English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ F ] / Fakat sonra

Fakat sonra Çeviri Fransızca

1,294 parallel translation
Fakat sonra hayatımı mahvetmeye karar verdi.
Mais elle a décidé de gâcher ma vie.
Bir gece birlikte olduk. Fakat sonra beni terk etti.
Nous étions ensemble la nuit, et puis elle m'a quitté.
O zaman bir şey anlayamadım fakat sonra her şeyin farkına vardım. Sonra kafamda bir resim oluşmaya başladı.
Au début, j'avais d'elle une peinture sur bois, puis j'ai eu un bas-relief sur du marbre, et après, il m'est resté l'image d'elle... dans ma mémoire.
Sevgili Meike, Doğrudan bankana gitmeyi istedim... ama fakat sonra...
Ma chère Meike je voulais aller à ta banque, sans attendre... mais... après...
Sefer halindeydik, birkaç gün batıya gittik fakat sonra gözcümüz şöyle dedi :
Nous avons vogué vers l'ouest pendant plusieurs jours. Soudain, quelqu'un a dit :
Fakat sonra yapabiliriz...
Mais après on peut...
Hyde, ilk başlarda babanın pis herifin teki olduğunu düşünüyordum. Fakat sonra pislik herifin teki ile Yılın Babası arasında ince bir çizgi olduğunu fark ettim.
Tu sais Hyde, au début je croyais que ton père n'était qu'une merde... mais maintenant je réalise qu'il n'y a qu'un pas... entre une merde et Père de l'année...
Fakat sonra fark ettim ki, Elvis'in de favorileri vardı ve o Graceland'da yaşadı.
Et j'ai réalisé qu'Elvis avait des pattes et vivait à Graceland.
fakat sonra Pukowski senin geri döndüğünü duydu.
Mais Pukowski a entendu que vous reveniez.
Onu sevmişti, fakat Pukowski onu uçurumun kenarına getirdi... fakat sonra ona bilmediği bir şey söyledi...
Elle l'aimait, et Pukowski l'a emmenée jusqu'au bout.
Fakat sonra başka bir şey oldu. Doğrudan insanca bir şey.
Mais il s'est passé autre chose... quelque chose de typiquement humain.
Bak, vardı fakat kuzenim Cala bana adetten sekiz gün sonra hamile kalamayacağımı söyledi.
Ma cousine Carla m'a dit que je ne craignais rien jusqu'à 8 jours après mes règles.
Şimdi, ilgilenmem gereken önemli bir şey var fakat daha sonra geri geleceğim.
J'ai une affaire importante à régler.
- Tom, bir an için isa evinden çıkar gibi oldu ama sonra tekrar içeri girdi..... fakat bu arada insanlar isa'ya desteklerini göstermek için gelmeye devam ediyorlar.
Tom, il nous a semblé un instant que Jésus allait ressortir, mais non. De plus en plus de gens arrivent pour soutenir Jésus.
Bu kadar yolu geldiğiniz için üzgünüm fakat daha önce de dediğim gibi sonra tekrar gelin, Pacha burda değil.
Je suis désolée que vous vous soyez déplacée... mais comme je vous ai dit, Pacha n'est pas là.
- Fakat bu, bir rahip ve haham olmamızdan önceydi... Sonra ise bu kızla tanıştık.
Mais avant de devenir prêtre et rabbin...
Şu an üzgün olduğunu düşünüyorsun. Fakat ben bu kapıdan çıktıktan sonra asıl o zaman anlayacaksın.
Tu le seras encore plus en réalisant que je ne reviendrai pas.
Fakat daha sonra Ruslar Çekoslavakya'yı işgal ettiler ve... Ben de ABD'ne geldim.
Puis les Russes ont envahi la Tchécoslovaquie, et j'ai émigré aux Etats-Unis.
Daha sonra onunla bağlantımız koptu fakat... ona hala borçluyum.
Je l'ai perdu de vue après ça, mais je lui suis redevable.
Fakat ya yarın ne olacak, ve sonraki gün ve sonraki gün, ve sonra?
Mais demain? Et après-demain? Et le jour d'après?
Adı bilinmiyor... fakat yaptıklarından sonra "Canavar" lakabını aldı.
Son nom est inconnu... mais ses actes l'ont fait surnommer "le Monstre."
Frank, senin için hazırladı fakat 20.000 mil sonra füzelerin yakıtı tükenecek.
Frank t'a bricolé le circuit... mais le piège est que ces missiles ont du carburant pour 32 000 km.
Fakat şimdi seninle sadece birkaç gün birlikte olduktan ve nasıl her seferinde kurtulmayı başardığını gördükten sonra İmparatoriçe'nin neden haklı olduğunu anladım.
Mais à présent... après t'avoir côtoyé quelques jours à peine et avoir vu comment tu te tires de chaque difficulté... je comprends pourquoi l'impératrice a raison.
Kısa süre sonra konuşuruz fakat şimdi büyüyü bozmak istemiyorum.
Il est trop tôt pour en parler... ça pourrait porter la poisse.
Beni altı ay uğraştırdıktan sonra kabul etti. Fakat sen asla böyle bir kıyafet giymezsin neden bugün giydin?
Oui, après avoir fait la cour 6 mois, elle a finalement accepté.
Beni tanımıyorsun, fakat ben seni bu öğleden sonra Carson un ofisinden çıkarken gördüm.
Vous ne me connaissez pas, mais je vous ai vu sortant du bureau de Carson cet après-midi.
Fakat bir süre sonra düzeliyorum.
Mais après un petit moment Je reprend le dessus.
Fakat bu gece burada gördüklerimizden sonra bir çok insan şöyle diyecektir. "Michael'da kim?"
Mais après la démonstration de ce soir, les gens diront : "Michael qui?"
fakat insan olmak, onun kendi iradesiydi. Sonra...
Le Maître Royal s'approche, tenant la banderole, son assistant montre la banderole avec le thème
Barış içinde yaşadılar, fakat kim bilir, bundan sonra neler olduğunu.
Lee Mongryong un prestigieux conseiller à la Cour, Lee Mongryong!
Bir tür güç ve daha, fakat bir kez gidiyorum, sonra ben, sanki, herşeyi unutuyorum.
Une sorte de raideur, mais une fois que je danse, c'est comme si j'oubliais tout,
Evet, fakat bundan sonra...
D'accord, mais après avoir...
Fakat askere yazıldıktan sonra, her şey daha iyiye gitti, Soo-Hyuk sayesinde.
Mais après son recrutement, les choses sont allées beaucoup mieux, grâce à Soo-Hyuk.
Fakat kimin bir saniye önce ya da sonra ateş ettiğinin ne önemi var?
Mais qu'est-ce que ça change de savoir qui a tiré une seconde plus tard ou plus tôt?
Fakat daha sonra iyi arkadaş oldunuz, değil mi?
Mais vous êtes devenus copains, hein?
Fakat bir süre sonra seni güldürmeye başladı, değil mi?
Après un moment, il vous a fait sourire, non?
Fakat ayrıca bilmeni isterim ki, gerçekle az sonra sen yüzleşmeye başlamazsan, Ben senin için yüzleşeceğim!
Mais je veux aussi que tu saches, que si tu ne fais pas face à la réalité rapidement, je vais t'y amener de force!
Fakat şüpheli nedenlerle düşük yapmasından sonra, Vali Devlin kararını bozdu.
Après une fausse couche dans des circonstances suspectes, le gouverneur Devlin a révoqué sa décision.
Şüpheleniyorduk. Fakat ölümden sonra emin olduk.
Nous le soupçonnions depuis sa mort.
Garip... Fakat ben ve Michael ayrıldıktan sonra düşündüm ki artık burada takılmak istemiyorum.
Tu sais, c'est bizarre, mais après ma rupture avec Michael, je ne pensais pas revenir ici.
Fakat iki biradan sonra, her şey tekrar eskisi gibi olur.
Et puis, après deux bières, l'envie te reprend!
- Sonra geyiği öpmek için üzerine eğildi. - Fakat geyik henüz ölmemişti ve tam boynuna bastı tekmeyi.
Ensuite, il s'est baissé pour l'embrasser, mais le cerf n'était pas mort et lui a donné un coup de sabot.
Arkadaşların bir numaralı toplum düşmanı sanıyorlar ve başıma ödül olduğunu düşünüyorlar fakat bir an sonra arkalarını dönüp gidiyorlar.
Vos amis Je suis l'ennemi public numéro un, que je vaux quelque chose puis ils ont juste à pied.
Fakat 18 ay içinde... Ameliyattan sonra...
Mais dans 18 mois, après l'opération,
Duyduğumu bilmiyorlar mıydı bilmiyorum. ya da bilmiyormuş gibi yapıyorlardı. fakat bir süre sonra bu bir çeşit.
- Je ne sais pas si elles ignoraient que je pouvais les entendre, ou si elles prétendaient juste ne pas savoir, mais au bout d'un moment, c'était... je ne sais pas... ça allait.
Hayır burda değil, fakat 3 hafta sonra dışarı çıkabilecek.
Non, il n'est pas là. Mais il peut sortir dans trois semaines.
Fakat onunla biraz takıldıktan sonra, bana da çekici geldi.
Mais l'ayant testé au pieu, je vois ce qu'il a d'attirant.
Fakat oynadığını gördüm. O gece siz geldikten sonra...
Mais en voyant comment il a réagi ici le soir où vous êtes venus,
İşten sonra papazı görmeye katedrale gider fakat ne hakkında konuştuklarını bilmiyorum.
Après le boulot, il va à l'église voir un prêtre. Mais je ne sais pas ce qu'ils peuvent bien se dire.
Fakat daha sonra, yaşadığım olaylar beni burada ne yaptığım ve bunu neden yaptığım konusunda tekrar düşünmeye zorladı.
Mais après, tu vis certains événements qui te font réfléchir : Qu'est-ce que je fais ici et pourquoi?
Fakat o, ilk olarak fotoğraflarını yıkadı ve sonra onlara baktı.
Non, il fallait d'abord développer et regarder les photos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]