English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Were you close

Were you close translate Turkish

1,474 parallel translation
patrick, were you close with devlin george?
Patrick, Devlin George ile yakın mıydınız?
- Were you close?
- Yakın mıydınız?
Were you close with yours?
Siz yakın mıydınız?
Were you close?
Yakın mıydınız?
I thought that you and Jordan were close.
Jordan'la sizin yakın olduğunuzu sanıyordum.
I know you two were close.
Yakın olduğunuzu biliyordum.
You know how close he and Angelo were in the can. He flipped the fuck out!
Angelo ve o hapiste ne kadar yakınlardı biliyorsun.
- Oh, nothing at all, really, but you were so close.
- Oh, hiç bir şey, gerçekten, fakat çok yakındın.
Well, technically, ziva, I think that if we were to put that to the test, you'd find that it was too close to call.
Aslında bunu test edecek olsak aynı anda sorduğumuzu görürdün.
So you two were close.
Yani, ikiniz oldukça yakınsınız.
Nao-chan, you were so close.
Nao-chan, çok az kalmıştı.
There is a different world you were so close to.
Dışarıda çok yaklaştığın başka bir dünya var.
On numerous occasions we came pretty close to, I don't know about dying, but pretty close to being in some straits where we didn't know if we were gonna get back out of it, you know
Çok kötüydü. Sayısız pek çok durumda ecel vakti diyemem ama öyle darboğazlara düştük ki işte kurtulup kurtulamayacağımızı kestiremiyorduk.
Were you very close to Vanessa?
Vanessa'yla yakın mıydınız?
I thought you were doing that to get close to Paul.
Ben bu işi Paul'a yakın olmak için yaptığını sanıyordum.
- You were very close, right?
- Onunla çok yakındınız, değil mi?
- Were you two close?
- İkiniz yakın mıydınız?
You two were pretty close, right?
Siz ikiniz oldukça yakındınız, değil mi?
In 1957, you were close friends with two men who were later indicted on conspiracy to commit espionage.
1957 yılında, daha sonra casusluk suçlamasıyla tutuklanan iki kişiyle yakın arkadaşmışsın. Çok tanımıyordum ikisini de.
Were you and Tricia very close?
Sen ve Tricia yakın mıydınız?
You killed four of my men who were close to my heart.
Sen çok sevdiğim dört adamımı öldürdün.
You were so close, you two, especially after your father- -
İkisi çok yakındılar, özellikle babasından sonra...
Oh, you were so close.
Çok yaklaşmıştın.
I hope you were close,'cause you're going to see him very soon.
Umarim samimiydiniz, çünkü birazdan onun yanina gideceksin.
You know, they were difficult boys, but close.
Zor çocuklarmış ama birbirlerine çok düşkünlermiş.
Were you a close friend ofManuel's?
Manuel'in yakın bir arkadaşı mısınız?
Why don't you just close your eyes, and think of a time when you were happy?
Neden gözlerini kapayıp mutlu olduğun bir ânı düşlemiyorsun?
You were too close!
Çok yakınımdaydın! Kokunu her duyduğumda...
Thanks to you, they were able to close ranks and throw me to the fucking wolves!
Sayende hepsi bir araya toplanıp beni kurtlar sofrasına attılar!
You were close?
Onunla yakın mıydınız?
I didn't know you were close.
Yakın olduğunuzu bilmiyordum.
Do you know why...? Robbie Kononsberg and Jack Delorean were in close contact for the last month and a half?
Robbie Kononsberg'le Jack Deloran'ın son birkaç aydır neden yakın temasta olduklarını biliyor musun?
I thought you guys were so close.
Sizlerin çok yakın olduğunuzu sanıyordum.
But you guys weren't very close, were you?
Para sende mi kalıyor? Olması gereken bu, Jimmy.
Yeah, but you weren't close, because if you were, then Jimmy Whalen and Harry Doyle and Mike Flynn would still be alive and working in your hall, instead of having their blood-spattered bodies all over the front pages of the city's newspapers.
Ama bilmelisin ki, para benim değildi. "koca ağız" Bob'ın parasıydı. Çaldığın para "koca ağız" Bob'a ait.
How close were you to those two guys when you shot them?
Şu iki adama ateş ettiğinde ne kadar yakınlarındaydın?
I understand you were close friends with Fahri.
Siz Fahri ile iyi arkadasmissiniz.
I can't imagine you would. Intentionally. But I wouldn't get too close if I were you.
Kasıtlı olarak yapmayacağına eminim ama yerinde olsam onunla gereğinden fazla yakınlaşmazdım.
That's close and that's how he and I were, you know?
Samimiyet budur işte. O ve ben böyleydik işte, anlarsın ya?
I didn't want you to stop, I just thought you were close.
Sizi durdurmak istemedim. Doyuma yaklaştığınızı sandım.
I'm sorry. I was so close and you seemed like you were enjoying it.
Özür dilerim ama çok yaklaşmıştım.
I told him you were going through an ugly divorce, but before we close escrow, you'll reconcile with Sheryl and back out of the sale.
Endişelenme, Sheryl ile kötü bir şekilde boşandığınızı, ama satış işleminden önce, tekrar görüşeceğinizi ve satmaktan vazgeçebileceğini söyledim.
I understand you and Megan were pretty close, huh?
Sanırım, sen ve Megan çok yakındınız?
Seems like you two were close.
Görünüşe göre ikiniz yakınmışsınız.
Look, you two were close at some point?
Bak, ikiniz bir noktada yakındınız?
You were close with John Everett?
John Everett'a yakın mıydınız?
- Close, were you?
- Yakın mıydınız?
I wouldn't get too close if I were you.
Yerinde olsam fazla yaklaşmazdım.
Because you were close and we needed shelter.
Çünkü sen yakındın ve bizimde sığınağa ihtiyacımız vardı.
I sure hope you were close.
Yakın olduğunuza şüphem yok.
Fine, but I wouldn't get too close to anyone for the next few days if I were you.
Öyle olsun. Ama senin yerinde olsam önümüzdeki birkaç gün insanlara fazla yaklaşmazdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]