English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Five million

Five million translate Turkish

990 parallel translation
With five million euros?
Beş milyon avroyla mı?
Unset, recut, with the platinum melted, stones and gems are worth only 25 % to me. Don't expect more than five million.
Çıkarılıp tekrar kesilince, bir de platin eritilirse değerli taşlar % 25 eder bence.
Looks like you've got a date with five million von bricks.
Beş milyon "von" tuğlayla randevun var gibi, hatırladın mı?
With five million French and Spanish soldiers poised on the continent under Napoleon nothing could save England from invasion except her 300 ships.
ispanyol askerler beş milyon Fransız ile. Napoleon komutası altında hazırlanıyordu. 300 gemisi hariç Hiçbir şey, İngiltere'yi istiladan kurtaramazdı.
Five million.
5 milyon!
Five million.
5 milyon.
Have you seen? She's wearing five million just on her head.
Sadece başında beş milyon taşıyor.
We're going to demand five million.
Onlardan tam beş milyon isteyeceğiz.
Five million square miles of terra incognita, But your job, to make it just a little less incognita,
Üç milyon kilometre karelik bilinmeyen bir dünya ama sizin göreviniz onu daha az bilinmeyen yapmak.
Maybe five million.
Belki beş milyon.
If you can deliver me those beat-up hotels for a price like not over five million, cash, by the way, for tax reasons, you've got yourself a deal.
Bana o döküntü otelleri beş milyonun altında bir fiyata verebilirsen nakit olarak tabii, vergi yüzünden, anlaştık demektir.
- About five million.
- Beş milyon kadar.
Just who do you think stole that five million yen in cash from the safe-deposit box in the vault?
Sence kiralık kasadan, 5.000.000 Yen'i kim çaldı?
But now you'd risk all our necks for a measly five million.
Ama şimdi değersiz bir 5 milyon için herkesin kellesini riske atıyorsun.
You made her sell the apartment and ate up the five million from the store, and now you've bought a new car with the money this idiot gave you!
Ona daireyi sattırdın, üstüne mağazadan gelen 5 milyonu bir güzel yedin ve şimdi de şu salağın sana verdiği parayla yeni bir araba almışsın!
Five million!
Beş milyon.
Five million users have just logged on to the site.
Beş milyon kullanıcı siteye giriş yaptı.
To sacrifice one American for five million Russians?
Beş milyon Rus'a karşılık bir Amerikalı feda etmek mi?
Five million five hundred thousand.
5. 500. 000 Frank.
Five million people desperate for fuel will destroy a city.
5 milyon kişinin yakacaksız kalması şehri yok eder.
- Five million each.
- Kişi başı 5 milyon.
What does he do now... now that they've captured 10,000 Remington rifles... five batteries of artillery... and very nearly five million rounds of ammunition?
Şimdi ne olacak? Şimdi ellerinde 10.000 Remington marka tüfek var. Beş top ve beş milyona yakın mühimmat.
The state owes to Mr. Fouquet personally the colossal sum of five million.
Devlet, şahsen Bay Fouquet'e toplamda beş milyon borçlu.
If I wait, when will you pay the other five million?
Kalan beş milyonu ne zaman ödeyeceksin?
Interest aside, five million in five notes... bring them over
Faizi hariç, beş milyonu beş senet şeklinde ödeyebilir.
These fossils prove, I firmly believe, that creatures essentially resembling mankind walked this earth as long ago as five million years.
Bu fosiller kanıtlıyor ki buna güçlü bir biçimde inanıyorum insanoğluna çok benzeyen bu yaratıklar 5 milyon yıl kadar önce Dünya üstünde yürüyordu.
About five million years.
5 milyon yıl kadar.
Five million years ago it may have been very different.
5 milyon yıl önce çok farklı olabilirdi.
I think what he gave us just now was a vision of life on Mars five million years ago.
Bence bize şu anda 5 milyon yıl öncesinde Mars'taki hayattan bir kesit verdi.
To put these back. They're bonds I misappropriated. Worth five million.
Bunları geri koymak için... 50,000 frank değerinde tahvil, hepsi bu.
Don't expect more than five million.
Yani beş milyondan fazlasını beklemeyin.
Harvard's got five million books, Radcliffe a few thousand.
Harvard'da beş milyon kitap var, Radcliffe'te sadece birkaç bin.
At a casualty rate of 20 % wounded and 10 % killed we can maintain an army of five million men.
Zayiat oranına göre % 20'sinin yaralandığı, % 10'unun da öldüğü varsayılırsa üniformalı olarak beş milyon askeri muhafaza edebiliriz.
Heh. How about five million?
Beş milyona ne dersin?
And 135,000 people dying in Dresden... does not seem so very much when put against over five million Allies who had to die!
Dresden'de hayatını kaybeden 135 bin kişi beş milyondan fazla Müttefikin öldüğü hesaba katılınca, pek de fazla sayılmaz!
That seventy-five thousand will make him a million.
Yetmiş beş bin sayesinde bir milyon kazanacak.
In the F.B.I. Identification Division... are nearly a hundred million sets of fingerprints... so organized that it takes less than five minutes... to identify a set of fingerprints with those on file.
FBI Kimlik Belirleme Bölümü'nde 1 00 milyon civarìnda parmak izi bulunmaktadìr ve öyle düzenlenmisş tir ki, dosyada bulunan bir parmak izini eşleştirmek beş dakikadan az sürmektedir.
I'm no expert, but I'd have thought it'd be worth... five or six million.
Ben uzman değilim, ama sanırım beş altı milyon eder bunlar.
To help him understand, we showed him this chart : He saw that five hundred million years lie between us and the trilobites.
Bu yüzden daha iyi düşünebiliriz, bu grafikte onu gösteriyor, bu tribolitle aramızda 500 milyon yıl var.
I told her I met a million-dollar boyfriend in a five-and-ten-cent store.
Ona ucuzluk mağazasında çok yakışıklı bir erkekle tanıştığımı söyledim.
I'll give you five - no, ten million.
Sana beş veririm... Hayır, on milyon.
A million dollars, right here on the floor, in five and ten dollar bills. That's what we want!
1 milyon dolar, tam buraya, yere beşlik ve onluk banknotlar halinde.
Five million dollars worth of missile aimed at a spot in the south Atlantic but finishing up in the middle of the Brazilian jungle is bad enough.
Brezilya ormanlarında son bulması oldukça kötü.
Add another million or two who'll die within about five weeks.
Beş hafta içinde ölecek bir-iki milyon insanı da ekleyin.
One million five hundred thousand dinars.
Birbuçuk milyon dinar.
Two million five hundred thousand dinars.
İki buçuk milyon dinar.
The return of the price drop allowed in this five year period a saving of 2 million rubles...
Bu beş yıllık dönemde, izin verilen fiyat düşüşüyle, 2 milyon rublelik tasarruf sağlandı...
A five-way split, 200 million each, including my inside source.
Beşe bölünecek, herkese 200 milyon, içerideki köstebeğim de dahil.
In five months... a million a month
Beş ayda. Her ay bir milyon.
We have just learned through his cellmate, Max Davis, that Barret is actually Albert Jenkins, who masterminded the Oakdale armoured car robbery five years ago, double-crossed his associates, and hid the $ 10 million take.
Hücre arkadaşı Max Davis'ten yeni öğrendiğimize göre Barret aslında 5 yıl önce Oakland'deki zırhlı araç soygununu planlayıp ortaklarını kandıran ve 10 milyon doları saklayan Albert Jenkins'miş.
At five-to-one odds, that's two million.
Bire beş veren bahiste, iki milyon eder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]