English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Таких как ты

Таких как ты translate Turkish

1,012 parallel translation
Не твое дело! Я таких как ты, встречал.
Ben senin gibileri çok gördüm.
Таких как ты вокруг, пруд пруди, идиот.
Senin gibi angutların burada yaşama şansı pek yok.
Именно из-за таких как ты, у нас, кубинцев, здесь дурная слава.
Senin gibi Kübalılar halkımızın yüzünü kara çıkarıyor.
Я знаю некоторых людей, кто ест таких как ты на закуску.
Seni kahvaltı niyetine yiyecek kişiler tanıyorum.
А нет ли там еще таких как ты?
Geldiğin yerde senin gibiler var mı?
Таких как ты нет, Гас.
Niye, senin gibi biri olamaz.
Бродвей не место для таких как ты.
Broadway'de senin gibilere yer yok.
Mой Бродвей берет таких как ты, жует и выплевывает.
Benim Broadway'im senin gibileri alır, çiğner ve tükürür.
Таких, как она ты сможешь купить себе десяток.
Sonra onun gibi on kız bulabilirsin.
" ут нет места дл € таких чахоточных, как ты!
Senin gibi veremlilere burda yer yok!
Это тебе о чем-нибудь говорит? Что Ном - не место для таких, как ты?
- Nome senin gibi bir kıza göre değilmi?
Я не встречал таких красивых девушек, как ты.
Hiç senin kadar güzel biriyle karşılaşmadım.
Того, что я пережил, хватило бы на сотню таких, как ты.
Ben gittiğmde sizin gibi yüz erkeğe yetecek durumdaydım.
- Я знаю все о таких, как ты!
Çekil önümden. Sana kim olduğumu söyleyeyim.
Ты сын тысячи отцов, таких же ублюдков, как и ты.
Senin var ya, bin tane baban var.
Люблю я таких толстых здоровяков как ты.
Senin gibi şişko herifleri severim.
Он сильный, независимый, он защищал меня от таких, как ты.
O kuvvetli ve güvenilir ve senin gibi kişilerden beni korur!
Я знаю, что в день убийства, Колберт обналичил 900 долларов, а 600 пропали, 300 ты оставил в кошельке, для таких болванов, как Харви Оберст.
Öldürüldüğü gün, Colbert 900 dolarlık çek bozdurmuş. 600'ü kayıp! Sanırım 300'ünü de Oberst gibilere yem olsun diye cüzdanda bıraktın.
Никогда не встречала таких экземпляров, как ты.
Daha önce asla senin gibi bir türle karşılaşmadım.
Мы подавили таких, как ты на Шероне. Этого уже не изменить.
Senin türünü Cheron'da kıstırdık, ve bu değişmeyecek.
Шпион! Знаешь, как зовут таких, как ты? Усачи.
Bizi kandırdığını sandın, ama yanılıyorsun.
Я это делаю... и вот это делаю... и вот это... потому что ненавижу таких гадов, как ты!
İşte bunu yapıyorum ve bunu ve de bunu çünkü senin tipinden hoşlanmadım, anladın mı?
- Или, другими словами... - От таких, как ты, и помереть недолго!
Başka bir sözde vardı...
- Видимо, таких же глупцов как ты?
- Kaz mı? Hain mi?
Таких, как ты, опасно пускать в Космос.
Kalpsizin tekisin sen. Senin cinsini kozmosa yollamak tehlikeli.
Я не могу их изменить. Даже для таких друзей, как ты.
Seninle iyi arkadaş olabiliriz ama bunu değiştiremem.
Нужно куча таких как ты и много денег, чтобы все выглядело хорошо.
Senin gibi bir grup insan ve iyi görünmelerini sağlamak için yeterli para lazım.
Но в один из таких дней, чуть позже или чуть раньше, ты вдруг понимаешь, и это не удивляет тебя, что всё как-то не так, что ты не знаешь, как жить, и никогда этого не узнаешь.
Yine böyle bir günde biraz daha geç, biraz daha erken saatte hiç şaşırmadan, bir şeylerin yanlış olduğunu, nasıl yaşayacağını bilmediğini ve asla bilemeyeceğini fark ediyorsun.
Скажи спасибо, потому что для таких, как ты, у меня есть выражения и похуже!
Sırf önemli bir yerin patronusun diye. Daha kötüsünü de söyleyebilirdim.
Убирайся отсюда. У меня нет времени для таких, как ты.
Bu saatte dilenmek de neyin nesi?
Их что, делали для таких, как ты, Фил?
- Slzln glbl Insanlar filmi.
Нет, Большой Змей, паршиво ты в людях разбираешься... если таких, как я, в Зону водишь.
Bölge'ye hep benim gibi insanları getiriyorsan, insanoğlu hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir, izci.
О вкусах не спорят, но я все равно не понимаю, как ты можешь любить таких разных мужчин?
Eh, herkesin zevki kendine. Peki ama, bu kadar farklı erkekleri aynı anda nasıl sevebiliyorsun?
Таких, как ты, они объедают до костей.
Herşeyi yiyip bitirecekler.
Как ты не понимаешь таких вещей?
Bazı şeyleri akıl edememen tuhaf.
И таких девочек как ты. У которых весь ум ушел...
Bir de kafalarını söylemediğim yerlere sokan senin gibi zavallı kızlarla.
Ты всегда знала, как поступать в таких ситуациях, Били.
Sen böyle durumlarla nasıl başa çıkılacağını her zaman bilmişsindir, Billie.
Раньше здесь много было таких, как ты.
Dikkat etmezsek buraya senin gibi bir sürü serseri gelir.
В газетах много пишут... про таких зверей, как ты. Про убийц.
Biliyor musun, her gün gazetelerde... senin gibi hayvanların işlediği cinayetleri okuyoruz.
Ты ведь никогда ещё не видал таких, как я?
Beni daha önce hiç görmemiş miydin?
Быть может, ты сам в глазах небесного судии куда менее достоин жизни, нежели миллионы таких, как ребенок этого бедняка.
Tanrının nazarında sen bu yoksul adamın çocuğundan ve diğer milyonlarcasından daha değersiz ve yaşamaya çok daha az uygun olabilirsin.
Да, я понимаю, но я думаю что её представление... о неудовлетворённости жизнью отличается от представления... таких парней как ты и я.
Evet, anlıyorum ama bence onun kastettiği senin ve benim gibi çocukların dışında bizimki "normal" bir tatminsizlik.
Я убиваю таких охотников, как ты!
Benim işim senin gibi sevimli insanları yok etmek.
Не хочу принадлежать к категории таких мерзавцев, как ты.
Ve senin gibi pisliklerle işinin olmasını da istemiyorum.
Без таких членоголовых, как ты, не было бы в мире воровства!
Senin gibi gerzekler olmasa dünyada hırsız kalmazdı!
Настолько богатым, чтобы ты мог позволить себе таких женщин как Дарен.
Darien gibi bir kızı alabilecek kadar zengin.
Я мало встречал таких хороших людей как ты.
Sen tanıdığım en iyi insanlardan birisin.
Всем бы таких друзей, как ты...
Herkesin senin gibi bir dostu olmalı!
Он живет ради таких копов, как ты.
Seni parasız dava eder.
И грядет день для тебя, Барри, и для тысячи других, таких же как ты... которые спят с черными женщинами, которые лгут нам...
Ve senin gibi binlerce kişi siyah kadınlarla yatıp bize yalan söyleyecek.
Таких как Лео и ты.
Leo'ya ve sana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]