English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Artık dayanamıyorum

Artık dayanamıyorum translate French

734 parallel translation
Artık dayanamıyorum.
Je n'en peux plus.
Pat, artık dayanamıyorum.
Je n'en peux plus.
Artık dayanamıyorum!
Je n'en peux plus.
Artık dayanamıyorum!
Je supporte pas!
- Ne yapabilirim? - Ona söyleme. Artık dayanamıyorum.
Ne lui dites pas encore!
Artık dayanamıyorum, dayanmayacağım da.
Je ne supporterai pas ceci plus longtemps!
Bu evde durmaya artık dayanamıyorum.
Je ne le supporte plus.
Artık dayanamıyorum.
Je ne peux plus endurer cela!
Artık dayanamıyorum.
J'ai besoin d'aide. Je n'en peux plus.
Artık dayanamıyorum. - Paralar nerede?
- Qu'avez-vous fait de l'argent volé?
Buna artık dayanamıyorum!
C'est insupportable
Ama artık dayanamıyorum.
Je n'en peux plus!
Artık dayanamıyorum. Bu şekilde devam edemem.
Je ne peux plus faire un pas!
- Artık dayanamıyorum.
- Je n'en peux plus.
Artık dayanamıyorum!
Je n'en peux plus!
Artık dayanamıyorum!
Je sens que je n'en peux plus.
- Ah, Sımii, Sımii. Artık dayanamıyorum. Dayanamıyorum.
- Je ne peux plus le supporter!
Alex, bu çok fazla. Artık dayanamıyorum. Lütfen, beni eve götür.
Alex, c'est trop, je n'en peux plus!
Ama artık dayanamıyorum ve bu yüzden gidiyorum. Parti bitti.
Et maintenant, bonne nuit.
Artık dayanamıyorum.
J'en peux plus.
Artık dayanamıyorum, Fante.
J'en peux plus, Fante.
Buna artık dayanamıyorum.
Je n'en peux plus.
Artık dayanamıyorum! Günün her dakikası!
Je ne peux plus le supporter.
Artık dayanamıyorum!
J'en peux plus.
Artık dayanamıyorum.
Je ne la supporte plus.
Artık dayanamıyorum. Emirlerini al da kıçına sok!
Que le diable t'emporte!
Artık dayanamıyorum. Böyle şeyler yıllardır oluyor. Onlar dünyamızdalar, bu bir gerçek.
Oooooo ça m'énerve ça m'énerve.On en cause depuis des siècles, et là, c'est un fait!
- Artık dayanamıyorum.
- Je n'en pouvais plus, Nicole.
Tanrım! Artık dayanamıyorum!
Cette fois, c'en est trop!
Artık dayanamıyorum. - Gayet doğal.
C'est à en perdre la tête.
- Artık- - onlara dayanamıyorum.
Parce que je n'en peux plus.
Buna artık dayanamıyorum! Seni geri götüreceğim!
Je ne peux pas supporter ça plus longtemps.
Buraya dayanamıyorum artık.
Je ne supporte plus d'être ici.
- Dayanamıyorum artık!
- Octave, je n'en peux plus. - Qu'est-ce qu'il y a?
- Hayır, yapmamalısınız. Canım sevgilim Klara, artık daha fazla dayanamıyorum.
Mon amour, Klara, je n'en peux plus.
Yapmalısın! Dayanamıyorum artık!
Je ne peux supporter cela.
Buna dayanamıyorum artık.
Non! Je n'en peux plus.
Dayanamıyorum artık.
Je ne le supporte plus.
Dayanamıyorum artık.
Je n'en peux plus.
Artık buna dayanamıyorum.
Je n'en peux plus!
Dayanamıyorum artık!
Traître!
Artık sana daha fazla dayanamıyorum... Anlıyor musun!
Je te quitterai, je retournerai chez moi.
Onun titizlik huyuna dayanamıyorum artık.
Elle me rase. Elle critique tout et commande.
Buna dayanamıyorum artık.
Je n'en peux plus.
Monica, dayanamıyorum artık!
Et ce piano! Elle va me rendre folle!
Neden hepiniz... Artık buna dayanamıyorum! Kahretsin!
Dans un cas pareil, moi, je me tuerais!
- Tanrım, artık dayanamıyorum.
Oh! là là... Giovanni, j'en peux plus.
Dayanamıyorum artık.
Je n'en peux plus...
Beni öldürmek zorundasın. Dayanamıyorum artık.
Il fut me tuera Je n'en peux plus...
Bıktım artık, buna dayanamıyorum, arazimi de vermiyorum.
Doucement, Graciela, doucement!
Artık buna dayanamıyorum.
Je n'en peux plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]