Just like your father translate Turkish
425 parallel translation
You're just like your father.
Aynı baban gibisin.
You're just like your father!
Tıpkı baban gibisin!
You're too emotional, just like your father.
tıpkı baban gibi.
You look just like your father.
Tıpkı babana benziyorsun.
You're just like your father about sex!
Seks konusunda aynı baban gibisin.
- I get a $ 50 raise. - When excited, you're just like your father.
- Heyecanlanınca tıpkı babana benziyorsun.
You sound just like your father.
Tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
Get out, you're just like your father.
Defol, tıpkı babası!
And marry a man just like your father.
Ve baban gibi bir adamla evlen.
Marry a man just like your father.
Baban gibi bir adamla evlen.
You're just like your father before you an Army man, a fighter through and through.
Siz de tıpkı babanız gibisiniz tam bir asker, tepeden tırnağa savaşçı.
Just like your father?
Baban gibi?
You know you look just like your father?
Biliyor musun, aynı babana benziyorsun.
You're just like your father.
Tıpkı baban gibisin.
- You're just like your father.
- Aynı baban gibisin.
You're gong off just like your father Alberto dd.
Baban Alberto da aynen böyle gitmişti.
You were such a critic of the inheritance system, yet now you act just like your father.
Hem miras sistemiyle alay ediyorsun, hem de baban gibi davranıyorsun şimdi.
You talk just like your father, and those who plot against me.
Tıpkı bana karşı planlar yapan baban gibi konuşuyorsun.
Just like your father, so human.
Tıpkı baban gibisin. İnsan, ne olacak?
Your feet are just like your father's...
Ayakların tıpkı babanınkiler gibi...
Because... get this, towel boy... no matter what you think, you will always be a crude... obnoxious, nouveau riche little phlebe... and you're gonna end up just like your father.
Çünkü, şunu anla, havlucu çocuk ne düşünürsen düşün her zaman biraz eksik çirkin ve sonradan görme olacaksın. Ve sonun baban gibi olacak.
Why don't you leave? Just like your father!
Sen de baban gibi çekip gitsene!
I'm gonna leave you all, just like your father did.
Sizi terk edeceğim, tıpkı babanızın yaptığı gibi.
You're just like your father.
Aynı babana çekmişsin.
You looked just like your father.
Aynı baban gibisin.
- Just like your father.
- Tıpkı baban gibi.
You are beautiful. Just like your father. That's something I can't take away from that bastard.
Tıpkı baban gibi o pisliğin elinden bunu alamazsın ki.
You'll use any means to accomplish your schemes, just like your father.
Hırsının sınırsız olduğunu biliyorum, öyle değil mi? Babanın adımlarını takip ediyorsun. Ne?
You're just like your father. Quick, they're coming.
Vay, Bay Faşist hepimize kucak mı açıyor?
you're just like your father, you little shit!
- Tıpkı baban gibisin küçük pislik!
Just like your father, giddy as a schoolboy.
Tıpkı baban gibi bir öğrenci kadar heyecanlısın!
My... God, Andy, it looks just like your father.
Aman Tanrım, Andy, tıpkı babana benziyor.
And your tie, just like your father.
Ve kravatın, aynı baban gibisin.
It's just like your father to request something totally inappropriate.
En olmayacak şeyleri istemek, babanın tipik davranışıdır.
Just like your father.
Tıpkı baban gibi.
You're just like your father.
Tıpkı babana benziyorsun.
You are just like your father.
Aynı baban gibisin.
Jesus, you sound just like your father. Mom, I'm serious!
- Tanrım, aynı baban gibi konuşuyorsun.
You know, you're just like your father.
Aynı baban gibisin.
Your wife, your son, your father, the whole troupe... you can't just forget them like that!
Karınız, oğlunuz, babanız, ve bütün kumpanya onları böyle bir çırpıda unutamazsınız!
His only wish is that you write him once a month... just like he would be your father... and tell him the progress you are making in school.
Senden tek dileği, ona ayda bir kez yazman. Sanki o babanmış gibi, okulda derslerin nasıl gittiğini anlatacaksın.
It's a funny feeling, to find out that your father is just a person like everybody else.
İnsanın babasının sadece herhangi biri gibi bir insan olduğunu öğrenmesi garip bir duygu.
And when you grow up, remember that your father was named Kirill, just like you.
Büyüdüğünde şunu hatırla : Adını babandan aldın : Kiril.
Your father wore a uniform just like that policeman.
Babanız aynı polis gibi üniforma giyiyordu.
You're a smart boy, just like your father.
İşte benim oğlum. Tıpkı baban gibisin.
Your father would just jump on something like that.
Baban duyarsa tepesi atar.
He was in charge of your mother's mission just like Capt Picard, when Wesley's father was killed.
Aynı Wesley'in babası öldüğünde Kaptan Picard'ın olduğu gibi, annenin komutanı da oydu.
Nogma will come to love her husband, just like I came to love your father.
Nogma kocasını sevecektir. Benim babanı sevdiğim gibi.
You can't just decide to be your father like that and become him.
Baban olmaya karar verip, o'na dönüşmeye çalışamazsın.
Then I will kill you, just like I did your father.
Tıpkı babanı öldürdüğüm gibi, seni de öldüreceğim.
In your father's clothes, you look just like him!
Shakti, babanın kıyafetleri içinde aynı onun gibi görünüyorsun!
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like you are 25
just like you asked 44
just like everyone else 52
just like you do 25
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like old times 221
just like you wanted 40
just like you are 25
just like you asked 44
just like everyone else 52
just like you do 25