English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Annemle babam

Annemle babam Çeviri Portekizce

1,623 parallel translation
Geçen yıl kardeşim kötü bir şey yaptı ve annemle babam bunu örtbas etti.
No ano passado, o meu irmão fez asneira e os meus pais encobriram-no.
Annemle babamın sorunları varmış,
O papá e a mamã têm tido problemas.
Daha değil. Annemle babam yoksullar mahallesindeki çocuklara üstgeçit duvarını boyamada yardım ettiğini sanıyorlar.
A mãe e o pai acham que estás a ajudar miúdos pobres a pintar um mural.
Bir keresinde annemle babam evi ona emanet etmişti.
Lembro-me de uma vez quando os meus pais deixaram-na a tomar conta da casa.
Annemle babamın da ağabey, kardeş oldukları ortaya çıktı.
Na verdade, a minha mãe e o meu pai eram irmã e irmão.
Annemiz demişken, annemle babam şehirdeler şu anda.
Por falar nisso, a mãe e o pai estão na cidade agora.
Ayrıca, annemle babam gerçekten seni bunun içinde görmek isterler.
Além disso, a mãe e o pai gostariam muito de te ver assim.
- Yine mi annemle babam?
- Outra vez a mãe e o pai.
Annemle babam nasıl karşıladı?
Como é que a mãe e o pai reagiram.
Annemle babamın ayrılma nedeni sendin.
O senhor foi a razão da separação dos meus pais.
- Bunlar annemle babam.
- São a minha mãe e o meu pai, sim.
- Sonra annemle babam ortadan kayboldu ve... - Russ gitti.
Depois, os meus pais desapareceram... o Russ fugiu.
Annemle babam yolculuklarından döndüklerinde yüzme havuzunu üzüm bağına çevirdiğin için çok kızacaklar.
Quando o pai e a mãe voltarem, vão ficar zangados por teres tornado a piscina numa vinha.
Tanrım, her zaman annemle babamın evlenmesinin hayalini kurmuşumdur.
Meu Deus, sempre sonhei com o casamento dos meus pais.
- Beni bulamazlarsa annemle babam çok üzülür.
- Eles não me vão encontrar.
Annemle babamı mı görmek istiyorsun?
Queres ver a mamã e o papá?
Belki kafanda olmayan bir av yarattın bu sayede annemle babamı düşünmüyorsun.
Talvez estejas a imaginar uma caçada que não existe, para que não tenhas de pensar na mãe ou no pai.
Annemle babamın sorunları vardı.
Os meus pais estavam a ter problemas.
Annemle babam küçük bir inek kız öğrenci olduğumu sanıyor.
Os meus pais pensam que sou uma pequena Miss Estudante de 20.
Annemle babam üniversiteye kaydını ertelediğini söyledi.
Os pais disseram que adiaste a tua inscrição na universidade.
Ayrıca eskiden de böyle yapardın. Her zaman annemle babam şehir dışına çıkınca.
Por falar nisso, isso é exatamente o que costumava acontecer... toda vez que mamãe e papai viajavam.
Bu yaz annemle babam yeniden bir araya geldi.
Sim, os meus pais voltaram a viver juntos.
Annemle babam Dede-Nine Gününe gelmiyor.
A mãe e o pai não podem vir ao Dia dos Avós.
Yazık ki annemle babam bu yıl gelemediler.
Infelizmente, os meus pais este ano não puderam vir...
Annemle babamı göreniniz var mı?
Alguém viu os meus pais?
Sana söyledim, annemle babam birbirinden nefret eder.
Já lhe disse. Os meus pais odeiam-se.
Keşke, annemle babamın birbirlerini gerçekten sevdiklerini hissedebilseydim.
Quem me dera sentir que os meus pais se amassem de verdade. Só isso.
- Bu annemle babam.
- Tudo nomes de exploradores.
Annemle babam şairdi. Ne dediğinizi pek anlamadım yani.
Os meus pais eram ambos poetas, por isso eu não percebo.
Annemle babamı meraklanmakla suçlayıp seninle konuşmaya çalıştığımda beni susturamazsın.
Não podes acusar a mãe e o pai de andar rodeando e depois calar-me quanto tento falar contigo.
Ne oluyor? Annemle babam kavga ediyor.
A mãe e o pai estão a discutir.
Annemle babamın bu seyahate ihtiyacı var. Bu yüzden onlar yokken onları endişelendirecek bir şey yapamazsın.
A mãe e o pai precisam mesmo desta viagem, por isso não podes fazer nada que os aborreça enquanto estiverem fora.
Annemle babamın tartıştığını duydum ve son zamanlarda bir şey yapmadım öyleyse konu ne?
Ouvi a mãe e o pai a discutir sobre qualquer coisa. Eu não fiz nada, recentemente. Portanto : o que se passa?
Kara'dan önce, annemle babamın neler yaşadığına dair bir fikrim yoktu.
Antes da Kara, não fazia ideia do que ela e o meu pai passaram.
Annemle babam.
A mãe e o pai.
Gelmesini kim daha çok istiyordu bilmiyorum. Annemle babam mı, kardeşim mi?
Não sei quem a queria mais, se os meus pais se a minha irmã.
Annemle babam?
Os meus pais?
Annemle babam içerdeler mi?
Mãe e pai estão lá dentro?
Sigorta annemle babamın zararını karşılar, yani zarara girmeyecekler.
O seguro cuida da mãe e do pai, para que não sejam prejudicados.
Bu annemle babamın eviydi.
Esta era a casa dos nossos pais.
Işığa gitmek istemiyorum annemle babamın nerede olduklarını öğrenene kadar
Até que eu saiba onde meu pai e minha mãe estão.
Annemle babam beni öldürecek.
Os meus pais vão matar-me.
Daha yeni çıkmaya başladılar. Babam annemle sadece bir hafta çıktı.
Namorou a minha mãe uma semana.
- Babam annemle evli miymiş?
Ele era casado com a minha mãe?
Bakalım Babamı hiç tanımadım, Annemle hiçbir şekilde görüşmek istemiyorum.
Eu nunca conheci meu pai... e não quero ter nada a ver com minha mãe.
Hafta sonu annemle babam mı geliyor yani?
Não podes fazer-me isto!
Kızıldereli tombalası oynamaya giderken..... beni oraya bıraktılar Neyse.12 yaşındaydım ve hayâtımın anlamını arıyorum. Annemle babam seni kiliseye mi götürdüler yani?
Os pais levavam-te à igreja?
Christian, bir zamanlar, birbirlerini sevdiklerini söylemişti, annemle babamın.
A minha mãe e o meu pai.
Annemle yatmış olman seni babam yapmaz.
Lá por ter ido para a cama com a minha mãe não é o meu pai!
"Annemle seks yaptın, ve sonra babamın tüm parasını çaldın.."
"Foi para a cama com a minha mãe, e depois roubou todo o dinheiro do meu pai, logo a seguir..."
Annemle babamın düğün fotoğraflarından fırlamış gibi görünüyorsun.
De 1979?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]