English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Öldürmeyeceksin

Öldürmeyeceksin Çeviri Fransızca

312 parallel translation
Kimseyi öldürmeyeceksin.
Tu vas tuer personne. Qu'est-ce qui se passe?
Bundan çok uzun zaman sonra tanrı Musa'ya on emri verdiğinde dedi ki ; "Öldürmeyeceksin."
Longtemps après, en dictant à Moïse les Dix Commandements, le Seigneur a dit : "Tu ne tueras point."
Beni gerçekten öldürmeyeceksin, değil mi?
Vous n'allez quand même pas me tuer?
Kanun "Öldürmeyeceksin" der.
La loi dit : Tu ne tueras point!
Beni öylece, soğukkanlılıkla öldürmeyeceksin, değil mi?
Tu me tuerais pas de sang froid?
"Öldürmeyeceksin" ama bu adamı, bunu bizim adımıza yapsın diye tuttuk.
Et nous payons des hommes pour le faire à notre place.
Öldürmeyeceksin ama resen canlı tutmaya çalışmayacaksın.
Tu ne tueras point ni n'essayeras de garder en vie envers et contre tout.
- Onu öldürmeyeceksin ya Dave?
- Vous n'allez pas le tuer?
Oğlumu öldürmeyeceksin.
Tu ne tueras pas mon fils.
- Yakın zamanda onunla tanışacaksın. O zaman onu öldürmeyeceksin.
Bientôt, cet homme va apparaître devant toi.
"Öldürmeyeceksin" der Tanrı.
"Tu ne tueras point", a-t-il dit.
"Öldürmeyeceksin," der Tanrı.
"Tu ne tueras point" a dit le Seigneur.
"Öldürmeyeceksin."
"Tu ne tueras point."
Öldürmeyeceksin, değil mi?
Tu es venu pour me tuer?
Beni öldürmeyeceksin çünkü yapamazsın.
Vous ne me tuerez pas, car vous ne pouvez pas.
"Öldürmeyeceksin", evladım.
Tu ne dois pas tuer, mon fils.
Demek, bu kez kendini öldürmeyeceksin.
Tu vas pas te tuer cette fois-ci?
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
Tu me laisseras vivre, hein?
Tanrı "Öldürmeyeceksin" demiş, onunla alay edilmiş oldu.
Dieu qui dit "Tu ne tueras pas" a été bafoué.
Beni öldürmeyeceksin. Öldüremezsin.
Vous n ´ allez pas me tuer.
Kuşu öldürmeyeceksin, dikkat et, yakalayacaksın ve canlı olarak geri getireceksin.
Je ne veux pas dire tuer un oiseau... mais l'attraper et le ramener vivant et en bon état.
Ama şehirde kimseyi öldürmeyeceksin. Bir kere tek bir sefer duyarsam, seni yok ederim.
Mais si tu t'en prends aux habitants, ne serait-ce qu'une fois, je te détruirai sans aucune chance de salut.
- Kendini öldürmeyeceksin, değil mi?
- Tu ne vas pas te faire tuer?
Kimseyi öldürmeyeceksin.
Tu tueras personne.
Öldürmeyeceksin.
Tu ne tueras point. ( Exode 20 : 13 ), ( Deutéronome 5 : 17 ).
Ve o hüküm der ki, "Öldürmeyeceksin."
Et cette loi dit : tu ne tueras point!
- Onu öldürmeyeceksin!
- Vous ne le tuerez pas!
Bir pounda bahse girerim öldürmeyeceksin.
Une livre que tu la tues pas!
Kitap "öldürmeyeceksin" diyor anne.
Mais tu ne tueras point, maman!
Kadın ve çocukları öldürmeyeceksin. Öldürmeyeceksin, unuttun mu?
Tu ne tueras point les femmes et les enfants!
Onu öldürmeyeceksin!
- Non, tu ne vas pas le tuer!
Onu öldürmeyeceksin!
Tu ne vas pas le tuer!
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
Tu ne vas pas me tuer, hein?
- Öldürmeyeceksin!
- Tu ne tueras point!
- Kimseyi öldürmeyeceksin.
Tu ne tueras personne.
Ama lütfen söz ver bana... kimseyi öldürmeyeceksin!
Je puis faire cela, mais vous devez me promettre de ne plus tuer.
- Beşinci emir. - Öldürmeyeceksin.
"Tu ne tueras point."
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
T'oserais pas me tuer?
- Hayır, öldürmeyeceksin.
- Tu ne le feras pas.
Kendini öldürmeyeceksin.
Vous n'êtes pas prêt à mourir.
- Hiç kimseyi öldürmeyeceksin.
- Vous ne tuerez personne.
- Kocamı öldürdün ve beni bekledin. - Beni öldürmeyeceksin.
Tu es l'intrus, tu tues mon mari, tu me violes.
Eğer usulüne uygun yapmazsam sen de beni öldürmeyeceksin.
Tu ne me tueras pas. Tu vas me tuer si je ne t'obeis pas?
Ama öldürmeyeceksin.
Mais vous ne le ferez pas.
"Öldürmeyeceksin."
"Tu ne tueras pas."
Başka kimseyi öldürmeyeceksin, söz mü?
Ne tue plus jamais personne, promis?
- "Öldürmeyeceksin."
"Tu ne tueras point"
Öldürmeyeceksin.
Tu ne tueras point.
"Emirde'öldürmeyeceksin'demesi gerçeği bize göstermiş ve bizi ikna etmiştir ki cinayet aşkı muhtemelen bizde de olduğu gibi kanlarında olan aralıksız bir katiller neslinin soyundan gelmekteyiz."
"C'est précisément l'accent mis sur le commandement "'Tu ne tueras point " qui nous donne la certitude que nous descendons
Doktoru öldürmeyeceksin değil mi?
Vous n'allez pas tuer un médecin, là?
Beni öldürmeyeceksin Jack.
Tu ne me tueras pas, Jack.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]