Just like you asked translate Turkish
214 parallel translation
Just like you asked.
Aynen istediğiniz gibi.
The stuff's all set up and ready, just like you asked for.
İstediğin gibi her şeyi hazırladık.
- Just like you asked for.
- Tam istedigin gibi.
The coffee's French Market, just like you asked.
Fransız Pazarı kahvesi. Tam istediğin gibi.
Scored all over the Kiersey Temperament Sorter, just like you asked for, and they all score very high on the insomnia charts.
Kiersey Kişilik Testi'ne göre değerlendirildi. Hepsinin uykusuzluk puanları yüksek.
Sensors are down, just like you asked.
Sensörler etkisiz hale getirildi. Aynı İstediğin gibi.
- Turkey, just like you asked for.
Hindi etinden. Siz öyle istemişsiniz.
The ultimate mind-erasuh, just like you asked.
Mükemmel hafıza silici, tıpkı istediğin gibi.
Just like you asked.
Aynen istediğin gibi.
This song sucks, man but it's 1.45 and I'm playing it just like you asked me to.
Bu şarkı iğrenç, adamım ama saat 1.45 ve senin benden istediğin gibi bunu çalıyorum
It's just like you asked.
Senin istediğin gibi.
Three cases, just like you asked.
İstediğin gibi üç kasa.
I scoured the town, just like you asked.
Dediğin gibi şehri gezdim. Barlara, striptiz kulüplerine gittim.
- Just like you asked for.
- Tam istediğin gibi.
- Everything. Just like you asked.
- Hersey istedigin gibi yapiliyor.
Just like you asked for.
Tam istediğin gibi.
- just like you asked. - Who the heck is Kitty?
- Kitty de kim be?
I left them on the table just like you asked.
- Onları masanın üstüne bıraktım, tam dediğiniz gibi.
Why, nothing, I just asked her why a nice Jewish girl like her was interested in a no-good, East Side fighter like you.
Yalnızca onun gibi iyi bir Yahudi kızın senin gibi aç, işe yaramaz,.. ... doğu yakalı baş belası bir boksörde ne bulduğunu sordum.
I asked my old man about sticking... your tongue to metal light poles in winter... and he says it will freeze right to the pole just like I told you.
Babama kışın dilini metal bir direğe değdirirsen yapışır mı diye sordum ve bana tıpkı sana söylediğim gibi yapışacağını söyledi.
I just asked you to do one thing, just stay awake and watch me just wake me up if it looked like I was having a bad dream and what did you do?
Sana sadece tek bir şey yapmanı söyledim... uyumayacaktın ve beni izleyecektin... Eğer kötü bir rüya görüyor iseydim de uyandıracaktın beni...
I know I asked, but you were just a name then, not a man I like.
Biliyorum, bunu senden ben istedim, ama o zaman sadece bir isimdin hoşlandığım adam değil.
Okay... Anyway, I thought that you asked in a way that just sort of sounded to me like you weren't even asking, so I just think, you know, "Forget it." Just forget...
Sorma şeklin tuhaftı sanki davet etmedin gibi, neyse boş ver.
Well, Kelly, if you'd just gotten in the car like the man asked, we would have had 50 bucks.
eğer çocuk kaçakçısıysan üst kata bakmayı unutma küçük erkek çocuğum üst katta. İyi günler. Afedersiniz bayan,
Honey, I just asked them to leave because you know I don't like insulting you in front of the children.
Hayatım, çocukları bilerek yolladım çünkü, biliyorsun çocukların yanında seni aşşalamayı sevmiyorum.
Don't say "Sir" like I just asked you if you cleaned the latrine.
Sana tuvaletleri temizleyip temizlemediğini sormuşum gibi "Efendim" deme.
Maybe it's just the timing, but I feel like... I would go anywhere with you... if you asked.
Belki de sadece zamanlamadır, ama hislerime göre... seninle her yere gelirim... tabii istersen.
Just get rid of her... like I asked you to do in the first place.
Senden istediğim gibi kurtul ondan.
Well, when anyone ever asked me, I always said that I was named Jim after Jim Morrison of The Doors, because, you know, he had this great kind of life, like, just traveling around and writing his songs
Jim Morrison'dan aldığımı söylüyordum. Doors grubundaki bilirsiniz. Onun harika bir hayatı vardı, her yeri dolaşıyordu ve şarkılar yazıyordu.
- Now that we've done what you've asked you'd like us to just disappear.
- Artık istediğinizi yaptığımıza göre öylesine ortadan kaybolmamızı mı istiyorsunuz?
Why don't you just find my schedule like I asked you to?
Senden istediğim gibi programımı bul.
I handled him just like i've handled everything else you've asked me to do.
Onu da benden diğerlerini nasıl halletmemi istediysen aynı şekilde hallettim.
Just give me the paychecks, like I asked, and you won't ever see me again.
Bana paramı ver ve hayatından sonsuza dek çıkayım.
So, listen, just to clarify... when... when you asked me to come to this party tonight... did you mean, like, come with you?
Ee, dinle, Sadece açıklığa kavuşturmak için... Bu akşam partiye gelmek istiyor musun diye sorduğunda... Seninle gelmeyi mi kastettin?
We brought you Captain Hunt, just like you asked.
Sen sorduğun için Kaptan Hunt'ı da getirdik.
Kitty, I'm just being sociable, like you asked.
Kitty, ben sadece sosyalleşiyorum, aynen istediğin gibi.
Well, you know, if I am yelling, it's just probably'cause I've asked him already to turn the thing off like 10 times.
Bağırıyorsam, en az 10 kez bilgisayarı kapatmasını söylediğim içindir.
Just like you knew the guy who asked you to drive his dogs up from Florida.
Tazılarını Florida " dan getirmeni isteyen adamı tanıdığın gibi mi, ha. Bunu hatırlıyor musun?
H, just finished logging in all the evidence... from Chaz's vehicle like you asked.
H., Chaz'in aracındaki tüm kanıtları istediğin gibi kaydettim. Tamam.
I just asked Carla to marry me and you were in there acting like a jerk.
Bak, Carla'ya daha yeni evlenme teklif ettim, sen de içeride bir dallama gibi hareket ediyordun.
Then after you've done what I asked I'll give you another 10,000, cash, just because I like you so much.
Senden istediğimi yaptığında on bin daha vereceğim, sırf senden hoşlandığım için.
Please, just check the bills in Evidence like I asked you to.
Lütfen delil odasındaki paraları karşılaştır.
If you'd just talked to the landlord like I asked you to in the first place...
En başta söylediğim gibi ev sahibiyle konuşsaydın...
I just asked him simply, "Do you know where... " Raphael Gardet is? " And he gives me all this attitude like I'm some...
Ona sadece, "Raphael Gardet'in nerede olduğunu biliyor musun?" diye sordum.
Just like this.. you had asked me Don't you remember?
Henüz onun gibiyken.. Bana sormuştun Hatırlamıyor musun?
I'm really sorry I asked you out, it just felt like there could be this weird connection between us.
Sana bunu teklif ettiğim için gerçekten üzgünüm, sadece aramızda tuhaf bir bağ olabileciğini hissettim.
You had one chance to feel what it was like to score a touchdown and you threw it all away just because your worthless brother asked you to.
Sen se gol atmanın ne demek olduğunu anlamak için tek şansını işe yaramaz ağabeyin için harcadın.
If you just move back, like I asked you earlier... I think things are going to be a lot better.
Demin de söylediğim gibi, sadece biraz geri çekilirsen... sanırım herşey daha iyi olacak.
It feels like it was just yesterday sitting in this same restaurant, when I asked you to marry me.
Daha dün gibi hatırlıyorum. Yine burada oturmuştuk ve sana evlenme teklif etmiştim.
Hugo, you're staring at me like I just asked you for the fucking square root of something. What did you say to Mecklen on the little motherfucking machine?
Hadi söyle, siktiğimin Mecklin'i kahrolası mesajda ne dedi, söyleyebilirsin devam et
When you asked me to move in it seemed like the right thing to do but... when I got there I sort of realized that I'm just doing it cause I'm too afraid to start my life.
Taşınmamı söylediğinde mantıklı gelmişti ama sonra fark ettim ki, bunu sadece hayatıma başlamaktan korktuğum için yapıyordum.
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like everyone else 52
just like you do 25
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like your father 62
just like you are 25
just like everyone else 52
just like you do 25