Come and look translate Turkish
2,335 parallel translation
Come and look at these! Whoa, whoa, whoa!
Gel de bak!
I think you should come and look at this!
Sanırım gelip şuna bir bakmalısın.
Shall I come and look at your car again, what?
Gelip arabana yine bakayım mı, ha? Bakayım mı?
Come and look at the apartments.
Çık ve dairelere bir bak.
Come and look!
Gelin bakın!
Quick, come and look.
Çabuk, Gel ve Bak.
Look, why don't you come and have a sit down on the bed?
Yatağına yatsana.
Look, Max will come and save him now.
Seyret şimdi, Max gelip onu kurtaracak.
Go and look for it, and then come back here We will be ready for it
Tamam, öyleyse gidip onu bulun ve çabucak geri dönün.
I need you to come over right now and look after my dad while I'm gone.
Hemen burayı gelip ben yokken babama göz kulak olman gerek.
Look, I don't even like the Wolfman, but that don't mean you can come in here and beat up on a freak!
Kurt adamdan hoşlanmam bile, ama bu, buraya gelip ucubelere zarar verebileceğiniz anlamına gelmiyor!
Hey look, I don't wanna ruin anything, alright. I just wanna be able to come over and see the girls.
Hiçbir şeyi berbat etmek istemem ama ara sıra gelip kızları görmek istiyorum.
Okay, well, look, don't tell Alex, but Nancy and I have a long layover here in LA and we're gonna come by and surprise you guys.
Pekala, tamam bak Alex'e söyleme ama Nancy ile ben Los Angeles'e geldik ve Alex'e sürpriz yapmak için yanınıza uğrayacağız.
My powers of observation are so finely tuned by this point that just one look at any situation, and ideas come flooding into me.
Gözlemlerimin gücü öylesine ayarlandı ki, herhangi bir olaya şöyle bir bakıyorum, ve fikirler sel gibi geliyor.
Come, look me in the eyes and pulls the trigger
Gel buraya ve gözlerimin içine bakarak o siktimin tetiğini çek!
Why don't you come in and we'll have a look?
Neden gelip kendin seçmiyorsun?
Would it be possible for me to come down there today and take a look?
Bir mahsuru yoksa gelip bir göz atabilir miyim?
Come here and look at this!
Gel buraya ve manzaraya bir bak!
Hey. Come over and look at this.
Gel, şuna bak.
Look, I hate to even ask this, but do you think you could come down here and get Megan?
bak, bunu istemekten nefret ediyorum, ama buraya gelip Megan'ı alabilir misin?
- Look, I need you to come down and take...
- Bak, buraya gelip beni götürmeni..
Please come out and take a look.
Lütfen, dışarıya çıkıp bir bakarmısınız? .
Is it alright to come in and look.
İzin verirsen.
- I won't drive to and fro... Please, come and have a look. - OK, leave it there.
- oraya kadar araba kullanıp... lütfen, gel ve bak - tamam, bırak orada.
You know, and then you come home, and you don't even look at me.
Eve gelince yüzüme bile bakmıyorsun.
Come home and we'll look together.
Eve gel, sonra da birlikte arayalım.
We need to think evolution. Look at where we started and look how far we have come.
Nerden başladığımıza ve nereye ulaştığımıza bir bakın.
Look, I need to be free to come and go.
Bak, girip çıkarken özgür olmak istiyorum.
Look, man, on the day Jesus was crucified, there were two thieves hanging on crosses beside him, and they were both guilty, but one humbled himself and said, " Lord, remember me when you come
Bak, İsa çarmıha gerilirken, yanında iki tane hırsız vardı. İkisi de suçluydu ancak bir tanesi, Efendim, Krallığını kurduğunda beni unutma, dedi.
Now, I want you to come and look at this beautiful woman. Okay.
Tamam.
Come and have a look.
Gel de bir bak.
Look, Erin can't come to the phone... because she's gonna meet a guy who lives here and respects her... and she's gonna make out with him and have his baby.
Erin şu anda telefona gelemiyor çünkü şu anda burada yaşayan ve ona saygı duyan birisiyle tanışacak ve onunla sevişip ondan bebek yapacak.
Maybe you should come and take a closer look.
Belki gelip yakından bakmalısın.
I was gonna ask you if I could come in and take a look you know, see if I wanted to buy or not but that would be a total lie.
İçeri girip bir göz atabilir miyim diye soracaktım,... yani bilirsin, bakalım satın almak istiyor muyum yoksa istemiyor muyum diye, ama bu külliyen yalan olurdu.
Come and have a look.
Gel bir bak.
Come and have a look at this.
Gelin şuna bir bakın.
Hey, boys. Boys, come and have a look at this.
Beyler, gelin şuna bir bakın.
Look, you guys, I took sick day to come and help you.
Bakın çocuklar, size yardım etmek için iznimi kullandım.
We'll reconvene, we'll come back down here again for the day and then at that point you can guarantee to look into the girls'complaint.
Toplanacağız, buraya tekrar geldiğimiz gün siz de kadınların şikayetleriyle ilgileneceğinize dair garanti vereceksiniz.
Come and have a look for yourself.
Gel kendin bak.
Look, I scream and five guys with tire irons come and beat you into pudding.
- Bak çığlık atarsam 5 kişi gelir
Come and look...
Girin, bakın.
[AUDIENCE CHUCKLES] I guess my biggest contribution to our practice is letting the world in on his gifts and his talent and I look forward to enjoying the view from his coattails for many, many years to come.
Her şeyi göz önünde bulundurursak, çalışmalarımıza olan en büyük katkım insanlara onun hünerlerini ve yeteneğini duyurmaktı.
Come off it. it just makes you crazy that I've that I've done all this and that I look so good.
Söyle hadi. Bu kadar başarılı olmam ve bu kadar iyi görünmem seni çıldırttı.
My sister and I aren't even part of this family, so whomever you've come to look after, it certainly isn't us.
Kız kardeşim ve ben hiç bu ailenin parçası olmadık, Yani Bakıcılık yapman gereken birisi varsa O biz değiliz.
Listen, we can circle around this again and again... and look at it from every different angle, but this is gonna come down to one important fact :
Dinle, olduğumuz yerde saatlerce dönebiliriz,... ve olaya farklı her açıdan bakabiliriz,... ama her seferinde sadece tek bir gerçeğe ulaşıyoruz :
I'm going to go and have a look and then I'll come back for you.
Gidip etrafa bir göz atacağım, daha sonra gelip seni alırım.
Look, hey, they're not gonna come to our town and interrogate a bunch of people besides us.
Bak, hey. Kasabaya geldiler ve bizden başka bir dolu adamı sorguya çektiler.
- Come here and look at this.
Şuna bir bak.
Look, Mom, I'll come over in a couple hours, and we'll find it together. OK?
Anne, birkaç saat sonra gelirim beraber buluruz tamam mı?
I'll go look for some shoes, too, and that's it, Santa's come for me.
Ben de bazı ayakkabı aramaya devam edeceğiz ve bu kadar, Santa's benim için geliyor.
come and look at this 28
come and find me 23
come and get it 268
come and join us 55
come and get me 180
come and see 180
come and play 16
come and see me 45
come and dance with me 16
come and sit here 19
come and find me 23
come and get it 268
come and join us 55
come and get me 180
come and see 180
come and play 16
come and see me 45
come and dance with me 16
come and sit here 19
come and say hello 16
come and have a look 57
come and eat 47
come and help me 44
come and see this 26
come and have a drink 24
come and take a look 24
come and sit down 160
come and help 21
come and have a look at this 21
come and have a look 57
come and eat 47
come and help me 44
come and see this 26
come and have a drink 24
come and take a look 24
come and sit down 160
come and help 21
come and have a look at this 21