English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Years

Years translate Turkish

185,591 parallel translation
You died in a car accident five years ago.
Beş yıl evvel bir araba kazasında öldün.
He's been in prison for the last 20 years.
20 yıldır hapishanede yatıyor.
He hasn't been active for 20 years.
20 yıldır kimseyi öldürmüyor.
I've mentioned, we're getting over a century years old together.
Bahsettiniz, Bir yüzyılın üzerinde bir süredir birlikte yaşıyoruz.
At least 100 years ago...
En az 100 yıl önce...
Hundred years ago, while Hong Kong was still a part of a mainland district.
Yüz yıl önce, Hong Kong hala anakara ilçesinin bir parçasıydı.
This girl can finally escape from the landlord after a hundred years.
Bu kız, sonunda yüz yıldan sonra ev sahibinden kaçabilir.
Just promise me you will not end up in Bailey Downs in 10 years wondering what the hell happened to your life.
Sadece bana söz ver ; Bailey Downs'daki yaşantını 10 yıl boyunca "hayatıma ne oldu böyle" diye merak etmeden bitirmeyeceksin.
We've got 20 years of grievances built up and ready to explode.
Yirmi yıldır birikmiş kinimiz var ve patlamaya hazır.
You've known her for ten years.
On yıldır tanıyorsun.
Storm is this amazing novel that Ethan's been working on for the past two years.
Fırtına Ethan'ın iki yıldır üzerinde çalıştığı harika romanı.
Well, we haven't used protection in, like, eight years.
Pekâlâ, biz hiç korunmuyoruz. Yaklaşık sekiz yıldır hiç korunmadık.
- I'd say eight years, yeah.
- Evet, sekiz diyebiliriz.
- He's four years old!
- O dört yaşında bir çocuk!
I don't know, the second you said students, it reminded me it was 20 years ago.
Öğrenci deyince hatırladım üstünden 20 yıl geçti.
No, we not together in years.
Yıllardır birlikte değiliz.
Justice and State Departments have been trying to extradite him for years, but no luck.
Adalet ve Dışişleri yıllardır iadesi için uğraşıyor, - ama olmuyor. - Neden?
The victim was Tisha Bailey, 16 years old.
Kurban 16 yaşındaki Tisha Bailey.
It looks like Zion served four years in juvie for the murder, then he moved back in with Damian at his Mercy Cross fortification.
Zion dört yıl ıslahevinde yatmış, sonra da Damian'ın yanına Mercy Cross'taki üssüne taşınmış. Ve tahmin edeyim, öldürmeye devam etmiş.
I was 12 years old, and I became depressed and went to a dark place.
12 yaşımdaydım ve moralim bozulmuştu ben de karanlık bir yere gittim.
After I left LA, I moved to New York, and for the last couple years, I've been working as a lawyer, mostly in the tech industry.
Los Angeles'tan sonra New York'a taşındım ve birkaç yıldır avukatlık yapıyorum. Genellikle teknoloji sektöründeyim.
Look, dude, I've been buying extra-large condoms at that place for years.
Yıllardır oradan ekstra büyük boy prezervatif alıyorum.
That's gotta be about five years old, you know.
O beş yıllık falandır.
I guess I could fix it up, but... I'm 35 years old.
Yani, onarıp çekidüzen verebilirim ama 35 yaşındayım.
I mean, I have been for 15 years, drivin'past the water tower.
15 yıldır su kulesinin yanından geçe geçe hissizleştim.
I mean, he's not gonna need it for the next three to five years.
Üç ila beş yıl ihtiyacı olmayacak.
Every night for the past 15 years I've wiped down the same 12 bar stools, 16 tables and 62 chairs, and one horrifying urinal.
Son 15 yıldır her gece aynı 12 bar taburesini, 16 masayı, 62 sandalyeyi ve iğrenç bir pisuvarı temizliyorum.
I haven't done this in 40 years.
40 yıldır böyle bir şey yapmadım.
It's been years since Jim passed and he's still on my mind.
Jim öleli yıllar oldu ama hâlâ aklımda.
Been paying'my dues for 15 years.
Ben 15 yıl canımı dişime takıp çalıştım.
40 years, Mags.
40 yıl, Mags.
Oh, good God, I can't do this for another 20 years.
Aman Tanrım, bunu 20 yıl daha yapamam.
I was about to leave... but that would mean heading back to the same old thing I've been doing for the last 40 years.
Gitmek üzereydim ki son 40 yıldır yaptığım şeylere geri döneceğimi fark ettim.
I don't know... it's like the feeling you get when you're 17 years old, and it's the first day of summer vacation, and you just discovered where your sister hides her weed.
Nasıl desem hani 17 yaşındayken yaz tatilinin ilk gününde ablanın esrar zulasını bulduğun zaman hissettiklerin gibi.
I've been coming here for 30 years.
Ben 30 yıldır buraya geliyorum.
How much money do you think you've actually made on these lockers over the past two years?
Gerçekten ne kadar para kazandığınızı sanıyorsunuz Son iki yıldır bu dolaplarda?
This is the most excitement I've had in years.
Yıllar içinde yaşadığım en heyecan budur.
Betty ferguson, 91 years old, her husband, balthazar, 94, both alive.
Betty ferguson, 91 yaşında, onun kocası, Balthazar, 94, ikisi de hayatta.
Ninety-four years old, i mean...
Doksan dört yaşında, yani...
The FBI hasn't been able to catch him all these years, what makes you think we're going to find anything?
FBI değil Onu yakalamak mümkün oldu Bütün bu yıllar, Sana bir şey bulacağımızı düşündüren şey nedir?
They've lived in Florida for the past few years.
Son birkaç yıldır Florida'da yaşıyorlardı.
All these years, codebreakers have considered this its own character, right?
Bunca yıl, Kod çözücülerin var Bunu düşünmüştüm Kendi karakteri, değil mi?
After all these years, after all the police departments and the FBI profilers and programmers, all looking for me, they all come up empty.
Bütün bu yıllardan sonra, Tüm polis departmanlarından sonra Ve FBI profilleyicileri ve programcıları,
Cold Turkey. For 40 years.
Soğuk hindi. 40 yıldır.
After 40 years, the earlier samples are just unreliable.
40 yıl sonra, önceki örnekler sadece güvenilmezsiniz.
30 years ago, I didn't do your Aunt Becky's closets for free.
30 yıl önce Becky halanızın dolaplarını bedavaya yapmamıştım.
- Check it out. The carvings are still on the back from 25 years ago.
- Baksana, 25 sene önce kazıdığımız yazı hâlâ arkasında.
Well, you've been married for like 25 years.
- 25 senedir falan evlisiniz sonuçta.
Cumberland has, over the years, become a land for both Dane and Saxon.
Cumberland yıllar boyunca hem Danlar hem de Saksonlar için vatan hâline geldi.
We went there a couple years ago with Jeff's Table.
Jeff's Table'ın bir bölümü oradaydı.
- For the last 15 years and four months.
- Son 15 yıl, dört aydır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]