Bir saat translate Russian
12,285 parallel translation
Vücudunun iflas etmesine 15 dakika, bilemediniz bir saat kalmış.
Может, через 15 минут, может, через час, она бы просто задохнулась.
Bir saat sonra Belfast'tan kalkacak bir uçak var.
Самолет через час.
Aramak için biraz aksi bir saat doktor.
Не поздновато ли для звонка, доктор?
Polis merkezinde çekildi. Tutuklandıktan yaklaşık bir saat kadar sonra.
Сделана в участке примерно через час после ареста.
Söyle ona, bir saat içinde masasında işinin başında olsun yoksa yoksa işine veda eder.
- Сейчас ты скажешь ей, что она должна появиться за своим столом в течение часа, или она может попрощаться с этой маленькой посредственной должностью.
Bir saat önce öğrendim, kendi davamla ilgilenirken.
Получил час назад для моего дела.
Bir saat sonra Nash'in evinde buluşalım.
Встреть нас у дома Нэша через час.
Bu sabah yaklaşık bir saat önce.
Час назад, этим утром. Хреново.
Veronica Allen bir saat önce şehir merkezinde bir konsolitçiyi ziyaret etti.
Час назад Вероника Аллен навестила торговца облигациями в центре.
Bir saat önce söylendi.
Недолго, где-то час.
Doğu kanadının tamamı bir saat içinde boşaltılacak.
Все восточное крыло будет эвакуировано в течение часа.
Zaten bir saat geciktik!
Мы на час опаздываем!
Boş versene, bir saat diyelim.
– Я думаю... для собаки это достаточно много.
Bir saat önce beni kovarken CEO olarak elimde olan koltuk mu?
- Оно и было у меня и до того, как вы уволили меня с моего места.
Bir saat daha Raviga'da olacak.
Он еще час будет в "Равиге".
Yaklaşık bir saat önce serbest bıraktığınız adam.
Тот самый, которого вы отпустили час назад.
Bir saat sonra Skip ile görüşmen var.
Встреча со Скипом через час.
- Her bölüşün bir saat geri atıyor bizi.
С каждым перерывом моя работа увеличивается на час.
Çünkü bazen üç saatlik bir saat farkı bir ömür gibi geliyor insana.
Потому что иногда, Разница в 3 часа, чувствуется как целая жизнь.
Kokain testinde pozitif çıkarsa eğer bir saat içerisin de bu Chuck Rhoades'in ellerinde olabilir.
Который однозначно даст положительный тест на кокаин, и он может оказаться на столе у Чака Родса через час.
- Koskoca bir saat. Bir haftadır bu kadar uyumamıştım.
Целый час, больше чем за всю неделю.
İyi haber ise şu. Bu sefer sizi vurmadan önce bir saat daha bekledi.
Правда, она прождала лишний час, прежде чем убить вас.
Bir saat sonra da kapıma bir paket bırakıldı.
Час спустя к моей двери доставили посылку.
Reaksiyon göstermediğine emin olmak için bir saat kadar bekle sonrasında yat ve dinlen.
Мы должны понаблюдать за вами час на случай какой-то реакции. после чего вам нужно пить и отдыхать.
Bir saat sonra müzede bir konuşma yapacak.
По плану он через час произносит речь в федеральном музее.
Bir saat.
Один час.
Bir saat yürüyebilir.
Она может гулять час.
Bir saat sonra Tom'un paketi Santa Monica kapısında patladı.
Час спустя посылка Тома взорвалась на въезде в Санта-Монику.
En az bir saat kendi başımıza kalmalıyız.
Я лечу!
- Kokain testinden olumlu çıkacak saçın bir saat içinde Chuck Rhoades'un elinde olabilir.
Ваш волос, который однозначно даст положительный тест на кокаин, и он может оказаться на столе у Чака Родса через час.
Birazdan bir saat ara veririz.
Прервёмся на час... через минуту.
Uçak aşağı yukarı bir saat içinde kalkacak.
Самолёт улетает примерно через час.
Son 12 saat içinde kendiliğinden hatırladığınız bir şey oldu mu?
Вы сами вспомнили что-то новое за последние 12 часов?
Üç saat gecikten sonra bir de izin istemen bayağı aşırıya kaçıyor sanki.
Звучит отвратительно похоже на то, будто ты собираешься просить отгул после трехчасового опоздания.
Allen'ın bilgisayarında yeni bir gelişme yok. Üç saat öncesiyle aynı durumdayız.
Текущее состояние компьютера Аллена такое же, как и три часа назад.
10 parça biftek, bir parça domuz yapışması için... üç soğan, karabiber ve tuzla marine edilir... ve 24 saat bekletilir.
Десять частей говядины, одна часть свинины для вязкости, три части лука, растертого с солью, черный перец, и пусть сутки помаринуется.
Beni şaşırtan şey bir yargıçtan sadece birkaç saat içinde davayı dinleyip sonuçlandırmasını beklemek.
Для меня загадка, как судья может слушать дело и разобраться во всем всего за несколько часов.
Roane İlçesi Su ve Elektrik Kurumuna ulaştık ve bir yetkili önümüzdeki birkaç saat içinde kalan bütün evlere elektrik verilecek dedi.
Мы дозвонились к местному поставщику электроэнергии, который заверил нас в том, что электричество вернется во все дома в течение пары часов.
Bir saat altı dakika olmuş.
– 24.
Ama yanındakini tanımıyorum. Ayrıca anlamıyorum, saat gibi sorunsuz işleyen bir ilişki kurduğum biri, neden aniden değişikliklerle karşıma gelmeye başlar.
А его - не знаю, и не знаю, почему давний партнёр вдруг начинает приводить посторонних.
- Bu gece yoğun bakımda kalacak. - Bir saat kadar.
Через часок.
Oldukça korkutucu bir yarım saat geçirdin.
Жуткие полчаса у тебя выдались.
Bir kaç saat önce, gerizekalı.
Уже несколько часов как, козел.
Feed The Globe'un server'larına gerçekleştirilen siber saldırıya ait bir kanıt buldum. 3 gece önce saat 2'de.
Я только что нашла свидетельства кибер атаки на сервера компании Накорми мир. Три ночи назад, в 2 часа.
New Mexico'da 2 saat sonra beyin ölümü gerçekleşecek bir adam var.
В Нью-Мексико есть человек, у которого через два часа признают смерть мозга.
Bay Decker yaklaşık 2,5 saat önce şu an oturduğunuz sandalyede başka birisi vardı. Adını zikredemeyeceğim bir fondan genç bir delikanlıydı ve pek bir konuşkandı.
Мистер Декер, примерно два с половиной часа назад на месте, где сейчас сидите вы... сидел молодой человек из фонда, имя которого я не могу назвать, и он был весьма разговорчив.
- Whitney, bir saat geç kaldın.
Уитни, ты уже опоздала на час.
Los Angeles'ın dışında, birkaç saat uzaklıkta bir Roxxon mekânı var ki bence oradadır bombalar.
Вот это расположение Роксона в нескольких часах езды от Лос Анджелеса, которое я считаю наиболее вероятным местом.
İki saat önce bana suç atmak için silinmiş bir dosyayı kullanıyordun.
Два часа назад, ты использовал отредактированный файл чтобы ложно обвинить меня.
Jack'in tahminlerine göre bir buçuk saat fark açmışlar.
По оценке Джека, они опережают нас на полтора часа.
İki saat önce düzenlenmiş bir dosyayla bana komplo kurmaya çalışıyordun.
Два часа назад ты использовал поддельный файл, чтобы подставить меня.
bir saat sonra 47
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41