Хорошего мало translate Turkish

Хорошего мало.

Felaket bu.

Плач, жалобы - хорошего мало.

Ağlama ve iç çekmeleri duymak için mi?

Хорошего мало.

Pek benzemese de.

Хорошего мало!

Pek de iyi bir gün değildi!

Хорошего мало!

Yeterince iyi değil!

Но хорошего мало.

Fakat, iyi değilim.

- Хорошего мало.

İyi görünmüyor.

- Хорошего мало, да?

... iyi bir şey değildir, değil mi?

А вот тут, я слышал, вообще хорошего мало.

Buranın da kötü olduğunu duydum.

- Да уж, хорошего мало.

- Bunun gibi birşeydi.

Это, конечно, тоже хорошего мало, но все же лучше.

Yani evet. Ama eskisi gibi olmayacak. Çok iyi değil ama gene de daha iyidir.

Да, хорошего мало.

Öyle hayatın tadı olmazdı.

Но хорошего мало.

Ama bu pek hoş olmayacak.

И хорошего мало.

Hayra alamet değil.

М-да, хорошего мало.

Vay canına. Manzara pek hoş değil.

Хорошего мало.

Bu hiç iyi değil.

Да, хорошего мало.

Bu hiçbir zaman iyi olmamıştır.

Потому что я только что делала об этом историю и хорошего мало.

Çünkü bununla ilgili bir hikâye yazdım ve sonu iyi bitmedi.

Хорошего мало.

Kulağa kötü geliyor.

Хорошего мало.

Bir şeyler yanlış.

Ну, для вас тут точно хорошего мало.

- Size menfaati çok az oldu.

Да, хорошего мало.

Evet, en sevdiğim sabahlardan değil.

Поверь мне, хорошего мало.

Güven bana, asıl mesele havasızlık değil.

Но мало ли что негодяи заставляют хорошего человека клеить на машину.

Ama iyi bir adam, bir kalleşin kamyonuna yapıştırttığı etiketi umursamaz.

- Мало хорошего.

- Hiç iyi değil. - Hayır, değil.

А в остальных местах золота было слишком мало для хорошего улова.

Diğer yerler ise bize iyi para getirmez.

Во мне хорошего тоже мало.

Ben de zevk ve eğlence düşkünüyüm.

Да, в войне мало хорошего, но такова жизнь.

Tamam, savaş iyi bir hayat değildir ama hayattır.

Это очень сильные эмоции и ты прав, мало хорошего исходит от них.

Bunlar çok güçlü duygular ve haklısın, onlardan çok az iyilik gelebilir ;

Мало хорошего, когда все тихо и гладко. Любви нужны стрессы!

Bence aşk her yapılan şeyden zevk alabilmekle ilgili.

Знаешь, Пайк... Жизнь так мало преподносит чего-то хорошего.

Bilirsin Pike... hayat sürprizlerle doludur.

"мало хорошего можно сказать"

Bir adam kendisine yapıIan iyiliği anlayabilir

Хорошего здесь мало.

Bu hiç iyi değil.

- у меня очень мало хорошего в жизни.

Lulu'nun çalıştığı günlerde, hayatım bomboş.

Да уж, хорошего в этом мало.

Pek iyi görünmüyor.

Ведь в этом мало хорошего, правда?

İstediğin gibi değil, ha?

В этом мало хорошего.

İyi bir Katolik değilsin.

Ваша мать в списке "не видел", Так же как Стар Варс в которых было мало хорошего с самого начала. "

Anneniz görmediklerimin listesinde. İlkinden daha iyi bir...

И мало хорошего в том. что его имя стало синонимом дурной славы.

Gerçek bir Amerikan ikonu. İtibarına bu derece zarar verilmesi...

Прости меня, я сделал тебе мало хорошего.

Sana beni hatırlatacak fazla bir şey bırakamadığım için affet.

В ходьбе на сломанной, кровоточащей ноге мало хорошего, но это лучше, чем получить пулю.

"Kırık, kanayan bir bacak iyi olmasa da kurşunlara hedef olmakla mukayese bile edilemez."

- Хорошего мало.

- İyi değil.

О да. Я слышал всё, и там было мало хорошего.

Ah, evet, her şeyi duydum, ama hiç de iyi şeyler değildi.

Мне кажется, я мало что хорошего сделал за свою жизнь.

Hayatta pek iyi şeyler yaptığım söylenemez.

Знаешь, я очень мало хорошего помню об отце.

Babamla ilgili anılarım arasında berbat ötesi olmayan fazla şey yok bildiğin üzere.

Ну, из моего положения я вижу мало хорошего где бы то ни было.

Durduğum yerden pek iyi bir şey göremiyorum.

Хорошего тут мало.

- Buna şans denmez.

Одного хорошего шлема мало.

- İyi bir şapka diğerini hak eder.

Изматывать себя двумя тренировками в день по жаре летом, сталкиваться головами, и хорошего в этом мало. Это ненормально.

Yazın kavurucu sıcağında günde çift antrenman yapıp kafaları birbirine vurmanın pek de eğlenceli ve normal olduğu söylenemez.

Мало хорошего она сделала ему.

- Ona pek hayrı olmadı.

Мало хорошего, думается мне.

Pek iyi gitmedi galiba.