English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just like you did

Just like you did translate Turkish

1,323 parallel translation
They need my help, just like you did, Riccio, dear boy.
Yardımıma ihtiyaçları var, senin olduğu gibi, Riccio, sevgili dostum.
They're human beings, and theywould have pleaded fortheir lives just like you did if they'd have had the chance.
Onlar insan ve onlara da fırsat versen aynı senin gibi merhamet dilerlerdi.
Just like you did to me in the airport.
Aynı senin bana hava alanında yaptığın gibi mi.
Just like you did to my men.
Senin benim adamlarımı öldürdüğün gibi.
Just like you did when he was running dirty on your watch.
Tıpkı Mackey pis işler çevirirken yaptığın gibi.
make it stop hurting, just like you did before. please?
Acıyı durdur, daha önce yaptığın gibi, lütfen?
I lost my parents, just like you did, to a senseless crime. It wasn't senseless.
Bende senin gibi ailemi kaybettim, Amaçsız bir cinayete kurban verdim.
Go ahead and expend all your ammunition, just like you did last time!
Devam et ve cephanenini harca aynen daha önce yaptığın gibi!
When I grow up, I want to go live with the gorillas, just like you did.
Büyüdüğüm zaman aynı sizin gibi, gidip gorillerle yaşamak istiyorum.
I hear it callin'me, just like you did.
Beni çağırdığını duydum? Tıpkı sizin gibi.
Just like you did.
Senin yaptığın gibi.
Just like you did in the barn, remember?
Ahırda yaptığın gibi, hatırladın mı?
Just like you did when I went off to war and you dated Roger Silver.
Aynı senin ben savaşa gittiğimde Roger Silver'la çıktığın gibi.
Now see, I need you to be straight, just like you did on that New Day Co-op sit down.
Dürüst olmana ihtiyacım var. Tıpkı New Day Co-op'ta otururken yaptığın gibi.
- You're afraid she's gonna get knocked out just like you did?
- Senin gibi nakavt olacağından mı korkuyorsun?
Just like you did.
Bu sayede seni Çin'e teslim edemediler.
Just like you did, so they wouldn't turn you over to the Chinese.
Aynı senin yaptığın gibi. Bu sayede seni Çin'e teslim etmediler.
- Well, I did. But he was also my boyfriend, and a lying, conniving, asshole-user, just like you.
Ama o aynı zamanda erkek arkadaşımdı, ve senin gibi yalancı, göz yuman, ibnenin tekiydi.
Like you just did?
Az önce yaptığın gibi mi?
Man in your line of work ought to not use the Lord's name in vain like you just did.
Senin gibi birinin ağzından çıkanlara çok dikkat etmesi gerekir.
After all the work you did together you dump him just like that. Come here... Not just like that, all right.
Beraber yaptığınız onca şeyden sonra bunu ona nasıl yaparsın?
He said her wounds were self-inflicted, that she did it to herself, just like you, or maybe you did it to her.
Bu yaraları kendisinin yaptığını söyledi aynen senin yaptığın gibi ya da ona sen yapmış olabilirsin.
Did you ever feel like there's this whole other person inside of you just looking for a way to come out?
İçinde kendini ifade etmek isteyen bambaşka biri olduğunu... hissetmiş miydin hiç?
Hugo, you're staring at me like I just asked you for the fucking square root of something. What did you say to Mecklen on the little motherfucking machine?
Hadi söyle, siktiğimin Mecklin'i kahrolası mesajda ne dedi, söyleyebilirsin devam et
All right. Whatever. You know, you do any work like you just did...
Az önce yaptığın işe bakılırsa... her işi yapabilirsin.
You know, you do any work like you just did... you can do anything.
Az önce yaptığın işe bakılırsa... her işi yapabilirsin.
It feels like it just happened. Roy, did you hear that?
Sanki daha yeni olmuş gibi Roy, duydun mu?
Just don't run away like you did last time.
Sadece, daha önce yaptığın gibi kaçmaya çalışma.
Did you know... he was in 7th grade just like us?
Ayrıca, bizim gibi 7. sınıf olduğunu da biliyor muydunuz?
The others were just a diversion to set you up, to make it look like you did it.
Diğerleri, sana tuzak kurup dikkati başka yöne çekmek içindi sanki sen yapmışsın gibi.
"Just a possessor demon." Did you think maybe he'd like to possess some of our guests downstairs maybe?
"Sadece mal sahibi iblis." Belki misafirlerimizin alt katta bir bazı Eğer o sahip olmak istersin diye düşündün mü?
- You're like the- - - and just when jim thought the date couldn't get any worse....... It did.
Ve tam Jim randevunun bundan daha kötü olamayacağını düşündüğünde daha da kötü oldu.
With you, did he do that thing where he'd explain something at like 90 miles per hour, and you'd go, "What?" and he'd look at you like you'd just dribbled on your shirt?
Seninleyken de, son sürat bir şey anlatırken, sen "Ne?" diye sorduğunda sanki tişörtüne salyanı akıtmışsın gibi yüzüne bakar mıydı?
You got a point to make, or did you just feel like giving a long, unnecessary explanation for something medically irrelevant?
Bir yere mi varmak istiyorsun, yoksa tıbbi açıdan alakasız şeylere uzun ve gereksiz açıklamalarda mı bulunuyorsun?
Or maybe I'll just send a signal to the Wraith like you did.
Ya da belki Wraithlere bir sinyal gönderirim, senin yaptığın gibi.
It was like he said'You did you job, just relax as soon as I blinked my eyes this masked man is gone.
"Merak etme, suçlular cezalarını bulacak" dedi. Sonra bir baktım ortadan kaybolmuş.
My entire outlook on, like... did you just... what?
Geri gidiyor.
Just like the childhood you did have.
Çocukluğunda hep olduğu gibi.
Did you think you were just going to dress up your bad boy, take him to your little rich kid's party, so your friends can see how cool you are? - You know it's not like that.
Kötü çocuğu güzelce giydirip onu zengin çocukların partisine götürünce, arkadaşların senin ne kadar havalı olduğunu göreceğini mi sanıyordun?
You know, you should come up with a plan just like I did... and then you can get out of Charlie work too.
Benim yaptigim gibi bir planla gelmelisin... boylece sen de Charlie'nin islerinden kurtulabilirsin.
Did you, like, study? No, I just make it up as I go along.
Genelde bununla pek uğraşmam.
Gyung-min, just play like you did back home.
Gyung-min, tıpkı evdeki gibi çal, olur mu?
And you took that gun, and you went back to Mexico just like your parents did.
- Sen de o tabancayı alıp aynen annen ve baban gibi Meksika'ya döndün.
I don't believe it. How did you find it just like that?
Çok teşekkür ederim, Sait abi.
Why did he hit you just like that?
Biz kızı nerede göreceğiz ya? Konuşma lan!
I'll testify against you just like I did against Michael Jackson.
Sana karşı tanıklık yapacağım tıpkı Michael Jackson'a karşı yaptığım gibi.
Why in fuck, with me asking you in to play hot hands with me and Sofia, you stood there instead looking like you just did murder?
Neden Sofia ve bana katılmadın, onun yerine orada cinayet işlemiş gibi dikildin?
It looked like you just straightened it out and put it right back, but you never did, did you?
Görünüşe göre düzelttiniz ve Yerine geri koydunuz, Ama asla yapmadınız değil mi?
You can't treat me the way you did and act like I'm just supposed to forget.
O yaptıklarından sonra bana böyle davranıp her şeyi unutmamı bekleyemezsin.
- You're gonna disappear, just like Anna did.
Anna gibi sen de yok olacaksın. Olmayacağım.
Then everything went black, just like it did for you.
Geri kalan kısmını tıpkı senin gibi ben de hatırlamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]