Savaş var translate Russian

Savaş var!

Война!

Higgins iyi biri, ama devam eden bir savaş var.

Хиггинс - добрая душа, но ведь война идёт.

Savaş var, savaşıyorsun.

Пришла война - вы служите.

İçimde hâlâ bir savaş var, diğerleri gibi değilim.

Во мне еще есть порох, не то, что в некоторых.

Savaş var! Hayır.

Нет!

Savaş var, cephedeki askerlerimizin bile çoğu zaman ilaçları olmuyor.

- Идёт война, даже нашим солдатам на фронте часто не хватает лекарств.

Bak, şu anda Yemen'de bir savaş var.

Тогда шла война в Йемене.

- Kurata ile aramda bir savaş var.

— У нас с Куратой война.

Ne savaş var, ne hastalık, ne de suç.

Нет ни войн, ни болезней, ни преступности.

Dikkat, savaş var.

Вы угрожаете нам войной?

Kazanmaları gereken bir savaş var.

Им еще воевать.

Planladığın bir savaş var mı?

Слышно - в спутниках был раскол?

Angola'da iç savaş var, keza Beyrut'ta da.

В Анголе идёт гражданская война. В Бейруте тоже.

Her yerde savaş var.

Повсюду идет война.

Savaş var yada yok sikinde değil, anlayamıyor musunuz?

А какая ему разница - есть война или нет. Ему наплевать.

Bizi bekleyen bir savaş var, kurtarılacak krallıklar ve sevilecek kadınlar.

Нужно выиграть еще много сражений, спасти еще много королевств и полюбить еще много женщин.

Yarınki barbekü için hazırlık var ve savaş dışında bir şey de konuşulmuyor.

Ждут тебя завтра на барбекю, а говорят только о войне.

Savaş var diye edebi elden bırakmamalı.

Итак, война не повод для расхлябанности.

Üçünüzün ortak bir yani var Savas baltalariniz gömün.

У вас троих много общего. Может, самое время закопать топор войны.

Orada eski bir ev var ve savaş milyonlarca kilometre ötede.

Там, в миллионе миль от войны, стоит старинный дом.

Burada senin gibi çarpışıp, savaşı kazanan adamlara ihtiyaç var.

Такие парни, которые сражались и победили в войне, нужны здесь.

- İleride savaş gemileri var.

Впереди военные корабли.

Dövüşü kaybettin, ama savaşı kazanmak için bir fırsatın var.

Ты проиграл битву, но можешь победить в войне.

- Savaş var!

- Сейчас война.

- Almanların tüm savaş aletlerine karşın....... yok edemedikleri birşey var! Gerçekten de var!

Несомненно!

Bu aptal savaş Doğu'da başlamadı mı? Biz Batılıların ne işi var peki burada?

Эту глупую войну затеяли на востоке, что здесь делают люди с запада?

Vücudumda, savaşırken aldığım, 23 büyük yara var.

У меня двадцать три раны, все получены в бою.

Hatta Ölü Savaş Kahramanları anıtında ismi bile var!

Как подумаешь, что он здесь, а его имя все еще там, на памятнике погибшего.

Senin bilmeye hakkın var. Görünüyor ki sıcak savaşın içindeyiz.

Я не должен говорить это, но вы хороший офицер, и имеете право знать.

Bir insanın, Dalekler ve Zaman Savaşı'ndan haberi var.

Человек, который знает о далеках и Войне Времени?

Ama karşımızda uygulanan bir yığın yasa ve kurallar var sanki Cezayir bir savaş alanı değil de tatil yöresiymiş gibi.

Но здесь мы сталкиваемся с хитросплетением законов, будто бы Алжир — курорт, а не поле боя.

Savaş bitene kadar yetecek kumaşımız da var.

Рубашки. Очень вам спасибо.

Savaşın faydaları da var.

Она такая милая.

Sana saygım var, Kaptan, ama bu bir savaş.

Я уважаю вас, капитан, но это война...

Bu sıradaki savaş bayrakları ve flamaları da size ait ve çok tarihiler, Haçlılardan ve Hanibal'in seferlerinden kalanları var, Grek savaş teknelerinden ve Pers ordularından.

А это, конечно, ваши боевые флаги и знамена, начиная с крестовых походов, захватчиков Ганнибала, греческих военных галер и полчищ Персии.

100 km ötede bir Klingon savaş gemisi var.

Мистер Лурри, в ста километрах от вашей станции клингонский корабль.

Onlar ayakta apolet apolete, tüm alay subayları. Ve onlarla vahşi bir savaş yapmaya gidiyoruz, onların zırhlı araçları var, uçakları..

Погон к погону стоит, целые полки из одних офицеров и драться они против нас будут озверело, имея броневики, аэропланы и артиллерию.

Bu savaşın alfabesi var ve onlar biliyorlar.

Это ведь азбука, а они азбуку знают.

Hâlâ etkili bir savaş gücüm var,

Мои орудия исправны.

- Kazanılacak bir savaşımız var. - Kesinlikle efendim.

Мы должны свести к минимуму всё сверхъестественное.

Hareket, macera ve danışmanlık var ve savaşı doğrudan göreceksin.

Тут и действие, и приключения, и наставления, и ты своими глазами увидишь войну.

Dünya Savaşı da var.

- Корея и вторая мировая война.

Otuz yıldan fazla geçti ama hala savaşı hatırlayan insanlar var.

Уже больше 30 лет прошло, а здесь ещё вспоминают войну.

Savaşın ne yararı var?

Что хорошего в войне?

Savaşın ortasında olmakla, ona generallerin tepesinden bakmak arasında çok fark var.

Битва выглядит совсем по-другому, когда находишся в ее центре, чем для генералов с холма.

Yine bir başka savaş mı var?

Сейчас что, опять идет война?

Avusturya-Macaristan savaş gemisi ile değiş tokuş var.

мы ведем с ними переговоры

Altında bir hiper-alışım savaş şasisi var.

Начинка электронная.

Bu savaş başlayacak demek değildir, ama bunun olma riski var... ve hepimiz hazırlıklı olmalıyız.

Это не значит, что война обязательно начнется, но когда есть риск подобного, мы все должны быть готовы.

Buraya kadar. Savaşın bitimine yakın bir zamandayız varış noktamız ve görevimiz hakkında bilgi verilmemesine rağzı gelmiyoruz.

Никак нет. ни её цель.

Sıfırı tüketmiş bir savaş çocuğu var elimde.

У меня Вояка щас искончится.