Artık bilmiyorum translate French
1,373 parallel translation
- Artık bilmiyorum.
- Maintenant, je ne sais plus.
Bunu nasıl adlandıracağımı artık bilmiyorum.
Je ne sais plus comment l'appeler.
Artık bilmiyorum. Seni alıp tüm galaksiyi baştan başa gezdireceğimi beklemiyorsundur!
Je voudrais que rien ne change.
Artık bilmiyorum.
Je ne sais plus.
Artık bilmiyorum, kendi başına hallet.
Tant pis alors, c'est pas ma faute.
Artık bilmiyorum.
Je ne sais plus
Doğrusu, artık bilmiyorum.
En fait, j'en sais trop rien
- Evimin neresi olduğunu artık bilmiyorum.
Je ne sais plus où c'est, chez moi.
Kim olduğumu, ne yaptığımı, niye yaptığımı artık bilmiyorum.
Je ne sais plus qui je suis. Ni ce que je fais, ou pourquoi je le fais. Arrête.
Artık bilmiyorum.
Plus maintenant.
- Ben bile artık sana ne olduğunu bilmiyorum.
Je ne te reconnais plus.
Bilmiyorum, ben sadece artık bir şey yapamam gibi hissediyorum.
Je ne sais pas, j'ai l'impression de n'être plus bonne à rien.
Belki meditasyon için zaman bulamadın, bilmiyorum... ama son zamanlarda sana her ne olduysa, yetti artık.
Peut-être n'avez-vous pas eu le temps de méditer... Je ne sais pas. Mais qu'il se passe avec vous en ce moment, j'en ai assez.
- Bilmiyorum. - Artık burada oturmuyorum.
Oh, je sais pas.
- Ne yapacağını bilmiyorum. Artık seni hiç tanımıyorum.
Je ne sais pas à quoi tu en arriverais, je ne sais plus du tout qui tu es!
- Bilmiyorum. Bir çeşit inek artık o.
Je ne comprends pas.
Bilmiyorum. Artık görüşmeyeceğiz.
Je ne sais pas.
Artık bunun anlamını bilmiyorum, ama onunla beraber olmayı seviyorum.
Je ne sais plus ce que ça veut dire. Mais j'aime être avec elle.
Danni, bunu nasıl yapacağım bilmiyorum ama artık birbirimizi görmesek iyi olur.
Je ne sais pas comment te le dire, mais... on devrait arrêter de se voir.
Evrimsel açıdan nedenini bilmiyorum ama insanlar yaşlandıkça kılları artıyor.
Je ne comprend pas pourquoi, du point de vue de l'évolution, l'Homo sapiens devient plus poilu quand il vieillit.
Artık neyin hızlı olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que veut dire rapide.
Clark, seni artık nasıl koruyacağımı bilmiyorum.
Clark, je ne sais plus comment te protéger.
Artık neyin doğru olduğunu da bilmiyorum.
Je ne sais même plus ce qui est vrai.
- Ne gördüğünü bilmiyorum ama Marlo artık kendi işlerini yönetiyor..
Mais Marlo, il fait cavalier seul.
Bak, arkadaş, buralarda daha fazla kalıp kalmayacağını bilmiyorum. Ama senin buraya gelmenden usandım artık.
Écoute, mon pote, t'as rien à faire ici et nous, on en a marre de voir ta gueule.
Artık yaptığımızın doğru olduğunu bile bilmiyorum.
Je ne sais même plus si ce que l'on fait est bon.
Artık benden ne istediklerini pek bilmiyorum. Güzeldi.
Je ne sais plus trop ce qu'on veut de moi.
Bilmiyorum ama ben artık müzik işindeyim.
Je ne sais pas. Je suis dans la musique, maintenant. Ça peut être n'importe qui.
Artık evim neresi bilmiyorum.
Je ne sais plus où c'est, chez moi.
- Bilmiyorum artık.
- Ça reste à prouver.
Artık olgunluğun ne olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que ça veut dire.
Artık hiçbir şeyi bilmiyorum.
Je ne sais plus grand-chose, Gunnar.
Ben ne olduğumu bilmiyorum ama Alaca köyünü terk ederken artık hayata dair öğrenecek bir şeyin kalmadığına inanıyordum.
Je ne sais pas trop ce que je suis devenu mais en quittant le village Alaca, j'étais convaincu qu'il ne me restait pas grand-chose à découvrir.
Öncesini bilmiyorum küçük Charlie ama artık seksi ayakkabılar yapacaksın.
J'ignore ce que vous faisiez, mais il faut passer au sexe!
Artık bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas si cela veut encore dire quelque chose.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Là, je ne sais plus quoi penser.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
Bilmiyorum. Artık onu tanımıyorum.
Je ne le reconnais pas.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que je dois croire.
Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais plus ce qui est réel.
Nasıl bir oyun oynuyorsun bilmiyorum artık.
Je ne sais plus à quoi tu joues.
Nasıl öldüğünü hiç bilmiyorum. Ama Valerie ile yaşadıklarımızdan sonra artık daha rahat uyuyacağız.
Je ne sais pas comment il est mort, mais... après ce qu'on a enduré, on dormira mieux... de savoir qu'il est mort.
Uzun zamandır birilerinin bir şeyiyim. Artık kim olduğumu bile bilmiyorum.
J'ai eu tellement de rôles dans ma vie, que je ne sais plus qui je suis.
Berbat durumdayım. Artık nasıl komik olacağımı - bilmiyorum.
- C'est affreux, je ne suis plus drôle.
Biliyor musun, Artık kredi kartlarının bile geçerli olup olmadığını bilmiyorum.
En fait, vous savez, je ne suis pas sûr... que vos cartes de crédit soient encore valides.
Artık kim olduğumu bile bilmiyorum!
Je ne sais même plus qui je suis!
Onların kim olduklarını bilmiyorum, ama artık güvendeyiz, rahatlayabilirsin.
C'est fini. Calme-toi.
Artık kim olduğumu bilmiyorum.
Je ne sais plus qui je suis.
- Artık bilmiyorum.
- Ouais.
Artık hiçbirşey bilmiyorum.
Je ne suis plus sûr de rien.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Tu sais quoi? Je ne sais plus qui croire.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum efendim 100
artık 611
artık yeter 112
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum efendim 100
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık yok 173
artık istemiyorum 47
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık yok 173
artık istemiyorum 47
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29