Just like everyone else translate Turkish
382 parallel translation
Then he'll wind up hating you too, just like everyone else in the world hates you.
O zaman dünyanın geri kalanı gibi o da senden nefret edecek.
Yesterday we were like other people, just like everyone else.
Dün tıpkı diğer insanlar gibiydik, öbürlerine benziyorduk.
The people of Dunwich are just like everyone else.
Dunwich halkı diğer kasaba halkları gibidir.
So you think just like everyone else?
Kim sevmez ki?
You are baptized now, just like everyone else.
Şimdi vaftiz oldun, herkes gibi.
You'll discover you're carrying guilt, just like everyone else.
Tıpkı herkes gibi, bir gün sen de içinde barındırdığın suçluluk duygusunu keşfedeceksin.
so I'll look just like everyone else.
böylece onlardan biri gibi görünürüm.
- Just like everyone else.
- Bende herkes gibi.
But you're just like everyone else in this town.
Ama senin de bu kasabadaki diğerlerinden hiçbir farkın yok.
And just like everyone else, he dismissed her.
Diğerleri gibi onu terk etti.
You know, you're just like everyone else.
Sen de okuldaki diğerleri gibisin.
They look just like everyone else.
Herkes başka yere bakarken.
We're paying just like everyone else.
Herkes gibi para ödüyoruz işte.
They can stand in line and see the movie, just like everyone else.
Kuyrukta bekleyip filmi görsünler, herkes gibi.
You need to be led, just like everyone else.
Herkes gibi, senin de yönlendirilmen gerek.
You're here to do Goïs will. Child. Just like everyone else.
Tanrı'nın isteğiyle buradasın yavrum, diğerleri gibi.
You're just like everyone else around here.
Sen de tıpkı buradaki diğerleri gibisin.
Or maybe they were just afraid that their relationship had become just like everyone else's.
Belki de ilişkilerinin sıradanlaşmasından korkuyorlardı.
You and your men are expected to read the board just like everyone else.
Sizin ve adamlarınızın herkes gibi tahtayı okuması beklenir.
Just like everyone else.
Herkes gibi.
Because if I left, every time I came here I'd have to ring the bell and be admitted by some other idiot of a sabartes and wait just like everyone else for my crumb of friendship.
Çünkü terk ettiğimde, buraya her gelip kapıyı çalışımda başka bir Sebartes kapıyı açıyor. Sonrada diğerleri gibi dostluk kırıntısı bekliyorum.
I care about completing the training and getting operational experience, just like everyone else, I suspect.
Beni tek igilendiren eğitimi tamamlayıp operasyonlarda deneyim kazanmak. Tıpkı diğer herkes gibi.
It's just like everyone else's apartment.
Diğer herkesin dairesi gibi işte.
He calls me "Coach" just like everyone else.
Bana "Koç" diyecek tıpkı herkes gibi.
Days when Sarah and I try to pretend that we're just like everyone else...
Sarah ve benim, diğer normal insanlar gibi davrandığımız günler oluyor.
We were just like everyone else travelling in India.
Herkes gibi Hindistan'da seyahat ediyorduk.
I'm just like everyone else!
Ben de herkes gibiyim.
- No, it's--she said some things tonight that made me feel like I was just like everyone else.
- Hayır sadece Abby bana benim de herkes gibi olduğumu hissetmemi sağlayacak şeyler söyledi.
Just like everyone else.
Diğer herkes gibi.
Just like everyone else.
Tıpkı diğer herkes gibi.
So if you'd like to get your songs heard, you're gonna have to take them... to an open mic night just like everyone else.
Eger şarkını duyurmak istiyorsan onları alıp... digerleri gibi açık mikrofon gecesinde söylersin.
You're just like everyone else here.
Sen de buradaki diğerleri gibisin.
He's just like everyone else.
O da diğer herkes gibi.
Just a glimmer, like everyone else.
Sadece bir pırıltı, diğer herkesde olduğu gibi.
You just have to register with the police, like everyone else.
Sadece, herkes gibi polise başvurmak zorundasın.
Just like she has everyone else.
Herkese yaptığı gibi.
I'm just plain Mrs Me, like everyone else!
Benim adım da bayan Mouaque, herkes gibi!
You just need to get married and start a family like everyone else.
Bana bak! Yapman gereken şey herkes gibi bir yuva kurmak için evlenmek.
Just like everyone else I've examined here.
Tıpkı muayene ettiğim diğerleri gibi.
I'm just making a living like everyone else.
Herkes gibi hayatımı kazanmaya çalışıyorum işte.
They're infected, Molly... like everyone else on that plane. Just one more time.
Weymouth Akademisi'nde federal bir uyuşturucu araştırması vardı, Bay Janklow.
You've managed to kill just about everyone else. But like a poor marksman, you keep missing the target!
- Sen de herkes gibi beni öldürmeye çalıştın ama kötü bir nişancı gibi hep ıskalıyorsun.
You just have to wait your turn, Purcell, like everyone else.
Sıranı beklemelisin, Purcell, diğer herkes gibi.
Just like everyone else.
Diğerleri gibi.
You were lookin'straight ahead and everyone else was lookin'the other way, - like you just farted or somethin'.
İyi görünüyordun... diğerleri dışında başka türlü bakıyordun...
You just wanted the money like everyone else.
Herkes gibi sadece parayı istedin.
I just want to be treated like everyone else.
Ben de herkes gibi muamele görmek istiyorum.
Just like with Günther and Ernst and everyone else.
Aynı Günther ile, Ernst ve herkesle olduğu gibi
You're just a bunch of ( BLEEP ) like everyone else!
Yaşıyor, değil mi? Yaşayan herhangi bir şeyi öldürmek kürtajdır.
I guess I'm just wrestling with my hormones like everyone else.
Sanırım bende herkes gibi hormonlarımla mücadele ediyordum.
You just gonna let him run you over, just like you do everyone else?
Sen de diğerlerinin yaptığı gibi, seni geçmesine izin mi vereceksin?
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like you asked 44
just like you do 25
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like you asked 44
just like you do 25