Ben sana translate Russian
12,302 parallel translation
Ben sana bir şey almadım.
А у меня ничего для тебя нет.
Ben sana yardım ettim, sen de bana edeceksin.
Я помог тебе, теперь ты помоги мне.
Mucizeye ihtiyacın olacak ve ben sana bir mucize sunuyorum, tadını çıkar.
Тебе понадобится чудо или я могу помочь тебе решить все твои проблемы.
- Ben sana yardım etmeye çalış...
Я - единственный, кто пытается... Дэмиен!
Ve ben sana iyi bakıyorum, değil mi?
Разве я не забочусь о тебе?
Aslında, sanırım ben sana yardım etmeye geldim Harry.
Вообще, я думала, что это я пришла помочь, Гарри.
Ben sana döneceğim.
Вернусь к нему.
Ben sana güveniyorum Harold.
И я доверяю тебе, Гарольд.
- Önce ben sana rast gelmezsem.
Только если я не замечу тебя первым.
Ben sana olanlar için bir saniye bile üzülmedim.
Я ни минуты не жалел о том, что случилось с тобой.
Diyorum ki, ben sana yardım edeyim, sen de bana.
Если ты мне поможешь, то я помогу тебе.
- Ben sana soru sormadım, değil mi?
- Я же не задавала тебе вопросов, не так ли?
Ben sana karşı hep kabayım.
Я всегда вредничаю с тобой.
Ben sana iyi davranmadım mı Bud?
И она добра ко мне. Разве я не была к тебе добра, Бад?
Birine sakso çekip çekmeyeceğini söyleyemem ben sana.
Я не могу тебе советовать, делать ли кому минет.
Sen bir şey çaktırma. Ben sana telafi ederim.
Просто подыграй мне, хорошо?
Ben sana yardım ederim, sen de bana.
Ты помогаешь мне. Я помогаю тебе.
istemediğin sürece de ben sana yardım edemem.
И я... Я не могу тебе помочь, если только ты меня не попросишь.
Bildiğin şeyleri bana söylersen ben de sana söylerim.
Я расскажу, что я знаю, если ты расскажешь, что ты знаешь.
Sana ben getirdim. Kaseti bana gelmek üzereyken aşırdın, tatlım.
- Нет, милая, ты просто перехватила кассету.
- Ben de sana bunları getirdim.
И я купил тебе вот это.
Bir örnek getir. Ben de sana ne aradıklarını söyleyeyim.
Заполучи мне экземпляр, и я тебе точно скажу, что им нужно.
Ben de sana sorduğumda binanın yeni sahibi sıkıştırıyor dedin.
И когда я спросил об этом тебя, ты сказал, что тебя жмёт новый арендодатель.
Sana ben verdim zaten.
Я сам тебе её вручил.
Sana şerefsiz dediğim için gerçekten özür dilerim, Ben sadece...
Я правда прошу прощения, что назвала тебя сучьим ублюдком, я просто...
Ben şimdi sana nasıl güveneceğim?
О каком доверии может идти речь?
Sana daha önce söyledim mi bilmiyorum ama... Karım ve ben. Boşanma sürecindeyiz.
Не знаю, упоминал ли я об этом раньше, но мы с женой сейчас разводимся.
Bunu sana ben veremem, evlat.
- Этого я сделать не могу.
Ben kendimi sana adadım.
Я посвятила саму... себя тебе.
- Ben de tam sana söyleyecektim.
- Я собирался сказать вам.
- Sana direkt aptal diyorum ben.
- Я буду называть вас идиотом.
Pekala, o kararı ben vermeyeceğim ama sana şunu söyleyeyim.
Я пойду позвонить. А ты запомни.
Galiba karıştırdın ben Richie'yi sikseydim o zaman sana ayak bağı olurdum işte.
- По-моему, ты что-то путаешь. Я был бы лишним, только если бы тоже трахал Ричи!
Bana evrakları göster, ben de sana bu raptiyeyi kimden ve neden çaldığımı söyleyeyim.
Покажите мне документы, и я точно скажу вам, у кого я украла этот значок и зачем.
- Ben de sana inanıyorum.
И я верю тебе.
Sana bildiklerini ben öğrettim.
Это же я тебя обучил.
Keşke sana yardımcı olabilsem dedektif fakat ben o oyundan çıktım artık.
Я бы хотел помочь вам, детектив. Но я вне игры.
Sana sevmeyi ben öğretmedim.
Я не учил тебя тому, как любить.
Ben... yalvarıyorum lan sana burda, lütfen.
Пожалуйста... Я тебя умоляю.
Ben de sana yetkiyi veriyorum işte.
Получи! Полномочия, концепция на хер!
Sana zorla bir şey yaptırmadım ben.
Я никогда тебя ни к чему не принуждала.
Sen bana yardım et ben de sana edeyim.
Ты поможешь мне, а я тебе.
Para demişken, sana sormak istediğim bir şey vardı. - Şey, sana söylemiştim diye hatırlıyorum ben... terapist olmak için okula geri dönmeye çalışıyorum. - Sor.
Но дело в том, что я не могу рассчитывать на дотирование учёбы, потому что я иностранный студент.
Sana tedarikçilerle buluş diye para veriyorum... ki ben yapmak zorunda kalmayayım.
Я плачу тебе, чтобы ты встречался со всеми поставщиками, значит мне не надо никуда ехать.
Sana Stanford'da öğretmedikleri bir şey söyleyeyim Ben.
А вот чему не учат в Стенфорде, Бен.
Ben de beni uzaklaştırmayı bırakıp sana yardım etmeme izin verirsen daha rahat uyurum.
Я буду спать лучше, если ты перестанешь выгонять меня и позволишь мне помочь.
Ben eve gideceğim, Howard'ın radyolarından birini alıp sana da yeni kıyafetler, diş fırçası, traş makinesi getireceğim ki Ana uyandığında kendinde görünesin.
Я пойду домой, возьму одно радио Говарда, принесу тебе сменную одежду, зубную щетку и бритву. Так что когда она проснется, ты будешь выглядеть как человек.
- Aynı soruyu ben sana sormalıyım.
Могу задать тебе тот же вопрос.
Bu sorunu sana ben çözecek değilim.
Я не собираюсь решать эту проблему за тебя.
- Ben de sana ona sürtük deme dedim!
Я сказал, не называй ее так!
Ben her türlü yardım etmeye çalıştım sana, değil mi?
Ты же знаешь, что я пытался помочь, как могу, не так ли?
ben sana aşığım 17
ben sana yardım ederim 22
ben sana ne yaptım 18
ben sana bakarım 23
ben sana inanıyorum 22
ben sana ne dedim 23
ben sana söyleyeyim 20
sana 1211
sana aşığım 57
sana ne 162
ben sana yardım ederim 22
ben sana ne yaptım 18
ben sana bakarım 23
ben sana inanıyorum 22
ben sana ne dedim 23
ben sana söyleyeyim 20
sana 1211
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana inanmıyorum 372
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana inanmıyorum 372