Just like i said translate Turkish
1,147 parallel translation
Just like I said.
Dediğim gibi.
Just like I said, right?
Sana söylemiştim, değil mi?
The favorite's fading and the four horse is in the lead, just like I said.
Favori yavaşlıyor ve 4 numara başa geçti. - Tıpkı söylediğim gibi.
Just like I said it wouId.
Sana söylemiştim.
Just like I said all along :
Hep söyledim :
He's got two kids, goddamn it, just like I said!
İki çocuğu varmış! Tam söylediğim gibi!
Well, it's just like I said.
Dediğim gibi.
Just like I said I would.
Tıpkı söylediğim gibi.
Just like I said, last night.
Aynen söylediğim gibi, dün gece.
- Just like I said.
- Basbayağı işte.
See, just like I said, I'm the victim here.
Gördünüz mü, burada kurban benim işte.
It's like I've always said, you can get more with a kind word and a two-by-four... than you can with just a kind word.
Her zaman söylediğim gibi. Yılanı deliğinden çıkarmak istiyorsan tatlı dilini kullanmadan önce bir güzel pataklayacaksın.
I haven't told anyone anything, just like you said.
Senin dediğin gibi ben kimseye bir şey söylemedim.
And he said he wasn't hungry. ... and then, the next thing I knew, it was just gone. Like Icus!
Ve o aç olmadığını söyledi... ve sonra, sonraki bildiğim şey, onun sadece... gittiğiydi!
I've done everything just like you said.
Herşeyi tıpkı senin söylediğin gibi yaptım.
If you had just stayed on the highway like I said... we wouldn't be here freezing our asses off... in the middle of nowhere.
Eğer beni dinleyip otobanda kalsaydın... Bu hiçliğin ortasında... Kıçımız donar vaziyette kalmazdık.
I think it's more like Banky's having a real problem with all things not hetero, and I'm just another paradigm of said aberration.
Bence Banky'nin Heteroseksüel olmayan her şeyle ilgili sorunu var. Ben de sapkınlığın her türünü gösteren biriyim.
Like I said, we just got all these deliveries.
Dediğim gibi yapmamız gereken teslimatlar var.
I just don't see what the appeal is. I mean, like Ted said, people go in there... and they just get themselves all worked up, and...
Ted'in de dediği gibi, insanlar oradayken kısa süreliğine duygusallaşıyor.
Detective I'd like to revisit some of the things you said just then in direct.
Detektif bazı şeyleri yeniden gözden geçirmek isterim az önce söylediklerinizi.
Like I said, I just don't want to see you get hurt.
Dediğim gibi, başına bir şey geldiğini görmek istemiyorum.
I don't think L.A. fits me. I just said I like it.
Los Angeles bana yakışmıyor, sadece seviyorum dedim.
So I said, "Just because people are cliquey and snotty is no reason not to like them." Mm-hmm. I agree.
Sonra ben de dedim ki " İnsanların tek yönlü ve kendini beğenmiş olması onlarla arkadaş olamam demek değil.
I just wanted to shake your hand. Shake the hand. It's like, I saw you talk on TV the other day and the things you said- -
Geçen gün sizi TV'de gördüğüm gibisiniz, söylediklerin adamım, söylediklerin.
I mean, your mama went downstairs after you called her, just like you said.
Annen onu aşağıda bunlardan birinin üzerine düşmüş olarak buldu.
Listen, like I said, I kinda just called by accident, but you wanna get salads or something?
Dinle, dedeğim gibi, kazara aradım fakat salata veya başka bir şey istersen?
I've looked everywhere. You sure he didn't just lose it like you said?
- Belki hepsini kaybetmiştir.
I just thought I shouldn't have said no like that before.
Düşündüm de, az önce öyle söylememeliydim.
Just like you said, I'm way too easy going.
Senin söylediğin gibi, fazla rahat biriyim.
- Like I said, I'm fine. I'd just rather be at home.
Evde olmayı tercih ederim.
She said I Iook just like him.
Aynen ona benzediğimi söyledi.
Like I said, lhis is just one of many realms... and we have been brought back here together to make things right this time.
Dediğim gibi, bu sadece pekçok gerçeklikten biri... Ve işleri bu sefer doğru yapabilmemiz için buraya geri getirildik.
Ah. Well, I quit my job just like you said to.
Senin dediğin gibi işi bıraktım.
But it's just a temporary setback, like I said.
Geçici bir mani çıktı.
I'm just waiting and seeing, like you said.
Ben sadece söylediğin gibi bekliyorum ve görüyorum.
We're hungry and homeless, just like my parents said I'd be with you!
Açız ve barınacak bir yerimiz yok, benimkilerin dediğinin aynısı çıktı!
I just listened to that little voice, like you said. You pretend to be so innocent, but in reality you'll do anything to win.
Çok masummuş gibi davranıyorsun ama gerçekte kazanmak için her şeyi yaparsın.
Like I said, we just looking.
Söylediğim gibi, sadece bakıyoruz.
Em, I tell you, the music business really picked up, just like you said.
Em, müzik işi tıpkı söylediğin gibi yürüdü.
I was just walking down the street one day, and a man come up to me and he said, "Would you like to be a supermodel?"
Geçen gün yolda yürüyordum ve adamın biri gelip dedi ki "Manken olmak ister misin?" Ben de evet dedim.
Oh, I knew they'd find you. I knew you were OK. It's just like the psychic said.
Pekala Peter, Konuyu tam bilmiyorum ama sen benim en iyi dostumsun ve aynı şeyi sen de benim için yapardın.
Like I said, he just stood there.
Bayım. Dediğim gibi, orada öylece durdu.
I said every plaintiff has a duty, I mean, just like, you know, this... to do what he's supposed to do.
Yapması gereken şeyi yapmasını söyledim.
It's just like you said, you're upset that I demean my affair with you!
İlişkimizi küçük düşürdüğüm için.
- No, it's--she said some things tonight that made me feel like I was just like everyone else.
- Hayır sadece Abby bana benim de herkes gibi olduğumu hissetmemi sağlayacak şeyler söyledi.
It's just that we said, you know... no pressure, no expectations... and... I just broke up with Ben two months ago... and I spent all last year... following Ben or following Noel and... no matter how much I like you... I need to not be in a serious relationship right now.
Ama baskı, beklenti yok demiştik ve ve Ben'den ayrılalı daha iki ay oldu ve bütün geçen seneyi Ben'in ya da Noel'un peşinde koşarak geçirdim ve senden ne kadar hoşlansam da ciddi bir ilişki içinde olmamalıyım şu anda.
You said you thought your hair looked like an 8-year-old boy's and I'm just saying I like it.
Saçının seni 8 yaşındaki çocuk gibi gösterdiğini söylemiştin ben de hoşuma gittiğini söylüyorum.
Now laugh, like I just said something funny.
Şimdi gül, komik birşeyler söylemişim gibi.
Just don't tell Eric what I said because I really like his basement.
Yalnızca Eric'e benim söylediğimi söyleme. Çünkü onun bodrumunu gerçekten seviyorum.
It was almost as if I said it out loud,'cause the girl starts freakin'out... sayin'this was her first experience with a woman... and she just wanted to know what it was like.
Nerdeyse benim söylediğim şekle benziyordu çünkü kız aşırı heyecanlandı ve bunun bir kadınla yaşadığı ilk deneyim olduğunu ve sadece nasıl olduğunu merak ettiğini söyledi.
Like I said, it's... it's just a business deal.
Söylediğim gibi iş anlaşması.
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like everyone else 52
just like you asked 44
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like everyone else 52
just like you asked 44