English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Burada durup

Burada durup Çeviri Portekizce

676 parallel translation
Noel'e kadar burada durup pantolonunu tutamam.
Não posso ficar aqui até ao Natal a segurar-te nas calças.
O yüzden bu yaşlı halimle burada durup sizden bu büyük fedakarlığı bir kraliçeden büyük bir iyilik istermişçesine mütevazılıkla istiyorum.
É por isso que estou aqui, um homem que está a ficar velho, e lhe peço este grande sacrifício, tão humildemente como pediria um grande favor a uma rainha.
Burada durup onu dinlemeyi reddediyorum.
Recuso-me a ficar a ouvi-lo!
Sizce burada durup... aglasarak birbirimizi asagilamali miyiz... yoksa Istanbul'a mi gitmeliyiz?
Que sugeres? Ficamos aqui especados, a verter lágrimas e chamando nomes uns aos outros... ou vamos para Istambul?
Abby, bütün akşam burada durup dedikodu yapamayız.
Abby, estamos a perder tempo.
Burada durup gösterinin sona ermesini bekleyemem.
Não vou esperar aqui até ao fim do espectáculo
Burada durup bu pis yalanları dinlemeyeceğim!
- Não vou aqui ficar a ouvir essas malditas mentiras!
Belki de düşüncelerimi biraz size anlatmış oldum ve - Siz burada durup sağlığınız hakkında daha fazla... endişelenmemeniz için olabilir.
Estive a pensar no nosso acordo... e calculo que por estar retido na cama, se sente preocupado.
Burada durup beni suçluyorsun!
Agora vais acusar-me disso!
Burada durup bana bakıyordu.
Estava aí de pé, a olhar para mim.
Burada durup, sizi seyredeceğim.
Ficarei aqui, olhando para você.
Burada durup, o yalanları dinlemeye hiç niyetim yok!
Não ficarei aqui a escutar uma série de mentiras!
Burada durup, giriş parası istersiniz!
Você pode ficar aqui e cobrar entrada!
Burada durup onları izlememiz daha iyi.
É melhor ficarmos alerta, mesmo assim.
- Burada durup bekleyecek miyiz?
Não vim a rir as obrigado! Né!
Burada durup bunun hakkında konuşmak saçma.
É parvoíce ficarmos aqui a falar nisso.
Burada durup, tüm gün onun hakkında konuşabilirim ve buradaki herkesin de bunu yapabileceğini biliyorum. Buna gerek olduğunu sanmam.
Poderia falar dele o dia inteiro, mas sei que todos os presentes poderiam fazer o mesmo, e não acho isso necessário.
Şimdi de burada durup konuşuyorlar.
E agora estão paradas aqui, a conversar.
Eğer aklı başında insanlar olsaydık üzerimizdeki bu çamurla burada durup içki yudumlamazdık. - Gider üzerimizi yıkardık.
Sabes, se tivéssemos algum carácter, não estaríamos aqui cobertos de lama, bebendo, quando deveríamos estar a lavar-nos.
Burada durup, sarhoş bir adamla gece yarısı münakaşası yapacak değilim.
Não pretendo ficar aqui mantendo uma conversa à meia-noite com um homem bêbado.
Jim, burada durup olup bitene göz mü yumacaksın? Bunlar insansı, zekaya sahipler.
Jim, não vai apenas esperar e ficar cego para o que está a acontecer aqui.
Burada durup aşağılanmam için bir neden göremiyorum.
Não vejo razão para ficar aqui a ser insultado.
Bu kesinlikle iğrenç. Burada durup, buna müsaade etmeyeceğim.
Isto é absolutamente repugnante, e eu não o vou suportar!
Ama burada durup hapse atılmamı göze alırsın!
Mas podes ver-me ir para a prisão!
Bütün gün burada durup pazarlık mı edeceğiz?
Moisés, vamos ficar aqui o dia todo a regatear?
Neden burada durup, şarkımı... Şarkımı söylemiyorum?
Por que você não para aí e canta a música?
Burada durup, bunu sormak pek kolay değil...
É um bocado difícil estar aqui a pedir-lhe isto, por isso.
Aylardır burada durup onlara yalanlar söylüyoruz.
Estamos aqui hà meses a mentir por eles.
- Dur, dur. Burada durup bütün eğlenceyi kaçıracağımı sanıyorsan delisin.
Achas mesmo que vou ficar aqui e perder a diversão toda?
Nelson, burada durup Harry gibi senin de öldürülmene seyirci kalmayacağım.
Não vou ficar à espera que sejas assassinado como o Harry.
Eski dostum Sybil hastayken, burada durup...
Não vou ficar aqui enquanto uma velha amiga...
Atla Dillon. Burada durup da bunu tartışamayız şimdi.
Dyllan, nós não temos tempo para argumentar
Burada durup da tüm bu suçların üzerime kalmasına izin vermem.
Terrorismo! Eu não assumir isso sozinha.
Neden burada durup gevezelik ediyorsun ki?
Por que está aqui no falatório?
Burada durup çocukları seyredeceğiz.
Vamos ficar aqui a olhar para as crianças.
Burada durup, trenlerin geliş ve gidişlerini izlerdim.
Enquanto via os comboios a ir e vir.
Burada durup tartışmayacağım.
Eu não vou estar aqui a discutir, este homem está a morrer.
Burada durup vaktimi bu ucuz numaralar ile harcıyorsun git buradan.
Bem, desde que estejas ai quieto... estás a fazer-me perder tempo, e o meu tempo fica caro... assim que sugiro que te vás embora.
Burada durup bu saçmayı dinlemeyeceğim.
Não vou ficar aqui a ouvir estas balelas.
Sadece burada durup seyredecek miyiz?
Vamos ficar aqui apenas a ver?
Burada durup onun bağırışlarını mı dinleyeceğiz?
Quem fica aqui a vigiar?
Burada durup robotlarımızı parçalamanı seyretmemin artık bir yolu yok!
De modo algum vou ficar aqui parado e deixar-te destruir os robôs!
Biliyor musun, Al kendimi domuz gibi hissediyorum burada durup, kendimi eğlendirerek masum ve zavallı kadına bakıyorum sanki bir et parçasına bakar gibi.
Sabes, Al... Sinto-me um porco, aqui contigo, a divertir-me, a olhar para uma coitada séria como se fosse um naco de carne.
- Bütün gün burada durup bekleyemeyiz.
- Vamos, entre-mos.
Bütün gün burada durup insanlarla gevezelik edemem.
Não posso perder tempo na coscuvilhice como algumas pessoas.
Burada sabırla durup, Büyük Efendi'nin seni öldürmesini beklemek ya da onu öldürüp Örümcek Ağı Kalesi'nin Efendisi olmak.
Permanecer aqui e esperar, com paciência, que o Grande Senhor te mate ou matá-lo primeiro e tornares-te o Senhor do Castelo das Teias.
Burada saatlerce durup Okyanusu seyredebilirim.
Podia ficar aqui horas a olhar para o mar.
Hep tam burada üst çekmecede durup duruyordu.
Estava, aqui, pousada no cimo da gaveta.
Burada öylece durup, Larry'i bizden çalmasına izin mi vereceksin?
Você vai ficar aí e deixar que ela o leve embora assim?
Hepiniz burada uslu durup sessiz olun.
Acalmem-se todos e fiquem calados.
Evet, burada yiyecek var mı yoksa bir ışıldağın yanında durup ağzımı mı açıyorum?
Claro. Peg...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]