Sadece biraz daha translate Portuguese
972 parallel translation
Sadece biraz daha.
Só um pouco.
Diğer misafirler Lady Redpole ve kızı Maud idi ki kendisi Red Poll ineğinden pek bir farkı olmayıp sadece biraz daha fazla konuşma yeteneğine sahipti.
Os outros convidados eram Lady Redpole e a sua filha Maud, que parecia uma vaca e não tinha maior capacidade de conversação.
Nasıl hissettiğimi biliyorsun, Tom, ama sadece biraz daha düşünmek istiyorum.
Sabes o que eu sinto, Tom. Mas eu quero pensar sobre o assunto.
Sadece biraz daha dayan.
Só fica por lá por pouco tempo.
Oh, şey, sanırım sadece biraz daha çalışmam gerek.
Vou ter de praticar mais.
sadece biraz daha gürültülü.
só um pouco barulhenta.
Sadece biraz daha.
Apenas um pouquinho mais.
Sakın beni aramama aptallığını yapma çünkü onların onu ele geçirmesi sadece biraz daha zaman alır.
E não cometa a tolice de não me telefonar, porque vai só demorar mais algum tempo até eles o encontrarem.
Sadece biraz daha...
Só um bocadinho...
Ama sen, sadece biraz daha aceleci oldun.
Mas você! Apenas ficou um pouco mais precipitado.
Sadece biraz daha güçlü bir şey istiyorum.
Só acho que preciso de algo mais forte.
Doktor, sakıncası yoksa, sadece biraz daha uzun bir süre.
- Doutor, se não se importa, é só mais um bocadinho.
- Sadece biraz daha fazla bulundum.
Só um pouco. Eu tenho de dizer.
Ama sen, sadece biraz daha aceleci oldun.
Mas tu, és apenas um pouco mais apressado.
Sadece biraz daha büyüğünü.
Uma grande sanguessuga.
Sadece biraz daha uzun yaşarsın.
Significa viver um pouco mais.
Ve işler sadece biraz daha ilginç hâle geldi, hepsi bu.
Apenas torna o jogo um pouco mais interessante, só isso.
Sadece biraz daha sabırlı ve bana karşı nazik olman lazım, tatlım, hepsi bu.
Só precisas ser um pouco mais paciente e gentil comigo, é só.
Sadece biraz daha fazla yetkiye sahibiyim.
Apenas tenho mais autoridade.
Sadece biraz daha soyutturlar. Daha sıkı dinlemen gerekir.
Precisa ouvir mais atentamente.
Sadece biraz daha dayanmalıyız!
O Gary tem razão. Só temos de aguentar um pouco mais!
Sadece biraz daha geç öğrenmesini isterdim.
Podia era ter sido mais tarde.
Anlarız elbet. Sadece biraz daha seçiciyiz.
Nós somos selectivos e temos mais autocontrolo.
- Siz, beyler, sadece biraz daha dayanın.
- Aguentem firme, está bem? - Sim.
Sadece biraz daha kapsamlı odiometri testlerine gireceksin.
São uns testes de audiometria mais sofisticados.
Sadece biraz daha bilgiye ihtiyacımız var.
Só pretendemos mais informações.
Sadece biraz daha az aktif bir devre geçiriyoruz o kadar.
Estamos só a ter um período menos activo.
Sadece birazcık, bir seneden biraz daha az.
Só um pouco. Menos de um ano.
Sadece biraz daha, bir telefon açayım.
- Fica mais um pouco.
Sadece seni uyarmak istedim. Şeyle ilgili biraz daha dikkatli- -
Só te queria avisar para que tivesses cuidado com...
Sadece seni bir kez daha görmek istedim. Eski anılardan laflayıp, biraz güleriz dedim.
Só queria ver-te mais uma vez, desenterrar velhas memórias, dar umas gargalhadas.
Biraz daha kalamaz mısınız? Sadece sohbet için?
De certeza que não quer ficar só mais um bocadinho?
Belki bulmak için sadece tepenin biraz daha yukarılarına tırmanmam gerekecek.
Talvez apenas tenha que escalar um pequeno monte para encontrá-lo.
- Lütfen. Sadece biraz daha büyük olacaklar.
- Vá lá, só um bocadinho nos olhos.
Şayet biraz daha silahlanırlarsa kaplanın sadece kuyruğunu yakalayacaksınız.
Se conseguem arranjar mais armas, terá o tigre na sua peugada.
Hayır. Sadece biraz daha ekmek ver.
Além disso tivemos a nossa ideia primeiro.
Sadece bu seferlik müzik ve sözler biraz daha sosyal, diğerlerine nazaran.
As letras e as músicas agora... são mais empenhadas na sociedade que antes.
Sadece ben senden biraz daha üstünüm.
Só que eu estou um pouco mais equilibrado que você.
Sana kendi benliğinin derinliklerine dalıp... seni biraz daha uzun uyanık tutacak bir şeyler bulmanı öneririm. Çünkü, bu mesajın gelmesi, sadece yaşama umutlarını tekrar alevlendirebilir.
Sugiro que procures alcançar profundamente dentro de ti... algo que te mantenha acordado um pouco mais,... porque esta transmissão que aí vem pode reavivar a tua vontade de viver.
Sadece, biraz daha...
Se pelo menos nós...
Daha iyi olmamıştım. Sadece biraz sarsıldım.
Nunca estive melhor, só estou um pouco atordoado.
Belki sadece Frodo'nun yolunda biraz daha ilerleyebilmesi için. Bu arada bırak Yüzüğün peşinde olması gereken ordular... bizi yok etmeye çalışmakla zaman kaybetsinler.
Talvez apenas para Frodo se d ¡ stanv ¡ ar a ¡ nda ma ¡ s... enquanto os exérv ¡ tos em busva do Anel pervam tempo vonosvo.
Sadece, bir yüzyıldan biraz daha fazla bir sürede dikilitaşın üzerindeki yazıtların neredeyse tamamı silindi.
Em apenas pouco mais de um século, no Central Park de Nova Iorque, as suas inscrições quase desapareceram totalmente.
Sadece biraz daha.
Só mais um bocadinho.
Bunu sadece bir taşınma sorunu olarak görüyordum ama durum farklı. Biraz daha para ayarlayamaz mısın, Mac?
Não podes meter mais dinheiro, Mac?
Sadece biraz daha.
- São só umas coisinhas...
Pek farketmeyecek aslında, sadece işler biraz daha çabuk gelişecek o kadar.
Apenas antecipou um pouco as coisas.
Sadece işe yaramaz bilgilere biraz daha hızlı ulaşırdım.
Além disso, não teria chegado a lado nenhum mais depressa.
Sadece TV'den biraz daha iyi.
É um pouco melhor que a televisão.
Siz bize sadece, birazcık daha iyi eğitim vermek istiyorsunuz böylece biz de biraz daha iyi işlere girebiliriz.
Estamos a tentar ir no sentido da integração. Claro. Querem dar-nos uma educação um bocadinho melhor, para podermos ter empregos um bocadinho melhores.
Sadece Aidan'a biraz daha yemek yedirebilmekle ilgileniyor gibiydi. Üzeri kanlı mıydı?
Não, só estava preocupada em dar comida ao Aidan.
sadece biraz 87
sadece biraz yorgunum 21
sadece birazcık 42
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
sadece biraz yorgunum 21
sadece birazcık 42
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha kahve 39
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha kahve 39
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi olurdu 21
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi olurdu 21