English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do you mind if

Do you mind if translate Turkish

4,255 parallel translation
Do you mind if I pull it up so I can show Detective Bell? Yes.
Resmi açıp Dedektif Bell'e göstermemin bir sakıncası var mı?
Do you mind if we speak in private with Lila?
Lila ile özel olarak konuşmamızın bir sakıncası var mı?
Do you mind if we take a look around?
Etrafa göz atmamızın bir sakıncası var mı?
Hey, Jim, do you mind if I look over these price sheets before my interview?
Jim mülakattan önce, şu satış listelerine bakmam sorun olur mu? - Yok sorun olmaz.
Do you mind if I open this?
Bunu açsam sorun olur mu?
Do you mind if I talk to you for a second?
Bir dakika konuşmamızın sakıncası var mı?
Do you mind if I pop some?
Biraz patlatabilir miyim?
Do you mind if I call her and tell her...
Onu arayabilir miyim?
- Do you mind if I take this script? - Yeah, sure, whatever.
Bu arada üç bilge adam çölde ilerliyorlardı.
Do you mind if I ask you for a favour?
Senin için sorun olmazsa senden bir iyilik isteyebilirmiyim?
Jen, do you mind if I just have a quick word with Michael?
Jen, Michael ile biraz muhabbet edebilir miyim?
Do you mind if I do it?
Benim götürmemin sakıncası var mı?
Hi. I ran away from home. Do you mind if I live with you?
Merhaba, evden kaçtım da, sizinle yaşasam sorun olur mu?
Hey, uh, before we go, do you mind if I use your restroom?
Gitmeden lavabonuzu kullanabilir miyim? Yolculuk biraz uzun sürdü de.
- Do you mind if I sit here?
- Buraya otursam olur mu?
Do you mind if I tell you a story?
Sana bir hikâye anlatmamı ister misin?
Oh, uh, hey, babe, do you mind if I, uh, put this somewhere else?
Hey, bebeğim. Bunu başka bir yere koysam olur mu?
Do you mind if we get a picture?
Birlikte bir fotoğraf çektirmemizin bir sakıncası var mı?
Do you mind if I just charge my phone real quick?
Bi'telefonumu sarj etsem olur mu?
Do you mind if I leave this playhouse here...
Bu oyun evini burada bıraksam olur mu?
Bart, do you mind if I call my mother?
Bart, anneme seslenmemin senin için mahsuru var mı?
Do you mind if I smoke?
Sigara içmemin bir mahsuru var mı?
Hey, do you mind if we, um, watch the local news?
Yerel haberleri açmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I hang onto this?
Bu biraz bende kalsa olur mu?
Do you mind if I look around in case you missed a bottle?
Hani olur ya bir şişe atlamışsındır belki diye etrafa baksam olur mu?
Do you mind if we ask you a few questions?
Size birkaç soru sorabilir miyiz acaba?
Hey, do you mind if I practice my American accent?
Amerikan aksanımı denememin sakıncası var mı?
Do you mind if we crash this party?
Bu partiye katılabilir miyiz acaba?
Do you mind if I ask why?
Sakıncası yoksa nedenini sorabilir miyim?
Do you mind if, uh, I show you a tweet that your girlfriend sent out?
Kız arkadaşının attığı bir tviti göstermemde sakınca var mı?
Do you mind if I practice?
Çalışsam, rahatsız olur musunuz?
Hi. Do you mind if I use your loo?
Tuvaletinizi kullanabilir miyim?
So, Abby, do you mind if I borrow your boyfriend for just one sec?
Abby, erkek arkadaşını bir saniyeliğine ödünç alabilir miyim?
Do you mind if I say a few words?
Birkaç kelime söylememin bir sakıncası var mı?
Now, do you mind if I pray at your bedside?
Başucunda dua etmemin sakıncası var mı?
Detective. Do you mind if I ask you a few questions?
Birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
If we're gonna drive around all night, do you mind if I have a cigarette?
Bütün gece dolaşacaksak bir sigara içmemin mahsuru var mı?
You-You don't mind if I call you M, do you?
Sana M dememin bir sakıncası yok değil mi?
There's nothing you can't do if you set your mind to it.
Aklına koyarsan yapamayacağın hiçbir şey yok.
If you're suggesting my brother came down here to do business with the cartel, you're out of your mind.
Eğer abimin buraya geliş amacının kartelle iş yapmak olduğunu ima ediyorsanız aklınızı kaçırmışsınız demektir.
So, if you don't mind, what do you believe?
Sakıncası yoksa, neye inanıyorsunuz?
I'm gonna say yes, I do mind if you rape her.
Evet. umrumda olur.
If you don't mind... Do you want us to consult some other lawyer?
Eğer sakıncası yoksa başka bir avukata danışmamızı ister misin?
Do you guys mind if I struggle to open these blinds?
Şu panjurları açmaya çalışsam sorun olur mu?
You mind if I do it from outside?
- Bunu dışarıdan yapmamızın sakıncası var mı?
Okay, well, if you change your mind, do give us a call asap,'cause we are going to have to make an offer to a police officer who shot himself in the foot at show-and-tell.
Tamam. Eğer fikrini değiştirirsen bizi hemen ara. Çünkü "göster ve anlat" programında, canlı yayında kendi ayağına ateş eden polise teklif yapmamız gerekiyor.
Do you mind if we go back to the clubhouse?
Kulüp binasına geri dönsek olur mu?
You don't mind if I call you Dick, do you?
Size Dick dememin sakıncası yok değil mi?
Now, if you decide to do this there's no changing your mind.
Buna karar verirsen fikrini değiştirmen mümkün olmaz.
Would you mind seeing if Jason has any laundry to do?
Jason'ın kirli çamaşırı var mıymış bir bakar mısın?
If he isn't, do you think he'd mind going to grab a beer or something?
Eğer gelmezse, bir ara benimle bira falan içmeye gelir mi sizce?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]