English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Приятное чувство

Приятное чувство translate Turkish

73 parallel translation
Это очень приятное чувство.
Kendini çok iyi hissettiriyor.
Самое лучшее чувство, которое вы можете испытать в тренажерном зале... или самое приятное чувство - это прокачка.
Kan kaslarınıza doğru hücum eder, ve işte şişmek böyle bir şeydir. Kaslarınız öylesine sıkı bir hale gelir ki her an teninizin yırtılabileceğini hissedersiniz.
Какое приятное чувство!
Bu çok güzel bir his!
Такое приятное чувство возбуждения испытывает только свободный человек.
Sanırım bu sadece özgür bir insanın hissedebileceği bir heyecan.
Это теплое, приятное чувство глубоко внутри.
İçimdeki o sıcak duygunun adı bu mu?
- Приятное чувство юмора.
- Esprilerin rahatlatıyor.
Приятное чувство, да?
Çok güzel değil mi?
Знаешь, я уже испытывал замерзание до смерти, и это не самое приятное чувство.
Bilirsin, ben şu ölümüne donma işini daha önce yaptım, ve göründüğü kadar eğlenceli değil.
Приятное чувство.
Herkes seni sevdi.
- Какое приятное чувство!
- Çok şanslı olmalısın.
Ну, знаешь, приятное чувство - делать добро.
Bu bana kendimi iyi hissettiriyor.
Как я и сказал, когда подписывался на это : приятное чувство - делать добро.
Kabul ederken söylediğim gibi, işimi iyi yapmak bana kendimi iyi hissettirir.
Приятное чувство, получив это из моей груди.
Bundan kurtulmak bana iyi gelecek. Bunu da bir şey sayabiliriz.
Такое приятное чувство - говорить правду.
Gerçeği söylemek daha güzelmiş.
Очень приятное чувство.
Gayet iyi hissediyorum.
Вчера ты сказал, что самое приятное чувство на земле, это когда сосут пальцы твоих ног.
Dün, dünyadaki en iyi hissin ayak parmaklarının emilmesi olduğunu söylemiştin.
Что... что за приятное чувство?
Bu hissettiğimde ne?
приятное чувство.
Kendimi iyi hissediyorum.
Приятное чувство, да?
Hoş bir his veriyor size değil mi?
Не знаю, приятное чувство.
Bilmiyorum, iyiyim işte.
Это было приятное чувство.
Hayır, iyi hissettirdi.
Приятное чувство.
İyi hissettiriyor, değil mi?
Когда привлекаешь чье-то внимание, и их глаза загораются, потому что им очень интересно то, что ты рассказываешь, возникает такое приятное чувство, и сегодня я испытал его на себе.
Birisinin ilgisini çektiğinizde ve söyleyecekleriniz onu meraklandırdığı için gözleri parıldadığında mükemmel bir his oluyor ve ben bugün işte bunu hissettim.
И это приятное чувство.
Çok iyi geldi.
Это приятное чувство.
Çok güzel bir his.
- Приятное чувство
- İyi hissettiriyor.
Приятное чувство.
Bu güzel bir fikir.
Это, должно быть, приятное чувство.
Bu sana iyi gelmiştir.
Приятное чувство.
Bu çok hoştu.
У меня внутри какое-то такое странное приятное чувство, когда я смотрю на вас обоих.
İkinize bakınca tuhaf bir şekilde enerji doluyor içim.
Это приятное чувство, да?
- İyi hissettiriyor değil mi? - Evet!
Это приятное чувство, да? - Да.
- İyi hissettiriyor değil mi?
Приятное чувство, правда?
Ne güzel, değil mi?
Когда главному плохому парню даешь резкий отпор... и когда он это действительно почувствует и, может, даже испугается, ну или почувствует хоть что-то в этом роде... То это приятное чувство.
Büyük, kötü kabadayılardan biri midesine yumruk aldığında ufak da olsa bir şeyler hissettiğinde belki korku veya başka bir şey, bu güzel bir duyguydu.
потому что я не такой как вы, что сейчас сейчас вызывает во мне довольно приятное чувство, но то что мы говорим на разных языках не значит, что мы не можем понять друг друга.
Çünkü sizden farklıyım ve bu da beni şuan oldukça memnun ediyor, ama farklı konuşmamız bir birimizi anlamayacağımız anlamına da gelmiyor.
Страх - не самое приятное чувство, Джордж.
Kimse ödünün patlatılmasından hoşlanmaz George.
Это приятное чувство.
Güzel bir duygudur.
"Пьер впервые чувствовал странное, но приятное чувство, когда он вдруг понял, что богатство, власть, жизнь, все, за что люди борются и что защищают с нетерпением, не стоят того удовольствия, когда они тебя покидают".
"Pierre ilk defa kendini bir tuhaf hissetti. Hoş bir duyguydu bu ama birden insanların uğruna savaştıkları ve hevesle savundukları her şeyin servet, güç, hayat savaşının elindekileri kaybettiğinde hiçbir değerinin olmadığını anladı."
Это было сильное и приятное чувство, что-то вроде зубной боли.
Kendini olanca şiddetiyle hissettiren, diş ağrısına benzeyen zevkli bir duygu...
Приятное чувство, знаешь, делать что-нибудь для других.
İyi hissettiriyor gerçekten. Başkaları için bir şeyler yapmak.
Не слегка приятное чувство?
Birazcık iyi hissettirmedi mi?
Это приятное чувство.
Seni havalı yapar.
Приятное чувство в шортах от шорт твоей подруги.
Arkadaşının şortu benim şortumu hareket ettirdi.
Не слишком приятное чувство.
Hoş bir duygu değil.
Приятное чувство.
Tanrım, iyi hissettiriyor.
Такое теплое и приятное чувство.
Kalbime sıcaklık veriyor.
Ты чувствуешь себя со мной так неуверенно а ведь это я должна быть неуверенной с тобой и это чувство такое приятное.
Benimle birlikteyken güvensiz olman... ben güvensiz olacağıma senin güvensiz olman... iyi bir his.
Приятное чувство, не так ли?
Güzel bir duygu, değil mi?
Приятное послевкусие и чувство жажды, признаки прекрасного "СирА".
- Biter bitmez oluşan aşırı istek. - Harika bir Shiraz'ın farkı budur.
Ты просто забыл, насколько приятное это чувство.
Sen ne kadar iyi hissettirdiğini unutmuşsun.
Я даже не всегда знаю, чего именно я жду.. .. и не могу сказать, приятное ли это чувство.
Beklentimin ne olduğundan ve bunun hoş bir duygu olup olmadığından ise her zaman emin olamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]