English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Burayı

Burayı translate Russian

9,383 parallel translation
Burayı bulayım derken üç defa kayboldum.
Я трижды заблудилась, пытаясь найти это место.
Burayı zindana çevirmeden Diamondback'in işini bitirmek için.
Позаботиться о Даймондбэке, пока он не сделал хуже для всех.
Babalık burayı boşuna tarafsız bölge yapmadı.
Поп сделал это место Швейцарией не без причины.
Daha yeni burayı adam etmiştim!
Я только что навел в этом местп порядок и чистоту!
Ama burayı hemen terk etmeliyiz.
О, нет. Он в порядке.
Burayı hep çok severdi.
Она всегда любила это место.
Burayı hep eski haline getirmek istemişimdir ama vakit olmadı işte.
Всегда хотел вернуть ему былое величие, да всё времени не было.
Burayı sessiz tutmaya çalışıyoruz.
Мы стараемся держать всё в секрете.
Burayı benden alalı sadece 30 gün oldu.
Ты месяц как купил у меня бар.
Yeni mülk sahiplerinin burayı bir kereste fabrikası olarak kullanmaya hiç niyetleri yok Jack, bunu sen de biliyorsun amına koyayım!
Думаешь, что это тяжело. Пойми, новый владелец...
Burayı UFO saçmalıklarına inanan aptal turistlerle dolu bir çiftliğe ya da Amazon ağaçlarından yapılmış kitaplarla doldurdukları siktiğimin bir sanat galerisine falan ya da başka bir boka çevirecekler!
Кто купит лесопилку, которая 5 лет работает в убыток? Превратят её в ферму для туристов, помешанных на НЛО или... или в долбанную выставку-продажу поделок из кокосовой бумаги, купленных на сраном Амазоне!
Mülkün yeni sahibi, birkaç hafta içinde burayı devralacak.
Новый владелец войдёт в права владения в ближайшие недели.
- Ben burayı seviyorum.
- Мне нравится это место.
Tamam, burayı toparlar toparlamaz...
Хорошо, я... поеду в больницу сразу,
Burayı seçmesinin bir sebebi var.
И выбрал это место не случайно.
Jaime Lannister burayı istiyorsa kalan herkesin denediği gibi gelip alabilir.
И если Джейме Ланнистер хочет его, пусть попробует забрать, как остальные.
Biz burayı bulduysak Şeytanlar da bulur.
Знаете, если мы нашли это место, значит и демоны могут.
Eğer burayı terk etmezsek?
А если мы не уйдем?
Burayı da seviyorum!
Люблю это место!
Burayı imzalayın, lütfen.
Распишитесь, пожалуйста.
Burayı yeni vatanın yaptıysan gerçek vatanındaki hayatın sıkıcı olmalı.
Насколько же была уныла твоя жизнь дома, что ты начал новую здесь.
Kimse burayı geçemez.
Никто не пойдёт дальше.
Burayı Superdome stadına çevirdiniz.
Вы превратили квартиру в "Супердом".
- Burayı anımsattı bana.
- Напоминает эту квартиру.
- Allah'ım, burayı bir eve çeviremiyorum.
- Я никак не обустрою этот дом.
Burayı sevgili Bayan Kean ile paylaşmayı önemsemeyeceğinizi düşündüm.
Я полагаю, что вы не будете возражать разделить крыло с нашей дорогой мисс Кин.
Burayı tekrar görünce sanki daha dün buradaymışım gibi hissettim.
Видя все это, кажется, что я была здесь. вчера
Ben burayı seviyorum, puşt.
- Мне здесь нравится. Придурок.
Burayı çok seviyorum ben.
Мне здесь нравится.
Çocuklar, burayı terk edin.
- А ну-ка, сопляки, валите отсюда!
Konukseverlikle sana burayı göstereyim.
Идём, я покажу тебе зону приёма гостей.
Peki burayı seviyor musun?
Так тебе здесь нравится, да?
Bir şey daha, burayı sıkı şekilde yönetirim.
И еще... Я веду тут кое-какие дела.
Burayı imzalarsanız.
Если подпишите здесь...
Burayı birlikte işletiyoruz.
Мы руководим агентством вдвоём.
Burayı gerçekten özleyeceğim sanırım.
- А я буду скучать по этому месту.
Dedenin burayı rengarenk boyatacağını düşünüyorum.
Надеюсь, твой дедушка сделает декор здесь более жизнерадостным.
Hemen terket burayı.
- Уходи. Пошёл вон.
- Burayı cehenneme çevireceğim!
Я сравняю это место с землей!
Burayı yönetmeye başlar başlamaz maaşıma zaman yapmaya söz verirsen, olur.
Только если ты обещаешь поднять мне зарплату после того, как станешь директором.
Burayı izle bak, en güzel yeri.
Смотри, эта часть интересна.
- Ne? Sevmedin mi burayı?
Тебе здесь не нравится?
Çünkü seviyorsun burayı, değil mi?
Вам же нравится здесь, да?
Kaylee burayı çok sevecek.
Кейли будет ужасно рада.
Çok sevdim burayı, ne kadar ferah.
- У тебя так просторно.
Burayı birlikte müdafaa etme fikri doğrultusunda.
Мы договорились защищать остров.
Çünkü sen buradan denize açıldın ve burayı korkulan bir yere çevirdin.
Вы заставили людей бояться Нассау.
Kendimi altını hisarı, burayı çağla boyunca korumaya adadım.
Я хочу защитить золото. Крепость. Остров, чтобы он процветал века.
Haksız bir yağma hazinesini elden çıkarıyorsunuz yeni rejim buraya ayak basmadan burayı terk edebilirsiniz.
- Вы же избавляетесь от награбленного, чтобы сбежать, когда здесь установят новые порядки?
- Bir filo. 8 gemi, 700 kadar asker hepsi de buranın Vali'si tarafından tayin edilen askerler ve gerekirse zorla burayı geri almak için tüm izinler verilmiş.
Восемь кораблей, семьсот солдат, под предводительством назначенного королем губернатора, который уполномочен при необходимости применить силу.
Sahibi kim bu arazinin? Eski Sullivan'ların arazisi aslında ama birkaç sene önce Grayson'lar satın aldı burayı.
Судмедэксперты идут в хлев, чтобы проверить кровь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]