Come here often translate Turkish
498 parallel translation
Now do you come here often, Lieutenant?
Buraya sık sık gelir misiniz komiser?
So do l. l come here often
Ben de öyle. Buralara sık sık gelirim.
- You come here often?
- Buraya sık gelir misiniz?
Did Dr. Paoloni come here often?
- Dr. Paoloni sık sık gelir miydi buraya?
I come here often, Sam.
Bu odaya sık sık geliyorum Sam.
Did you and Henry come here often?
Henry ile buraya sık gelir miydiniz?
I hope you come here often, young lady.
Umarım buraya daha sık gelirsin genç bayan.
I must come here often.
Buraya sık sık gelmeliyim.
I don't come here often.
Buraya sık gelmiyorum.
- Jensen, you come here often, don't you?
- Jensen, buraya sık geliyorsun, öyle mi?
I've come here often.
Buraya sık sık geldim.
Do you come here often?
Buraya sık sık gelir misin?
- You come here often?
- Buraya sık gelir misin?
I used to come here often.
Bir zamanlar buralara sık gelirdim.
Girls like you come here often
Senin gibi kızlar buraya sıkça gelir.
- Do you come here often? - Yes.
- Buraya sık gelir misin?
Aunty, can I come here often from now on.
Ara sıra sizi görmek için uğrayabilir miyim?
Do you come here often?
Bu taraflara sık geliyor musun?
- Come here often?
- Buraya sık gelirmisin?
We come here often, don't we, lori?
Buraya genelde geliyoruz. Değil mi?
Do you come here often?
Buraya sık gelir misin?
Do you come here often?
- Buraya sık gelir misiniz?
Do you come here often?
Buraya sıksık gelir misin?
I come here often.
Meraktan sıkça geliyorum buraya.
- Then I guess I should come here more often. But I don't swim!
Sanırım her gün yüzmeliyim.
I often come here when you're at the theater.
Siz tiyatrodayken buraya sık sık gelirim.
Don't you think you come here too often, Thea?
Sence de buraya çok sık gelmiyor musun Thea?
Try to come here more often
Daha sık gelmeye çalış sen de.
It's all enclosed like a house I often come here, I call it my study
Etrafı sanki bir yuva gibi kapanmış. Buraya sık sık gelirim. Benim dinlenme odam gibidir.
I often come here, it brings back my happiest memories and I remembert it every night
Buraya artık sadece en güzel anılarımı tekrar yaşamak için geliyorum. Bense her gece o anılarda yaşıyorum.
You come here too often.
Buraya çok sık geliyorsun.
I've lived in belgrade all my life, but i've never been to a place like this. Madame, you should come here more often.
Doğma büyüme Belgrad'lıyım, ama böyle bir yere hiç gelmedim.
Then I wouldn't have to come over here every so often to watch people's faces.
Keşke olsaydı. O zaman buraya bu kadar sık gelip insanların yüzünü seyretmek...
- How often does he come here?
- Buraya ne kadar sık geliyor?
- Come down here often?
- Sık sık gelir misiniz?
You don't come to this church very often, marshal, and today you didn't see fit to be married here.
Kiliseye pek uğramazsın, değil mi şerif? Bugün de evlenmek için burayı uygun bulmadın.
He was buried there, so I often come here to pray for him.
Oraya gömüldü. O yüzden sık sık buraya gelip, onun için dua ederim.
- Don't you come here often?
- Evet.
As a child, I would often come here... and daydream about going to Kyoto to make my fortune.
Küçükken buraya sık sık gelirdim Kyoto'ya gidip başarılı bir hayatın hayallerini kurardım.
Do you come down here often?
Buraya sık sık gelir misin?
Dr. Sigman tells me the trade caravans come through here often. They used to.
Dr. Sigman bana ticari kafilenin sıklıkla buradan geldiğini söylüyor.
- You come up here often?
- Buraya sık gelir misin?
I often come down here to do the library account.
Kütüphanenin hesaplarını toparlamak için buraya sık sık gelirim.
You should come in here more often, dear.
Buraya daha fazla gelmelisin, hayatım.
- Yuri, it seems that you often come here.
Buraya müdavimi olmuşsun gibi.
- Let me come here more often.
Buraya beni daha sık davet et.
Think they come down here often?
Buraya sık sık gelirler mi dersin?
He doesn't come down here very often?
Buraya pek sık gelmiyor mu?
And I often come here to get shells.
Ve buraya kabuk toplamaya hep gelirim.
But I dare not come here too often
Ama buraya çok sık gelmeye cesaret edemiyorum.
Come here more often then.
- Ben senin devamlı müşterinim ama.
come here 17944
come here to me 25
come here now 38
come here quickly 17
come here for a second 72
come here a moment 21
come here a sec 37
come here a minute 67
come here a second 47
come here for a minute 22
come here to me 25
come here now 38
come here quickly 17
come here for a second 72
come here a moment 21
come here a sec 37
come here a minute 67
come here a second 47
come here for a minute 22
come here for a sec 17
often 203
oftentimes 22
come on 167938
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
often 203
oftentimes 22
come on 167938
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
come with me 3958
come on let's go 25
come back 2373
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come on now 949
come back soon 95
come on let's go 25
come back 2373
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come on now 949
come back soon 95
come one 123
come over here 869
come on boy 27
come on home 31
come to daddy 102
come to my room 21
come on down 295
come inside 424
come again 567
come on to my house 24
come over here 869
come on boy 27
come on home 31
come to daddy 102
come to my room 21
come on down 295
come inside 424
come again 567
come on to my house 24