English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bu çok iyi

Bu çok iyi translate Portuguese

6,760 parallel translation
Geri dönüşüm çöpünü atıyorsun. Ki bu çok iyi bir şey.
Levaste as coisas para reciclar, o que foi realmente bom.
- Hadi, bu çok iyi.
- Vá lá. Esta é ada boas.
Hareket ediyor. Bu çok iyi.
Movimento, isto é muito bom.
"Stresliydim, bu çok iyi geldi."
Eu estou stressado. Isso soube-me muito bem. "
Bu birimler çok düşük miktarda elektromanyetik radyasyon salar. Doğru araçlar kullanırsak bu salınımı tespit edebiliriz. Tamam, bu çok iyi.
Essas unidades emitem baixa radiação electromagnética que pode ser detectada com o equipamento certo.
Bu çok iyi.
Isso é espectacular!
Bu çok iyi bir soru Diana.
É uma boa pergunta, Diana.
Aman Tanrım bu çok iyi.
Oh, meu Deus, é bom.
Bu çok iyi bir değişiklik!
Uma lufada de ar fresco!
Evet, bu çok da iyi gitmedi.
Bom, não correu lá muito bem.
Nikki, bu gece benim randevum olman için sana çok iyi para ödüyorum.
Nikki, paguei-te muito bem para me fazeres companhia esta noite.
Bu son model, güneş enerjili, elektronik gözlüğün nesi çok iyi anlamıyorum.
Não vejo qual é a piada destes óculos computorizados de última geração movidos a energia solar.
Her emrini yerine getiren bir erkeğe sahip olmak güzel bir şey olsa gerek. Çünkü bu seferkini çok iyi becerdi.
Deve ser bom ter um homem que faça tudo o que lhe pedimos, porque ele trabalhou bem nesta.
Bu yüzden çok iyi bıçak kullanıyordun. Konusunu açtığın çok iyi oldu.
Tem piada falares nisso.
Sanırım o gece olanların sana nasıl hissettirdiğini asla anlayamayacağım bu konuda konuşmak istemeyişini de çok iyi anlıyorum.
Acho que nunca saberei o que sentiste naquela noite e percebo que não queiras falar disso.
Richie'nin bu soygun işlerinde çok iyi olmasının bir sebebi var, anladın mı?
Há um motivo para o Richie sempre ter sido muito bom a descobrir serviços e assim.
Gina, bu çok kötü. İyi misin?
Gina, isso é terrível.
Bu çok daha iyi hissetmemi sağladı.
Sinto-me muito melhor.
Bu çok, çok iyi bir haber.
Isso são muito boas notícias.
- Belli ki bu pek iyi bir fikir değil ama bence evde daha çok olmalısın.
Obviamente, não é uma boa ideia. Mas, acho que precisas de vir mais aqui.
Cok iyi antreman yapmaliyiz ve bu dunyanin koruyuculari olmaliyiz.
Temos que treinar duro e sermos assassinos para defender o mundo.
Bu yüzden mi 20,000 Fersah'ı çok iyi biliyorsun.
Por isso... conheces tão bem as "20000 Léguas Submarinas"?
Şey, sanırım bu Dünya'da çok fazla zamanım kalmadı ama kalan zamanlarımın ise bundan daha iyi olması gerektiğini biliyorum.
Bom, acho que não tenho muito mais tempo nessa Terra, mas, naquele tempo que tenho, sei que quero que seja melhor que isto.
- En sevdiğin saati bu ceketle mi takas ettin? Belki de çok iyi bir anlaşma değildi.
Trocá-lo por esse casaco não terá sido um bom negócio.
bu sefer garanti olacak. çok iyi.
Da próxima vez que vierdes, podeis trazer-me comida em condições?
Bu çok utanç verici, zira, ben buraya, sizinle bir anlaşmaya varmak için gelmiştim, ve iyi bir işadamı, daima karşısındaki işadamının ne söyleyeceğini mutlaka dinlemelidir.
Bem, é uma pena, porque... Eu vim aqui para fazer um acordo contigo, e um bom homem de négocios ouve sempre o que outro tem para dizer.
Bu kasabayı ve insanlarını benden çok daha iyi tanıyorsunuz.
Conhece esta aldeia e estas pessoas muito melhor do que eu alguma vez possa.
Bu çok korkunç ama iyi biçimde!
Isto é assustador, mas num bom sentido!
Bu kez çok kız gelmesi çok iyi oldu.
O lote de meninas desta vez é excelente.
Bu yüzden küçüklüğümden beri hayvanları çok iyi tanırım.
Por isso que desde cedo, eu comecei a conhecer os animais muito bem.
Bu sefer mal gönderme işi çok iyi olacak!
- Desta vez, a remessa é excelente!
sen sevgi yoksunusun, bu kadarını çok iyi biliyorum.
Sei bem disso. Então é essa a mentira que contais a vós mesmo para justificar isto tudo.
Bu sandalye çok iyi olur, Bayan...
Na cadeira, seria maravilhoso. Obrigada, Mrs...
Sen iyi bir kızsın, Willa. Bu kitapta başından neler geçtiğini okudum. Ve bunun için çok üzgünüm.
És boa rapariga, Willa, e li tudo o que passaste naquele livro ali, e sinto muito por isso.
Shelbyler iyi bir aile ve bu da çok önemli.
Os Shelbys são uma boa familia e isso é o importante.
Sandığından çok daha iyi tanıyorum. Bu yüzden tüm hayatını bir şeylerden kaçarak geçirdiğini de biliyorum.
Conheço-te melhor do que tu pensas que eu conheço, e por isso sei que passaste a vida inteira a fugir das coisas.
Bu olanlar aramızda kalabilirse çok iyi olur.
E se for possível manter as coisas entre nós.
- Baba, çok iyi geldi bu.
- Pai, isso é maravilhoso.
Hoş olmasının yanı sıra bir hayranımdı. Bu da benim için çok iyi bir şeydi.
Para além de ser simpática, ela é uma fã, o que tornou tudo muito melhor para mim.
İçeri girelim, bu gerçekten çok iyi bir şey. "
Vamos para dentro de casa. Esta é mesmo boa. "
Bu harika. Evet, demek istediğim, eğer onun çizdiği herhangi bir şey sizde ise, ona iyi bakın, çünkü ilerde çok değerlene...
Então, se tiveres qualquer coisa que ele tenha desenhado, guarda-a, porque isso vai valer muito e...
Böyle zamanlarda demokrasi çok önemli bir konuma sahip. Ve aynı yaştaki sağlıklı kadınlara kazanmaları için eşit hak tanınmalı. Bence bunu başarmanın en iyi yolu bu.
Em tempos como estes, os ideais de democracia devem estar à frente e ao centro, e dar a todas as mulheres saudáveis de uma determinada idade, a mesma oportunidade de ganhar...
İyi, mükemmel olmalı Frank, bu çok zor.
- Sinceramente, é difícil.
Bu yüzden çok iyi bir maç bizi bekliyor.
O jogo de hoje pode ser emocionante.
Bu çok iyi.
- Que fixe.
Chuck o hafta sonu şehirde olmayacağını söylemişti ama sonra planlarının değiştiğini söyledi bu nedenle evet, çok iyi bir haber.
Depois disse que mudaste de planos. São boas notícias.
Biliyorsun, bu işte çok iyi değilim.
Sabes que não sou muito boa nisto.
Bana ve çocuklara o kadar iyi bakıyordu ki. Bir de... Bu çok garip gelecek.
Tratou tão bem de mim e das crianças, e... isto vai soar estranho.
Kardeşim bu akşam çok iyi görünüyor.
O meu irmão parece bem esta noite.
Akademideki fu-da-no bize bu dersi çok iyi öğretmişti.
O fu-da-no na academia ensinou-nos essa lição bastante bem.
Çok çekici bir seçenek bu. Daha iyi bir şey yapmak tamamen sana kalmış.
É uma opção atraente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]