English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bu çok fazla

Bu çok fazla translate Portuguese

3,610 parallel translation
Bu çok fazla ve o da farkında.
É muito, e ela sabe.
Bu çok fazla. Kalbini durduracaksınız.
Vai parar-lhe o coração!
Evet, bu çok fazla biliyorum.
Sim, mas... isso é muito, filho. Eu sei.
Ama farkındayım, bu çok fazla.
Mas eu sei... É de mais.
Bu çok fazla iyimser değil mi?
Não é um pouco otimista?
Bu çok fazla.
Isto é fora do normal.
- Bu çok fazla.
- É muito tempo.
Bu çok fazla değil, dünya uçsuz bucaksızdır
Nem tanto. O mundo é grande e extensa.
Bak, bu belgelerde hikayeler bulmak bu çok fazla iş demek. Çok fazla zaman.
Olha, encontrar histórias nestes documentos todos isso dá muito trabalho, é muito tempo.
Bu çok fazla adamım.
Isso é violento, meu.
- Sana söylüyorum, bu çok fazla.
Estou a dizer que é demais. - Alguns diriam que é suficiente.
Demek istediğim, bu çok fazla kadına eziyet içeren tam zamanlı bir iş olmalı. Öyle.
Deve ser um trabalho a tempo inteiro carregar tanta opressão feminina.
- Bu çok fazla.
- É demais.
Bu yöntem davayla alakalı olmalı, çok fazla benzerlik var.
Esse M.O. é muito similar para não estar relacionado.
Bu sizin için çok fazla biliyorum elimizden geldiği kadar size yardım etmek için buradayız.
Sei que é muita coisa, estamos aqui para ajudar como pudermos.
Bu gece çok fazla içtim Yüzbaşı.
Tenho muito de beber, Tenente.
Kapı numarası 13, telefon numarasının sonu 1313,.. ... karşıdaki daha geniş,.. ... ve çok daha fazla ışık alan 14 numaralı oda yerine... bu ofisi seçti, 13 numara.
O apartamento dele é o número 13, o número de telemóvel termina em 1313, e ele escolheu este escritório, o número 13, quando podia ter escolhido o 14 que é bem mais espaçoso e luminoso.
Bu adam delüzyonal fantezi dünyasında çok fazla vakit geçiriyor.
Este é um tipo que passa muito tempo a viver num mundo delirante de fantasia.
Bu benim için çok fazla! Yapabileceğim hiçbirşey yok!
Estás-me a dizer tudo isto tão rápido, e não há nada que eu possa fazer sobre isso!
Bu 3 milyon dolardan çok fazla.
Estão muito mais que 3 milhões de dólares.
Ve tabi bu da çok fazla
Não será incorrecto para mim adiantar algum dinheiro à Ellen.
Bu küçük şehirde, çok fazla üst üste gelen şeyler var John.
Há imensos interesses sobrepostos numa cidade pequena, John.
Sanırım bu insanlara bir bardak su istemekten çok daha fazla zahmet veriyorsun şu an.
Pedir um copo de água não é o maior inconveniente para estas pessoas.
Bu yüzden çok fazla tatil vardır.
Por isso há tantos.
Bu manastırda fazla sızıntı var ve bu da bana çok ağrı veriyor.
Esta abadia tem muitos vazamentos. E eu, muitas dores.
Bu işin fazla büyük ve karmaşık olduğunu ve kendini çok fazla kaptırmaya başladığını düşünmen lazım.
Tens de considerar que este trabalho é muito grande e complexo demais... e que está a tornar-te muito envolvido.
Ama sırf yalanlar şok edici ve çok fazla ilgi çekiyor diye bu onları mutlaka doğru yapmaz.
estão a mentir sobre tudo. Porém, não é só porque as mentiras chamam a atenção que se tornam verdade.
Çok fazla eğleniyormuşsun, bu da insanları rahatsız ediyor.
Estás a divertir-te demasiado, isso está a incomodar toda a gente.
Çok seksi, onu tek seferde bu kadar fazla etkilemeyelim ama olur mu?
Que sensual. Não tentemos impressioná-las todas de uma vez.
Son birkaç gündür bu dava üzerine duyduklarımız, okududuklarımız bildiklerimiz ve zannettiklerimiz hakkında konuşarak çok fazla zaman geçirdik.
Nos últimos dias passámos muito tempo a falar sobre o que leram, o que ouviram, sabem e pensam que sabem sobre o caso.
Bu göreve çok uzun süre devam edersen....senden geriye çok fazla bir şey kalmayacak.
Se esta missão continua por muito mais tempo, não haverá muito para contar do que deixas para trás.
Bu adamın hasta olan birine göre çok fazla yeteneği var.
Este gajo tem algumas habilidades para alguém que é suposto estar doente.
Bu odada çok fazla pencere var.
Há demasiadas janelas nesta sala.
Bu lanet bacaktan çok daha fazla beklentilerim vardı.
Teria ido longe, se não fosse a maldita perna.
Bu işin riski çok fazla.
Os riscos são grandes demais.
Bu süreçte aranızdan çok fazla kişinin ölmemesine özen gösterin.
E tentem não morrer muitos durante o processo.
Çok sanırım bu konuda çok soğukkanlı görünebilirim ama bu konuda çok fazla endişeli olduğumu hatırlamıyorum.
Eu... Acho que devo ser objectivo sobre o assunto, mas não recordo, estar muito preocupado com esse...
Victoria bu iş için bana çok fazla para ödedi.
A Victoria está a pagar-me demasiado para que faça isso.
Bu telefonunu diğerinden çok daha fazla seviyorum.
Gosto mais deste telemóvel do que o outro que tinhas.
İçimden bir ses bu konuda çok fazla uğraşıyorsun diyor.
O meu sentimento é que está a forçá-la demasiado.
Ancak bu kadar harika zaman geçirmek çok fazla gelmiş olmalı ki patlatma istediğim aniden yok oldu.
Eram demasiadas coisas boas, e de repente deixaram de me entusiasmar.
Seni çok özledim, Kenzi, Şu ana kadar bu kadar fazla özleyeceğimi düşünmemiştim.
Senti a tua falta, Kenzi, acho que ainda não me tinha apercebido do quanto até agora.
Bu odada riskler çok fazla.
Há muito em risco nesta sala.
Çok fazla yeteneğin olduğunda başına bu gelir, değil mi?
Isto é o que se passa quando tens muitos talentos, não?
Belli ki, bu sene çok daha fazla insan Arınma Gecesi'ne katılacak.
Haverá mais pessoas a Purgar este ano do que antes.
Ve her şey olağanın dışında olduğunda da bu bazen çok fazla gelebiliyor.
E quando tudo é fora do normal... Pode ser demais por vezes, sabes?
Sondaj endüstrisi, bu tasarıdan çok daha fazla iş imkanı sunuyor.
Mas a indústria de perfuração oferece mais empregos.
Belki çok fazla oldu ama bu kutlama günü.
Se calhar, é demais, mas é dia de festa.
Bu benim için çok fazla.
Significa muito para mim.
Bu konuyu çok fazla konuşmadık.
Não nos falamos muito.
Her zaman çok gergindi,... belli ki bu baskıya daha fazla dayanamadı.
Ela sempre foi muito tensa, claramente a pressão foi demasiada para ela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]