English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Have you seen her

Have you seen her translate Turkish

1,221 parallel translation
Have you seen her?
Onu gördün mü?
- Have you seen her?
- Hiçbirşey. - Onu gördün mü?
Answer me, have you seen her?
Ne çatallı dilin var! Lafı çevirme!
Hey, hey, have you seen her? She's all sparkly.
Onu gördün mü, tamamen parıltılı.
- Have you seen her before?
- Onu daha önce görmüş müydün?
Oh for- - have you seen her teeth?
Oh çünkü... onun dişini gördün mü?
Have you seen her apartment?
Dairesini gördün mü?
Have you seen her chest?
Hiç göğsünü gördün mü?
- Have you seen her?
- Onu gördün mü?
Have you seen her?
Onu gördünüz mü?
Have you seen her?
- Bu kadını gördünüz mü?
- Have you seen her stuff?
- Çizimlerini gördün mü?
Have you seen her today?
Bugün onu gördün mü?
Have you seen her drawings?
Hiç çizdiği resimleri gördün mü?
Have you seen her come back yet?
Benimle birlikte olan kadın daha dönmedi mi?
Have you seen her since the alleged rape?
İddia edilen tecavüzden beri onu gördün mü?
Have you seen her this morning?
- Onu bu sabah gördünüz mü?
Have you seen her? Who? Uh... that Klingon woman.
Hi.
Have you seen her screen saver?
Ekran koruyucusunu gördün mü?
Where have you seen her?
Nerede gördün onu?
Baron, have you seen her?
Baron, sen onu gördün mü?
Have you seen her?
- Onu gördün mü?
Have you seen her?
Sen onu gördün mü?
Have you seen her lately?
Son zamanlarda onu gördün mü?
I think, sir, if you could have seen her...
Bence, efendim, eğer onu görseydiniz...
Oh, God, you should have seen her, Pace.
Tanrım, onu görmeliydin Pace.
So when your landlady was collecting rent... you must have seen her leg, right?
O halde, ev sahiben kirayı istemeye geldiğinde... ... bacağını görmüşsündür.
You should have seen her mother.
Bir de onun annesini görmeliydiniz.
And if you'd ever seen her in a sundress, you'd forgive her as I have.
Onu yazlık elbise içinde görseydin sen de benim gibi afferderdin.
You must have never seen this all
Her zaman felaket berbada
Have you ever seen her picture?
Hiç onun resmini gördünmü?
You might have seen her angry. But you haven't seen her tears.
Kızgınlığını görebilirsin, ama ağladığını görmek istemezsin.
And you have seen how I nurse her.
Onu her gün sularım.
You have seen Sapna.
Nasıl her şeye dikkat ediyor.
You know, I have seen it all.
Her türlüsünü gördüm.
If they were, you would have seen what had clawed her.
Eğer öyle olsaydılar, onu neyin pençelediğini görmüş olurdun.
Have you seen the OIG officer down here?
Malucci. Her neyse. Burada müfettişi gördün mü?
You should have seen her two years ago. She was so beautiful.
İki yıl önce çok güzeldi.
- Have you ever seen her with anyone?
Onu biriyle gördünüz mü? Tabii.
You have not seen her, then?
Demek onu görmedin.
You must have seen her somewhere
Onu bir yerde görmüş olmalısın! Şurada.
Have you seen anyone who looks like her?
Ya da buna benzeyen birisini?
" When I went to meet her, man, you should have seen her
Onu tanımak istediğimde, adamım, onu görmelisin,
Or,'Have you seen the'I'tattooed on her forehead?
Ya da "Alnında kocaman harflerle Zavallı yazıyor" diyecekler.
Turk, if you could have seen the look on her face...
Turk, eğer onun suratındaki ifadeyi görebilseydin...
Monica knows what to say, you should have seen her.
Monica ne diyeceğini biliyor. Onu görmelisiniz. Yazıp duruyor.
That gambling beauty of yours, Dan, for one. Have you seen any more of her?
- Senin şu kumarcı güzeli bir daha gördün mü?
Have you ever seen her application form?
Onun başvuru formunu hiç gördünüz mü?
You should have seen her.
Onu görmeliydin.
I'm trying to identify this gal. You haven't seen her, have you?
Bu kadının kimliğini tanımlamaya çalışıyorum.
Before she died you should have seen her face.
Ölmeden önce yüzünü gördün mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]