Ben söylerim Çeviri İngilizce
1,896 parallel translation
- İyi, ben söylerim o zaman.
- Fine. Then I will.
Eğer senin için sorun değilse, ona ben söylerim.
If it's all right with you, i'll tell her.
- Genelde ben söylerim, bana söylenmez. - Üzgünüm.
- Usually I'm giving it, not getting it. - sorry.
Sen söylemezsen, ben söylerim.
If you won't, then I will.
- Ben söylerim.
- I can.
Peki tamam, ben söylerim.
- Right, then, I will.
"Ona sen söylemezsen ben söylerim."
"I'll tell her if you don'T."
Lola "Ona sen söylemezsen ben söylerim" yazılı SecretsU kartını gönderdi.
Lola sent the secretsu card "I'll tell her if you don'T."
"Ona sen söylemezsen ben söylerim" sözcükleri hâlâ gözümün önünde.
I can still see the words : "I'll tell her if you don'T."
Hep ben söylerim.
I say it all the time.
Sana ne zaman koşacağını ben söylerim.
I'll tell you when to run.
Ben söylerim.
All right? I'll tell them.
Ona ben söylerim.
I'll tell her.
Ne yapacağımızı ben söylerim.
I'll tell you what to do. All right?
Kimin hayatının tehlikede olduğunu ben söylerim.
I decide whose life is at stake, and right now, it is yours.
Ben söylerim.
Does anyone need water?
Polislere söylemeliyiz.. onlar söylemese de ben söylerim
We need to tell the cops. If he won't, I will
Hayır hayır, ben söylerim.
No, no. I'll tell them.
Mark sen söylemezsen, ben söylerim.
Mark if you don't tell them, I will.
Ben söylerim.
I'll say it.
Hocam ben! Ben söylerim.
Oh, Miss, me.
Bana olanları söylersen ben de yerini söylerim.
- Tell me what happened and I'll tell you where they are.
Ben de bir polisim ve hep sana yalan söylerim.
I'm a cop, and I lie to you all the time.
Ben ona, devlet okuluna girmekten daha kolay olduğunu söylerim.
I say she's easier to get into than community college.
Ama eğer ben yargıcın ofisine gidip az önce bana yaptıklarını söylersem çok daha acayip olur. Ya da sana yaptıklarımı söylerim.
Not as weird as it would look if I went to her office and told her what you just did to me, or.
- Ben söylerim. - Hayır.
- I'll do it.
Pekala, ben de Bay Szabo'ya söylerim.
Very well, I'll tell Mr Szabo.
Ben ömrümde yapmadığım bir şeyi söylerim eğer yapan varsa, içkisini içer.
Something that I've never done And whoever has, takes a drink.
Peki, ben onlara söylerim.
OK, I'll tell them.
Bana bir sırrını söylersen ben de sana söylerim.
I'll tell you a secret if you'll tell me one.
Çünkü ben hissettiklerimi söylerim.
Because I say what I feel.
Ben sözümü sahada söylerim.
I do my talking on the field.
Hayır, ama ben söylerim ona.
No, but I'll tell him.
İşte bu yüzden şarkı söylerim ben.
See, now, that's the reason why I sing.
Ben koro yönetmeniyim ama rahibe söylerim, ki o sürümüzün çobanıdır.
I'm just the choir director but I will tell the pastor, who is the shepherd of our flock.
Hep söylerim, müşterimin güvenliği riske girerse önce ben ölürüm.
Angel won't be the first. It's like I always say, I'd put myself down before I let a client come to harm.
Özür dilerim, ben aklıma geleni söylerim.
I just say things when I think'em.
Çünkü... ben... ben ona sana bir şans vermesini söylerim.
Because um... because I'm... I'm going to tell her to give you another chance.
Ben de söylerim.
I say it.
Ben sana söylerim.
Well, I can tell you.
Ben de öğrenci değilim, o yüzden istediğimi söylerim kodumun küçük piç şempanzesi. - Aslında...
I'm not a student, so I can say whatever I Want... you chimp-fucking little bastard.
Ben burada, kuşlara şarkı söylerim Hayatımda ilk kez
That is where I heard the birds sing For the first time in my life
ama ben en hoşunun sevdiğin adam olduğunu söylerim. "
But I say "loveliest is whom you love."
Birkaç gün burada kalsın ben size bir fiyat söylerim.
Leave it here a couple of days and I'll get you a price.
İstersen ben fikrimi söylerim.
Tell you what. I'm gonna read it.
Ben ona söylerim!
I'll see to it!
Hayır, ben müşterinin derdi neymiş öğrenir ve onlara yazılımımızın bunu nasıl halledeceğini söylerim.
What? No, I find out what the customer's pain is, and then I tell them how our software is gonna ease it.
- Ben Anan'a söylerim.
- I'll tell Anan.
Şey, sen ne kadar kazandığını söylersen ben de söylerim.
Well, I'll tell you if you tell me.
Sırası değil. Ben sana söylerim o zaman gönderirsin. Tamam mı?
I'll let you know when the time is right, ok?
Ben sana ne zaman çıkacağını söylerim.
I'll tell you when you can come out.
söylerim 244
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben sana yardım ederim 22
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin annenim 49
ben senin gibi değilim 42
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin annenim 49
ben senin gibi değilim 42