English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bu çok garip

Bu çok garip translate Portuguese

1,560 parallel translation
Bu çok garip, Sam.
É chocante, Sam.
- Bu çok garip.
- Aquilo é estranho.
Bu çok garip.
Isso é tão estranho.
Bu çok garip değil mi?
Não é estranho?
Bu çok garip.
Isso não é normal.
Bu çok garip... herkesi öldürürken, sana ve ona dokunmamak.
É tão estranho matar todos os outros e não encostar um dedo em vocês.
Bu çok garip.
Que estranho.
Vav, bu çok garip.
Que estranho.
Bu çok garip, ben... Ben buradan geçiyordum ve senin burada takılıyorum dediğini hatırladım.
É curioso, eu passava por aqui e lembrei-me de que frequentas este lugar.
Bu çok garip değil mi?
- É de loucos, não é verdade?
İşte bu çok garip... çünkü ben burayı özgür bir ülke sanıyordum. Kızların istediği kişiyle konuşabildiğini sanıyordum.
Tem graça, porque eu pensei que isto era um país livre, onde uma miúda podia falar com quem lhe apetecesse.
Bu çok garip.
Porquê?
- Bu çok garip.
- Isto é esquisito.
Bilmiyorum, adamım. Bu çok garip.
Não sei, é estranho.
Bu çok garip bir tesadüf değil mi?
Que coincidência mais estranha.
Szura'nın bir tehdit olduğundan da emin... ki aslında bu çok garip...
E ele tem a certeza que o Szura é uma ameaça. O que é interessante, porque...
- Ki bu çok garip.
- É muito interessante.
- Bu çok garip.
Que estranho.
Bu çok garip.Bunu yemem mi gerekiyor?
Isto não me cheira bem. Tenho que a comer?
- Hayır. Bu çok garip olurdu.
Não, isso seria esquisito.
Bu garip biliyorsun. Burada Lana'yla çok zaman geçirdim.
Sabes, isto é estranho, passei tanto tempo aqui com a Lana.
- Bu garip, çünkü çok kötü acımıştı.
É estranho, porque doía como o raio
Bu yinede çok garip.
- Mas é estranho. É o terceiro corpo que desaparece este ano.
Bu çok garip.
É estranho.
Bu konuda çok garip ve sessiz davranıyorlar.
Estão cheios de segredinhos quanto a isso.
Biliyorsunuz, Michael çok yoğun çalışıyor, ve ben de tezimin tam ortasındayım ve bu sadece... Bilmiyorum işte şimdilik biraz garip hissettiriyor.
Michael está ocupado... eu preparo a minha dissertação e agora parece algo estranho...
Bu çok mu garip?
É assim tão estranho?
Bu hastane çok garip.
Este hospital é muito estranho. Não entendem as cores, pois não?
Bu yaşta çok garip, 12 yıl hiçbirşey gibi.
É estranho como, nessa idade, 12 anos não parecem nada.
İnanın bana, bu köpek çok garip.
O cão é esquisito.
Umarım size bu söylediğimi çok garip karşılamasınız fakat buraya yeni geldim ve takdir edersiniz ki kimseyi tanımıyorum.
Escute, espero que não Ihe pareça estranho, mas... Praticamente acabo de chegar, e... Na realidade, não conheço ninguém
Bu dünyada daha göremediğin bir çocuğunun olması çok garip.
Baixa a carabina. Põe as mãos atrás da cabeça.
Bu tür zamanlarda aklınızdan çok garip şeyler geçebiliyor.
É engraçado o que te passa pela cabeça numa altura como esta.
İkimizin de bu kadar zorlanması çok garip.
Estranho o quão difícil é para nós duas...
Bakın, bu tamamen çok garip.
É tudo muito estranho.
Birlikte çalıştığımız için bu bana çok garip geliyor.
Sabes, acho isso muito estranho, pois fazemos negócios juntos.
- Bu iş çok garip.
Isto vai ser muito estranho.
Garip, çünkü sen çok küçüksün ve bu organizasyon çok büyük.
É esquisito, porque és tão pequeno e esta organização é tão grande.
Bu çok garip, Mel.
Isto é mesmo muito estranho.
Bu çok garip.
Isto é tão estranho.
Ya işte oluyor ki bu çok kötü, ya da spor salonunda, ki bu da çok garip.
Ou está a trabalhar, o que é uma seca, ou no ginásio, o que é estranho.
Anne, bu iş çok garip.
Mãe, isto é estranho.
Bu biraz garip gelebilir, ama sizinle bir fotoğraf çekilebilirsek çok mutlu olurum.
Sei que isto é um pouco piegas mas eu adoraria tirar uma fotografia consigo.
Bu çok... çok garip bir histi değil mi?
Foi uma sensação muito estranha, não?
Bu çok garip.
- Estranho.
Bu çok garip.
Isto é estranho.
- Bu babam için çok garip.
Isto não é habitual no pai...
Bu evde olan pek çok garip şey var
Existem muitas coisas estranhas acontecendo nessa casa.
Bu garip çünkü o çok kırılgan görülüyor.
É estranho... porque ela parece tão frágil.
Bu sigortaların durmadan atması çok garip.
É estranho, estes fusos estão sempre a estourar.
Çok garip. Birlikteyken bu kadar eğlenceli değildin.
É bastante estranho, Nunca foi tão divertido quando estávamos juntos...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]