep your foot on it and don't be afraid.
Dinle, bu yaylı mayın, bu yüzden ayağını üzerinde tutmaya devam et ve sakın korkma.
Just lift your foot.
Ayağını kaldır yeter.
Lift your foot.
Kaldır ayağını.
I want you to put your foot on that pedal down there.
Koy bakayım ayağını aşağıdaki pedala.
Major sorry On your foot
Büyük üzgünüm Ayağınıza
- Just hosing the shit off your foot.
- Hortumu boklu ayağına tut.
- Dude, your foot.
- Dostum, ayağına ne oldu?
Hey, what happened to your foot?
Ayağına ne oldu?
Can you put your foot under the door so I believe you?
Ayağınızı içeri uzatır mısınız, böylece size inanayım?
Your foot's on the edge.
Ayağın tam kenarda.
Your foot.
Ayağın.
I stomp on your foot, and an elbow to the top of the spine.
Ayağını eziyorum ve dirseğimle bir kez de omurganın tepesine vuruyorum.
You're going to stay in the closet, get married, get drunk to have relations with your wife, have a couple kids, maybe become a state senator or a deacon, and then get caught in the men's room tapping your foot
Dolapta giyineceksin, evleneceksin, karınla ilişkiye girmek için, sarhoş olacaksın. bir çift çocuğunuz olacak, belki bir bir devlet senatörü ya da papaz olacaksın, ve erkekler odasında birileriyle kırıştırırken yakalanacaksın, ve biliyor musun?
Just because you accidentally shot your foot doesn't...
Yanlışlıkla ayağını vurman yüzünden...
Then you're gonna need your foot back.
O zaman ayağına ihtiyacın olacak.
You're supposed to put your foot down when women act like that.
Kadınlar böyle davranınca taviz vermeyeceksin.
Is that your foot? Yeah.
Bu senin ayağın mı?
It's so harmless, why don't you put your foot in it?
Çok zararsız, hadi koy bakalım ayağını içeri.
Put your foot in.
Ayağını içeri koy.
Put your foot in, Walt.
Ayağını içeri koy, Walt.
Put your foot in, Walt!
Ayağını içeri koy, Walt!
I should not have shot you in the leg or trapped your foot.
Seni vurmamam ve ayağını tuzağa sokamam gerekiyordu.
Watch your foot.
Adımlarına dikkat et.
Now, if you don't move your foot, I'll be happy to break it for you.
Şimdi ayağını oradan çekmezsen seve seve kırarım.
Give me your foot.
Bana ayağını ver.
I just want your foot.
Sadece ayağını istiyorum.
You put your foot on the pedal - it's on the floor - and you go.
Kontağı çevirecek ayağını gaz pedalının üstüne koyacak ve gideceksin.
What happened to your foot?
Ayağına ne oldu?
I have to cut off your foot.
Ayağını kesmek zorundayım.
Could you cut off your foot, please?
Ayağını kesebilir misin, lütfen?
I gave Madison a Red Dead Revolver cheat code so she'd hit your foot with the rope.
Madison'a Red Dead Revolver'ın hilesini verdim. O da ipi ayağına dolandırdı.
- Well, let me tell you, if your husband understood how to play defense, had a better jump shot, and was about six foot nine, he'd be killin''em in the nba right now.
- Peki, size söyleyim, eğer kocan nasıl defans yapacağını anlasaydı, daha iyi bir cemşatı olsaydı ve 2.10 boyunda olsaydı... şu an NBA'de herkesin canına okuyor olurdu.
Rita's in the car right now. Your lizard tried to bite her foot.
Karım şimdi kalabalığa karışmıştır ve senin sürüngen ayağını ısırmaya çalışıyordur.
Not your own damn foot.
Kendi tarafındaki adamlara değil.
You, you're gonna do what I say or I will put my foot so far up your, you will rue the day you crawled out of your mother's!
Sizi orospu çocukları, ben ne dersem onu yapacaksınız, yoksa ayağımı kıçınıza öyle bir sokarım ki ananızınkinden çıktığınız güne lanet edersiniz!
And as your new agency contact, a head bag wouldn't have started us off on the right foot.
Hem kurumla olan yeni bağlantın olarak da çuval, ilişkimize başlamak için doğru bir adım olmazdı.
Let me pull it out. Let me put my foot on your chest.
Ayağımı göğsüne koyuyorum.
Put your hand on the clutch, clutch in, foot underneath the peg.
Elinle debriyaja bas ve ayağını debriyaj pedalının altına sok.
Remove your goddamn foot.
- Çek şu ayağını.
Stir yourselves, you cowards, show your feelings and your courage, or you'll spend your lives with one foot stuck in the mud.
Canlanın, korkaklar,... duygularınızı ve cesaretinizi gösterin,... ya da bir ayağınız çamurda hayatlarınızı harcayın.
- Take foot... your hand.
Tak ayağına... eline.
You know, your mouth won't be flapping so much with my foot in it.
- Biliyormusun ayağım ağzındayken - çenen o kadarda çok açılıp durmaz.
You start with your right foot on...
Haydi, çocuklar.
- I'll leave your clothes at the foot of your beds.
- Kıyafetlerinizi yatağınızın ayak ucuna koyacağım.
"Lavender foot balm. " Are malodorous feet your Achilles'heel? "
"Lavanta kokulu ayak merhemi ayaklarınıza derman olacak."
You put one foot on that property... she can have your ass thrown in jail.
O eve adımını atarsan seni hapse attırabilir.
All your big speeches about leadership and chains of command and all that bollocks, and yet here you are showing more concern for the foot soldier than the sergeant, now, why is that?
Liderlik ve komuta zinciri hakkındaki bütün o nutukların ve saçmalıkların, şimdi de burada askerinden daha çok korkan bir çavuş gibisin. Şimdi, neden bunu yapıyorsun?
Your grandfather already has one foot in the grave.
Dedenizin bir ayağı çukurda zaten.
Your life essence became property of this state the moment you set foot here.
Buraya ayak bastığınızdan itibaren canlarınız devlet malı oldu.
Well, I can tell you, what you're about to find is my foot in your ass.
Ayağımı kıçında bulacaksın şimdi o olacak.
Just... Just cool your foot, man. Just relax.
Sakin ol ya.. ufak bi iş diyorum seni koruyorlar..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]