English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ş ] / Şeni

Şeni Çeviri Portekizce

425,023 parallel translation
Cindy, üzgünüm ama ev seni oy birliğiyle eledi.
Sinto muito, Cindy, mas foste escolhida por unanimidade.
- Seni burada istemiyoruz, deli! Sanmıştım ki...
Pensei que éramos amigos.
- İşte seni buradan hatırlıyorum!
- É dai que me lembro de ti. Tu.
Hiçbiri seni sevmiyor!
Nada disto é.
Bak, seni o programda izlemiştim.
Ouve, eu vi-te no programa.
Bu biraz tuhaf ama seni iyi yapan şey buydu.
Um pouco esquisita mas era que te tornava porreira.
Füze ateşlenecek ve bütün dünya seni sevecek.
O míssil vai ser lançado e o mundo inteiro vai amar-te.
Seni seviyorum, Agnes!
Eu amo-te, Agnes.
Olay, kimin ya da kaç kişinin seni sevdiği değildir.
Não é sobre quem ou quantas pessoas te amam.
Aşk iksirinin seni etkilememesinin nedeninin narsistliğin olmadığının farkındasın, değil mi?
Sabes que o teu narcisismo não é o motivo da poção não funcionar em ti, certo?
Bir daha seni görmeyeyim.
Que eu não o volte a ver.
Biliyorsun, sen Bob Lee Swagger'sın. Birçok güvenlik ve insan seni tanıyor.
Sabes, és o Bob Lee Swagger, tens muitos seguranças e pessoas a reconhecer-te.
Seni sonsuzun sonsuzu kadar seviyorum.
- Eu amo-te infinitas vezes infinitas...
- Seni çok özleyeceğim.
- Vou ter tantas saudades.
Seni seviyorum.
- Amo-te. - Amo-te.
Seni unutmayacağım bebeğim.
Não me vou esquecer de ti.
Ve seni özleyeceğiz.
Vou ter saudades.
- Seni seviyorum, Baba.
- Amo-te, papá.
- Ben de seni seviyorum farem.
- Amo-te, ratinha.
En azından seni Washington'a gönderdiler. Seni sonsuza kadar masa arkasında tutamazlar.
Mudaram-te para D.C. Não te podem manter atrás de uma secretária para sempre.
Ve eğer seni tayin etmeselerdi, benimle tanışamayacaktın.
E se não te transferissem, não me terias conhecido.
Seni bırakacağım.
Entre, dou-lhe boleia.
Seni bir daha sahaya göndermeyeceklerinin farkındasın değil mi?
Percebe que nunca mais a vão deixar no campo?
FBI'da kalabilirsin. Sadece seni tayin ettireceğim.
Pode ficar no FBI, só terei de a transferir.
Seni gitmeden önce gördüm.
Vi-os ir antes de partirmos.
- seni buna hazırlayacak hiçbir şey yok.
E nada te preparou para isso.
- Seni seviyorum.
- Amo-te.
- Ben de seni seviyorum.
- Também te amo.
Seni güvenli bir yere götüreceğim.
- É o choque. - Vou arranjar-te um local seguro.
- Pekala, hadi. - Seni buradan çıkaracağım.
Tudo bem, vamos.
Seni hak etmiyorum.
Não te mereço.
Seni asla ofisten çıkarmayacaklar, Nadine. Bunu şimdiden anlaman gerek.
Nunca a vão deixar sair deste gabinete, já deve saber disso, Nadine.
Seni seviyorum. Ben de seni seviyorum.
Também te amo.
Seni götürüyorlar.
Vão transferi-lo.
Seni neden arasın ki?
Porque iria ela ligar-te.
Marjorie seni seks hakkında aramaz.
A Marjorie não te ligou para falar de sexo.
Seni büyüdüğüne dair bilgilendirecektik.
Só íamos contar-te quando ele crescesse.
Seni seviyorum.
Eu adoro-te.
Toplantıdan bazıları seni tebrik etmek için göndermiş.
Algumas pessoas da reunião mandaram para te felicitar.
İyi bir anne olamayacağını söyleyerek seni incittiğini biliyorum. Ama bu seninle ilgili değildi.
Eu sei que ela te magoou quando disse que tu não serias a melhor mãe, mas não era sobre ti.
Evet. İkisi de seni otel odalarına getirdi.
E ambos levaram-te para os seus quartos de hotel?
Amacım seni hapse atmak değil, patronunun kim olduğunu öğrenmek.
Não estou interessado em mandar-te para a prisão, mas estou interessado em quem é o teu chefe.
Seni ve diğerlerini kötü şeyler yapmak için kullanıyorlar, böylece yakalanırsanız onlar değil siz hapse gireceksiniz.
Estão a usar-te e aos outros para fazer coisas más, assim se forem apanhados vocês vão prisão, não eles.
Tanrım. Seni çok seviyorum.
Adoro-te tanto.
Seni temsil etmesi için onunla konuşmama... -... izin verirsen memnun olurum.
Gostava que me deixasses falar com ela para te representar.
Seni buradan çıkaracağız, söz veriyorum.
Vamos tirar-te daqui. Prometo.
Buraya seni yargılamaya gelmedim.
Não estou aqui para julgá-lo.
Seni hapisten uzak tutmak.
Mantê-lo fora da prisão.
Ve seni aklayacağız.
E vamos inocentar-te.
- Seni tanıyor muyum?
Eu conheço-o?
Seni görmezden geldiğim için üzgünüm.
Desculpa se ignorei as tuas mensagens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]