Buraya kadar translate Russian
4,968 parallel translation
Seni buraya kadar izlediler mi?
Они были у тебя на хвосте?
Buraya kadar geri dönmek için gelmedim.
Я не собираюсь возвращаться.
Buraya kadar mı?
- Эй. Это здесь? - Да.
Buraya kadar!
Все кончено!
Benden buraya kadar.
Но с меня хватит.
Plankton, buraya kadar.
Планктон, время пришло.
Sırf buraya kadar geldim diye...
Тот факт, что я прилетела сюда...
Buraya kadar sırf bunu bana söylemeye mi geldin? Babamın öldüğünü?
И вы приехали просто, чтобы сказать, что моего отца не стало?
Akıllı Kan'ı kullanarak Bond'u buraya kadar takip ettim.
Используя смарткровь, я отследил Бонда в Северной Африке.
Cüzdanını aldım ve buraya kadar izini sürdüm.
Я взяла твой бумажник и все-таки нашла тебя здесь, на юге.
Ama buraya kadar konuşmanı dinlemeye geldim.
Но я здесь. Приехал послушать твой доклад.
Earl! Buraya kadar artık!
Эрл!
Peki, tamam. Buraya kadar.
Ладно, хватит.
Buraya kadar yürüyüp geldim kan gölünün içinde meşakkatli, daha ileri gitsem de durup geri dönsem de.
В кровавый я вступил поток где нет ни брода не моста и топь куда не двинься
Kimse buraya kadar gelememişti.
Никто не заходил так далеко .
Buraya kadar geldiğin için teşekkürler Oak.
Благодарю, что согласились зайти, Оук.
Pekala, buraya kadar.
Все правильно. Это достаточно.
Benden buraya kadar. Dee : 66 |
Бросьте меня здесь.
Buraya kadar.
Ладно, на этом все.
Evden buraya kadar yürüdün mü?
Ты сама пришла пешком из дома?
Neden ödülünü buraya kadar getirdin?
Зачем ты принёс сюда награду?
Biliyor musun bütün gün bunu düşündüm. ve buraya kadar yürüdüm ve düşünüyordum da belki..
Я все думал об этом, и когда шёл домой, подумал, что, может...
Bugün buraya kadar gelmene sebep olan şey nedir?
Почему же ты приехала ко мне из такой дали?
Buraya kadar gelebilmiş olman bile başlı başına mucize.
Это чудо, что ты до сюда добрался.
Ben en fazla buraya kadar geliyorum, o yüzden...
Дальше я не хожу, так что...
- Siz söyleyin. Bu konu neden buraya kadar geldi?
Почему это дошло до верхов?
- Ama kanser, yani buraya kadar.
Но это рак и всё этим сказано.
Buraya kadar.
Это конец.
Buraya kadar geldim.
Пока что мысли такие.
Buraya kadar geldiği için üzgünüm.
Мне жаль что все так получилось
Buraya kadar boş bir silahla blöf yaparak mı geldin?
Ты пробрался сюда, блефуя, с незаряженным пистолетом?
Buraya kadar mı?
И приехала сюда?
Pekâlâ, buraya kadar.
Так, вот и все.
Bilmiyorum ama buraya kadar geldik.
Я не знаю. Но мы далеко зашли.
- Buraya kadar sürüklediğim için üzgünüm.
- Прости, что пришлось привести тебя сюда.
Buraya geri gelmemiz o kadar ironik ki.
Какая ирония. Мы возвращаемся туда.
Buraya geri dönmeyecek kadar çok.
Столько, чтоб никогда не возвращаться сюда.
Adli tabibe göre, MaryJane ve Maddison ölene kadar dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki tane bavulun içerisine koyulup buraya bırakmışlar.
По утверждению коронера, Мэри Джейн и Мэдисон избили, а потом задушили. Их положили в два чемодана с грузом и выбросили здесь, и пойдя ко дну, чемоданы сломали водопроводную трубу.
Buraya kadar.
Все.
O buraya ulaşana kadar birkaç dakikamız var.
Ещё пара минут, и он будет здесь.
Büyüdüğüm yeri göstermek için onu buraya ilk getirdiğimde.. .. müzik yapmak istediği yerin burası olduğunu söylemişti. Milyonlarca çocuk, Kaybolacağı kadar büyük bir bahçesi olsun istiyordu.
Когда я пригласила его сюда, чтобы показать, где выросла, он решил, что это отличное место, чтобы сочинять музыку, рожать детей и иметь сад, в котором можно заблудиться.
Buraya giremezsin, özellikle bu kadar erken saatte.
Ты не войдешь, тем более так рано.
Eğer işe yaradıysa, yarın biz buraya gelene kadar burada olmaması gerek.
Если всё получилось, она появится завтра, когда мы на ней приедем.
Buraya gelip teslim olacak kadar da aptal olduğunu düşünmüyordum.
Я не думал , что ты настолько глупая , чтобы действительно прийти сюда . И выдать себя .
- Buraya gelmen ne kadar sürer?
- Когда ты будешь?
Medeniyet buraya uğrayana kadar.
До прихода цивилизации.
Buraya kadar.
Ничего. Это конец.
Buraya sağ salim dönene kadar operasyon tamamlanmadı sayılır.
Операция закончится только по возвращению в центр.
Madem hikâye yazmayı bu kadar seviyorsun bana buraya geliş hikâyeni de anlatmak ister misin?
Раз ты любишь писать истории, поведай ту, что привела тебя сюда.
benim sınırım buraya kadar. - Hayır, bir şey sokmayacağım. - Sokma.
Я ничего не буду туда засовывать.
Ne kadar çekici ve yakışıklı olduğumu biliyorum ama misafirinizin buraya benimle takılmak için geldiğini hiç zannetmiyorum.
Нужно все разузнать. В моем доме сейчас серийный убийца? Не думаю.
buraya kadarmış 49
buraya kadar geldik 26
kadar 19
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar geldik 26
kadar 19
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya getir 71
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya geri gel 39
buraya getir 71
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya geri gel 39