English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Have you heard

Have you heard translate Turkish

7,850 parallel translation
Have you heard about Rambo?
- Hiç Rambo'yu duydun mu?
- Have you heard from John?
- John dan haber aldın mı? - Ben aldım.
By the way, have you heard from your sister?
Bu arada, kız kardeşinden haber var mı?
Have you heard me?
Duydunuz mu beni?
Speaking of which... - have you heard the rumor?
Hazır konu açılmışken dedikoduyu duydunuz mu?
Have you heard about that soldier, frozen to death up on the parapet?
İstihkâm siperinde donarak ölen şu askeri duydun mu?
WARE : Have you heard anything from inside that house?
Evin içinden bir haberiniz var mı?
You're probably too young for this, but have you heard of Bruce Lee?
Bunun için çok genç olabilirsin ama Bruce Lee'yi duydun mu hiç?
Have you heard the latest?
Son haberleri duydun mu?
And have you heard the Thornhill rumor?
Ve Thurnhill söylentisini duydun mu?
Have you heard about the "Helping Hand"?
Yardım Eli'ni duydun mu?
Have you heard something? Yes, I did.
Bir şey mi öğrendin?
What have you heard?
- Ne duydun?
Have you heard about it?
Daha önce adını duymuş muydun?
Have you heard of Cor-tot?
Cortot diye birini duydunuz mu?
Oh, my God, have you guys heard?
Aman Tanrım, haberi duydunuz mu millet?
Um, have you ever heard of punk?
- Punk'u hiç duydunuz mu?
- Have you heard?
# Varsa yoksa ağaçlar Uçsuz bucaksız ağaçlar # - Sen de duydun mu?
Without him, you would have been caught at the fair and you'd have never heard your father's message.
Çocuk olmasaydı panayırda yakalanacaktın ve babanın mesajını asla duyamayacaktın.
But the library hours are from 8 : 00 to 11 : 00. And as you may have heard, I have a little thing about curfews.
Kütüphane 8-11 arası açık ve yatma saati konusunda hassasımdır, duymuşsunuzdur.
I've heard you mention her, but I must have missed meeting her.
Ondan bahsettiğini duymuştum ama onunla hiç tanışamadım.
I heard you mention it, but... I must have missed meeting her.
Ondan bahsettiğini duydum ama onunla hiç tanışamadım.
So this brings me full circle, right back to my original question, how does someone like you, who I have never heard of before, just suddenly stand up and in cold blood shoot a waitress in broad daylight,
Bütün bu olanlar beni asıl soruma geri getiriyor.
So... have you seen or heard her again?
Yani... Onu tekrar gördün mü, duydun mu?
Then again, I have heard myself described as a psychotic bitch, but I think I'm actually pretty nice. So you can't believe everything you hear.
Gerçi benim hakkımda da deli kaltağın teki, diyenler varmış ama bence gayet hoş biriyim yani her duyduğuna inanamazsın.
- Marek hasn't heard, have you?
Evet. Marek bilmiyor ama, değil mi Marek?
Dude, you make music that people have never heard.
Kimsenin dinlemediği müzikler besteliyorsun.
- Have you ever heard of white-collar crime?
Beyaz yaka suçlarını duydun mu?
I have heard good things about you, Private Macdonald.
Senin hakkında iyi şeyler duydum, Er MacDonald.
It's like you guys have never heard that word before.
Sanki bu kelimeyi daha önce hiç duymamış gibisiniz.
As you may or may not have heard,
Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere Bayan Kiira Koval bu akşam bizimle olamayacak.
You have heard I'm supporting Captain Flint against Captain Hornigold tonight, yeah?
Bu akşam Kaptan Hornigold'a karşı Kaptan Flint'i desteklediğimi duydun demek.
As many of you may have heard... last night a bomb went off right here in the middle of Main Street... not far from where you people are standing.
Çoğunuz duymuşsunuzdur, dün gece burada, ana caddede şu an durduğunuz yere çok da uzak olmayan bir yerde bir bomba patladı.
Have you ever heard of'em? No.
Tabii ki hayır.
Have you ever heard of a scientist called Gilbert Worthing?
Gilbert Worthing adında bir bilim adamını hiç duydun mu?
I doubt you'd have heard of it.
Duyduğunuzu pek sanmıyorum.
You have heard blasphemy from his lips.
Dudaklarından dine küfrü duydunuz.
and throughout all that time, through danger and peril and blood, the greatest threat he faced, the one enemy who may ultimately have been his undoing, was, you know, someone I once heard him refer to as Lady Honeypot.
Ve tüm bu zaman boyunca, tehdit, tehlike ve kan arasında en büyük düşmanıyla yüzleşti. Ona yıkım getiren tek düşmanı. Bir keresinde ona Leydi Hopeypot dediğini duymuştum.
I don't know, I always heard you're not supposed to have too much time.
Bilmiyorum, hiç zamanın olmuyormuş diye duydum.
The whole bloody world must have heard you.
Lanet olası bütün dünya seni duymuş olmalı.
I thought I would not have to plead. Not when you heard that our beloved city was in mortal danger.
Sevgili şehrimizin ölümcül tehlikede olduğunu duyduğunuzda yalvarmama gerek kalmaz sanmıştım.
Mr. Lovato, as you may have already heard,
Bay Lovato, duymuş olabilirsiniz..
As you may have heard, just crash the convention.
Duyduğunuz gibi, yalnızca sözleşmeyi çökertin
I heard you have a career-minded son.
Kariyer odaklı bir oğlunuz olduğunu duydum
Some of you may have heard in the joint, but as of today,
Bazılarınız eklemde duymuş olabilirsiniz, Ancak bugün itibariyle,
Some of you may have heard already, but we're proud to announce that Sterling Cooper Partners will be moving to McCann-Erickson.
Bazılarınız bunu çoktan duymuş olabilir, Sterling Cooper Ortakları'nın McCann-Erickson'un bünyesine katıldığını söylemekten gurur duyarız.
For those of you who have not heard, the governor has imposed martial law upon all of Nassau Town in response to the murder of Captain Throckmorton.
Duymayan kalmasın... Kaptan Throckmorton cinayeti karşılığında vali, tüm Nassau kasabasında sıkı yönetim ilan etmiştir.
Fuck, they must have heard you.
Siktir, duymuşlar herhalde.
My dear Samuel. "As you may have heard, " this year's summer administration got off to a bumpy start. "
Sevgili Samuel senin de duymuş olabileceğin gibi bu yaz idarede düzensiz bir başlangıç yaptık.
Why do you ask? Well, you might not have heard yet, but there's to be an inquest into the shooting.
Henüz duymamış olabilirsin ama vurulma hakkında resmi soruşturma yapılacak.
Have you ever heard the story of the house on the haunted hill, where a group of paranormal researchers died in madness and terror?
lanetli tepedeki evin hikayesini hiç duydun mu? Bir grup paranormal araştırmacının çılgınca ve vahçetle öldüğü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]