English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / How old were you

How old were you translate Turkish

617 parallel translation
How old were you when you went to the pen?
Hapse girdiğinde kaç yaşındaydın?
- How old were you when you married?
- Siz kaç yaşında evlendiniz?
How old were you, Daniel? 16.
- Kaç yaşındaydın, Daniel?
How old were you?
Kaç yaşındaydınız?
How old were you when you discovered this? About eight.
- Bunu anladığında kaç yaşındaydın?
- How old were you? - Eight.
Ama bazen de...
- How old were you, Petra?
- O sırada kaç yaşındaydın, Petra?
- I see. And how old were you when you told her, when she did what you wanted?
Ona söylediğinde, o da senin sözünü dinlediğinde kaç yaşındaydın?
- And how old were you?
- O zaman kaç yaşındaydın?
- How old were you?
- Kaç yaşındaydın?
- How old were you?
Peki kaç yaşındaydın?
How old were you when he died?
Öldüğünde kaç yaşındaydın?
- How old were you at the time? - 19.
- O zamanlar kaç yaşındaydınız?
How old were you?
Kaç yaşına bastınız?
How old were you?
Sen kaç yaşındaydın?
- How old were you then?
- O sırada kaç yaşındaydın?
- How old were you?
- Sen kaç yaşındaydın?
How old were you when you got your first gun?
İlk silahını edindiğinde kaç yaşındaydın?
How old were you?
Kaç yaşındaydın bu dersleri alırken?
How old were you?
Kaç yaşındaydın?
- How old were you, exactly?
- Kaç yaşındaydın tam olarak?
And how old were you when you started smoking?
Sigaraya başladığınızda kaç yaşındaydınız?
How old were you when you left?
Ayrıldığınızda kaç yaşındaydınız?
How old were you then?
O zaman kaç yaşındaydın?
How old were you?
Kaç yaşınızdaydınız?
But... how old were you when you wrote that?
Ama... bunu yazdığında kaç yaşındaydın?
How old were you in 1936?
Sen 1936 yılında kaç yaşındaydın?
Gil Ra Im, how old were you when you got so pretty?
Gil Ra Im-shi, kaç yaşından beri bu kadar güzelsin?
How old were you when you started taking lessons?
Ders almaya başladığında kaç yaşındaydın?
- How old were you guys when you met?
- İlk tanıştığınızda yaşlarınız kaçtı?
[Lanzmann, In German] Filip, on that Sunday in May 1942, when you first entered the Auschwitz crematorium, how old were you?
Filip, 1942 Mayısı'nın o pazarında...,... Auschwitz krematoryumuna ilk girdiğinde kaç yaşındaydın?
( Edna ) How old were you then, child?
O zamanlar kaç yaşındaydın çocuğum?
How old were you then?
- Kaç yaşındaydın, o zaman?
How old were you, Claudia?
Kaç yaşındaydın Claudia?
How old did you say you were?
- Yaşınız kaç demiştiniz?
I heard how you were with old man Temple's son in Italy.
Yaşlı Temple'ın oğluyla beraber İtalya'dayken olanları duydum.
When you get to Durango safely you'll have a big laugh... thinking how dumb the old man and I were.
Durango'ya gittiğinde kahkahalarla güleceksin. İhtiyarla benim ne kadar aptal olduğumuzu düşüneceksin.
By the way, how did Old Fezziwig take it when you said you were leaving him?
Bu arada, ayrılacağınızı söylediğinizde, yaşlı Fezziwig bunu nasıl karşıladı?
He spoke of your beauty and brilliance and hospitality, of how, in the old days you were a symbol of everything worth having.
Güzelliğinizden, görkeminizden, konukseverliğinizden ve sahip olunan ve olması arzu edilen her şeyin sembolü oluşunuzdan bahsetti.
Don't you realise that her sister told me the truth, how you were a young fool, and I was an old one, which is worse.
Bayanın bana gerçeği söylediğini hala anlamadın mı? Aptalda olsan gençsin. Ama ben yaşlıyım.
Well, you... you just asked me how old I thought you were, so I thought maybe this was happy birthday.
Şey, sen... sen az önce bana kaç yaşında olduğunu sordun. Ben de sandım ki, belki bugün senin doğum günün. Hayır, hayır, değil.
Depends on how old you were.
Kaç yaşında olduğuna bağlı.
They asked how old you were.
Kaç yaşında olduğunu sordular.
- You were how old?
- Kaç yaşındaydınız?
There was this time, I don't remember how old we were probably, you know, 10, 11. We jumped on a train...
Bir keresinde, kaç yaşındaydık hatırlamıyorum muhtemelen on ya da onbir ve bir trene atlamıştık...
No, you said you didn't want them to know how old you were. The 25th reunion of my class.
- Hayır, kaç yaşında olduğunu bilmelerini istemediğini söylemiştin. - 25'inci toplantımızdı.
How old were you?
- Kaç yaşındaydın?
Roswitha, I don't know how old you were.
Roswitha, kaç yaşındaydın bilmiyorum.
Do you know how workers were hired in the old days?
Eskiden işçiler nasıl işe alınırdı biliyor musun?
How would you feel if you were old enough to have intercourse, yet you could not drink in pubs, huh?
Cinsel ilişkiye girmek için yeterli yaşta olup, buna rağmen barlarda içki içemeseydiniz sizler nasıl hissederdiniz?
Willie, tell Frances how old you were when you started blowing harp.
Willie, mızıkaya kaç yaşında başladığını söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]