English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kendisi

Kendisi translate Russian

14,125 parallel translation
Yani Lucy Kittridge, kendisi de hemen şurada kürsüye çıkıp Karl Stoltz'u tanıdığınıza dair ifade verse yalan mı söylemiş olur?
Если Люси Киттридж... она находится здесь... Люси... Если она даст показания о том, что вы знаете Карла Штольца, то она солжет?
- Hayır, bomba falan yok silah, yakıtın kendisi.
Нет никаких бомб. Топливо и есть оружие.
Silah, yakıtın kendisi.
Топливо и есть оружие.
Kendisi ve kızkardeşi.
Брат и сестра.
Kendisi umutsuzca Kont Beklemişev'in ölümünü istiyor.
Он отчаянно нуждается в гибели графа Беклемишева.
Kendisi en iyi arkadaşım.
Это мой лучший друг.
Bu şeyin kendisi gelecek.
Вот за этим - наше будущее.
Bana sürekli kural koymaya çalışıyor, nasıl davranacağımla, erkeklerin ne yaptığıyla ilgili ama kendisi tam bir yalancı.
- Да он всегда меня учит, типа как надо себя вести, как быть настоящим мужчиной, а сам просто врун.
Kendisi Elon Musk misali takılıp, filozof kralı oynadığı esnada ben öldürdüm ve korku saçtım.
Убивал и бесчинствовал, пока он строил ракету и изображал из себя короля-философа.
Görebildiğimiz kadarı ile, Dunning bilgisayarın peşinden kendisi gidiyor.
Насколько мы знаем, Даннинг пошел за компьютером один.
Dün gece asılsız bir silah kaçakçılığı suçlamasıyla tutukladığınız şoförle görüşmeye geldim, nerede kendisi?
Я здесь, чтобы встретиться с водителем, которого вы арестовали вчера под предлогом, что он занимается контрабандой где он?
Kendisi Hunts Point'i yöneten mafya babası.
Мафиозный босс, который управляет Хантс Пойнт.
Roman yazarı George Sand demiş ki kendisi kadındı bu arada...
Знаешь, Жорж Санд... Которая была женщиной, кстати говоря...
bunu size getirmemi istedi kendisi getiremedi mi?
Он хотел, чтобы я принесла это тебе. А сам он не мог принести?
Bu gece, kardeşim Kraliçe'ye vekâleten burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Kendisi şu anda gezisinde olacak kadar şanslı. Bermuda, Jamaika ve Fiji arasında bir yerde.
Я рада сегодня быть здесь и заменять мою сестру, королеву, которой выпала удача отправиться в путешествие, куда-то между Бермудскими островами, Ямайкой и Фиджи.
Kendisi bekâr, hanımlar.
И он свободен, дамы.
Sende gördüğü bence kendisi.
Что он видит в тебе, я думаю - это он,
Kendisi otistik.
Он аутист.
Üniversitenin ta kendisi. Şahsen sahibi.
Уилсон Трагер, он и есть университет.
Eğer öyleyse, kendisi El Salvador kökenli Son birkaç yıldır A.B.D'de yaşamış...
Если это так, то он родился в Сальвадоре, но последние пару лет жил в штатах...
Kendisi çok tatlı ve kibar biriydi.
Он был приятным человеком, добродушным.
Kendisi bir Geordie.
Он джорди.
Kendisi bir korsan taksi kullanıyor, ve Eddie iki gece önce arabayı ödünç almak istemiş.
Он таксист-частник, и два дня назад Эдди попросил дать ему машину.
Bizim ölüm aralığımızda kendisi bir barda son derece sarhoşmuş.
Во время убийства он был в пабе мертвецки пьян.
- O zaman bu demektir... - Kendisi bir ESL dengeleyicisi.
– Он был школьным Великим уравнителем.
Kendisi askeriyede radar sistemleri üzerine çalışan bir mühendisti.
В армии он был инженером радиолокационных систем.
Kendisi... kayıt dışı mı?
Она... нелегал.
Şimdi, kendisi kayıt dışı olduğu için, kendisiyle ilgili hiçbir resmi belge yok, fakat bir yerde çalıştığını buldum bir temizlik şirketi, kayıt dışı.
А поскольку она нелегал, официальных документов на нее нет, но я выяснила, что она неофициально работала в клининговой компании.
Evet, kendisi Corona mahallesinde bir haraç toplayıcısı
Да, головорез из района Корона.
Kendisi Teksas'da özel bir hücrede tutulmakta sınır dışı edilmeyi bekliyor.
Она в Техасе, в частном центре для задержанных, ждет депортации.
Eddie'nin katili Hakim Caldwell tarafından tutuldu, bu da demektir cinayete ortaktı kendisi, o yüzden katilini bulmama yardım et ve biz de hakimi federal hapishaneye gönderelim ömrünün geri kalanı boyunca.
К убийце Эдди обратился судья Колдуэлл, а значит, он соучастник убийства, вы поможете мне найти его убийцу, и мы упрячем судью в федеральную тюрьму до конца его жизни.
O silahın kendisi.
Он сам оружие.
O halde aldatan % 50 kendisi.
Ну, тогда он 50 % из изменщиков в ваших отношениях.
Kızınız iyi, kendisi iyi durumda.
Она в порядке. Она молодец.
Toys for Tots programını yürütmemizin sebebi kendisi.
Именно благодаря нему мы занимаемся сбором игрушек для неимущих детей.
Siteyi Ray kendisi yönetiyorsa neden beni işin içine soktu?
Если Рэй сам ведёт сайт, зачем звать меня?
Martin Chatwin canavar kendisi.
Это Мартин Чэтвин.
- Kendisi de bunun farkında Bay Waller.
Она уже в курсе, мистер Уоллер.
Kendisi bir kanser hekimi.
Она онколог.
Algoma'nın anlamı "Çiçek Vadisi" dir. Ve kendisi de benim güzel çiçeğimdir.
Алгома значит "Долина цветов", и она мой красивый цветочек.
Hayır, kendisi yanımda.
Нет, он со мной сейчас.
Günlük 1200'den 10 gün, 250 dolar atıştırmalıklar için evvelki geceki Tayland yemeği ve 599 dolar da hard diskin kendisi için.
1200 в день за 10 дней, 250 за снэки, тайскую еду вчера, и 599 за жёсткий диск.
Evet kendisi gey.
Да, он гей.
Hayır, kendisi kafa attı.
Нет, он сам решил.
Kendisi bir homoseksüel.
Он гомосексуалист.
İlaçlarımla kendisi ilgilenir.
Она... следит за моим лекарством.
Kendisi, anlaşmalardaki açık kapı dediklerimden.
Он то, что я называю лазейкой.
Hatırladığım kadarıyla kendisi biraz kindar biri yani Castle'la gidersen şansın artabilir.
Знаешь? Насколько я ее помню, она может быть из тех, кто держит обиду, так что тебе может больше повезти, если возьмешь с собой Касла.
Kendisi sadece bir mahkum, daha fazlası değil.
Она всего лишь одна из арестованных. И больше ничего.
Ardından dikkatimizi tetiği çeken Joey'e yönlendirdi ki kendisi kolayca kaçabilsin.
Потом Соня выходит и приводит нас к Джоуи, тот достает ружье, чтобы дать ей возможность сбежать.
- Kendisi can sıkıcı ve gereksiz neşeli.
Она меня раздражала. - Слишком веселая.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]