English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Senin için iyi

Senin için iyi Çeviri Portekizce

3,051 parallel translation
Gerçi korkman senin için iyi.
Mas é bom para si.
Senin için iyi bir alıntı.
- É uma boa citação para ti.
O muhtemelen senin için iyi olmaz.
Isso não deve ser muito bom para ti.
Senin için iyi değil ama çok güzel.
Não são bons para ti, mas são muito bons.
Anita diyor ki o ilişkinin hesabını kapatman senin için iyi olurmuş.
A Anita diz que seria bom para ti encerrares de vez essa relação.
- Evet, 2008 yılı senin için iyi geçmedi.
Sim. 2008 não foi um bom ano para si.
Senin için iyi biri.
Ela é boa para ti.
Senin için iyi olmaz.
Não é bom para ti.
- Senin için iyi mi?
- Combinado?
senin için iyi.
Bom para você.
Senin için iyi olacağını umuyorum.
Estava à espera que as coisas melhorassem.
Sağlığına yeniden kavuşabileceğin ve senin için iyi olan şeyler yiyebileceğin bir yer biliyorum.
Conheço um lugar onde vais poder recuperar a saúde e comer só coisas boas.
Ne kadar çok ağaç ve çimen var ve ağaçlar oksijen üretir, bu da senin için iyi.
As árvores geram oxigênio e é bom para ti.
Bir süre oksijen soluyacaksın. Bu senin için iyi bir değişiklik olacak.
por agora seria bom para ti.
Şubat ayını saymazsak, burada hayat senin için iyi gidiyor mu?
Tirando fevereiro, as coisas estão boas contigo?
Senin için iyi olur.
Seria melhor.
Yani, bu senin için iyi bir şey.
Então, isto é uma coisa boa para você.
Senin için iyi değil.
Não é bom para ti.
Kendine bu kadar üzülmekten vazgeçsen senin için iyi olur.
Talvez devesse parar de sentir pena de si mesmo.
Senin için daha iyi bir şeyim var. Seni seviyorum.
Há algo melhor, amo-te!
Senin için aşkın bir arzu olduğunu çok iyi biliyorum.
Sei muito bem que o amor para si é apetite.
Bu senin için daha iyi olurdu.
Seria melhor para ti.
Senin için yeteri kadar iyi bir neden mi?
Serve como justificação?
Başta senin için gerçekten iyi olacaklar.
Vão ser muito simpáticos contigo no princípio.
Şu anda o bardakta olan şey, senin için, her zaman olacağı kadar iyi.
O que está nesse copo neste momento, para ti, é o melhor que vai ser.
Evet, Peter'ın seni çok önemsediğine eminim,... -... ama hem ben hem annen senin için en iyi şeyin...
Sim, tenho a certeza que o Peter cuida de si muito profundamente, mas tanto a sua mãe e eu sentimos que a melhor coisa para si agora...
Babam sadece çok iyi ve başarılı bir adam, ve biliyor musun, biz tekrar kavuşunca, bana tekrar ayaklarımın üzerinde durabilmem için yardımcı olacak ve bunca yıllık aşağılanmaya rağmen senin kızın olmaya devam ettiğim için, beni tebrik edecek.
O pai é só, tipo, um muito brilhante, homem realizado, que, sabes o quê, depois de nos reunirmos, vai ajudar-me a ficar em pé e vai valorizar-me e compensar os anos de humilhação que eu suportei por ser tua filha.
Senin için yeterince iyi bir cevap oldu mu?
- Esta resposta chega?
Bu senin için de çok iyi bir zaman değil muhtemelen.
Então provavelmente esta também não é melhor altura para ti.
Çok iyi hatırlıyorum ama senin konuyu değiştirmek için bu kadar duygusala bağladığını hiç hatırlamıyorum.
Eu lembro-me mas não me lembro de seres assim tão sentimental, a não ser que estejas a tentar mudar de assunto.
Senin için şehirdeki en iyi avukatı tuttuk.
Arranjámos-te o melhor advogado criminal da cidade.
Senin için daima iyi olanı istedim, evlat.
Sempre agi correctamente contigo, miúdo.
- Senin için daha iyi olur.
- Esta é canja para ti.
Hukuk okuman senin için daha iyi.
É melhor aprenderes como deve ser.
Annemin yemekleri senin için yeterince iyi değil mi?
A comida da minha mãe não é boa o suficiente para ti?
Bu senin için çok iyi bir şey olabilir.
Isto pode ser algo de bom a acontecer-te, sabes?
Ben sadece, iyi görünmek istedim. Senin için.
Queria ficar bonito para ti.
Senin için çok iyi.
Que bom para ti.
Senin seyahat etmeye başlaman için iyi bir zaman olabilirmiş.
Ela disse que talvez seja uma boa altura para tu começares a viajar.
Bence bu, senin için de iyi oldu.
Acho que é bom também para ti.
İşler herkes için iyi olursa, senin için de iyi olur.
Se as regras são assim para todos, são assim para nós também.
Senin ve benim için çok iyi gelişmeler olacağını düşünüyorum Bisküvi...
Prevejo mudanças mesmo boas para ti e para mim, Biscuit.
Buna alışman senin için daha iyi olur.
Acho melhor habituares-te a este.
Senin için acayip iyi biliyor dediler. Biliyorsan bak, bilmiyorsan götünden uydurma.
Ouve, fofinho, se não sabes fazer isto, cala-te!
Şunu biliyorum ki... o da senin için fazlasıyla iyi olduğumu biliyorsun.
Que eu sei... Você sabe que eu sou boa demais para você.
- Senin için daha iyi bir site.
Um'site'melhor para ti.
Bu kahve büyük ihtimal soğudu ve ben bir sürü sorunumu senin kucağına attım ama yemin ederim buraya iyi niyetlerle geldim büyük yatırım toplantından önce sıcak bir içecek ve küçük bir moral desteği için.
Este café deve estar frio e acabei de largar vários dos meus problemas em cima de ti, mas juro que vim aqui com boas intenções... Uma bebida quente e um pouco de apoio moral antes da tua grande reunião de investidores.
Daha önce de söylediğim gibi, kendin gelip teslim olursan senin için daha iyi olur.
Como te disse antes, era melhor para ti se te tivesses entregue.
Ben sadece senin için en iyi olanı istiyorum.
Quero o melhor para ti.
Demek istediğim ya nezarete gidip geceyi orada geçireceksin çok fazla seçeneğin yok istersen bu işi burada da halledebiliriz ki bunun senin için daha iyi olacağını düşünüyorum.
Parece que, ou vamos à esquadra... Não tens muito por onde escolher. Ou, então, posso fazê-lo aqui.
Senin için her zaman en iyi kararları almamış olabiliriz ancak hep iyiliğini düşündük.
Nem sempre tomámos as melhores decisões para ti, mas sempre tivemos as melhores intenções.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]